Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir mitinginde konuştu.
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı olduğunda AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarayında oturmayacağını söyledi.
“Benim saraylarda oturmak gibi bir merakım da yok” diyen Kılıçdaroğlu, “Ben sizler gibi yaşıyorum, mütevazı bir evim var. Mutfağımı da hepiniz biliyorsunuz zaten. Saraylara asla gidip oturmayacağım, o sarayda oturmayacağım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazı Çankaya’sına gideceğim” diye konuştu.
KIRIKKALE’DE ALİ YEŞİLDAĞ’IN İDDİLARIYLA İLGİLİ KONUŞTU
Kılıçdaroğlu ardından Kırıkkale’de konuştu. Burada Ali Yeşildağ’ın 2007’de Antalya Havalimanı işletmesi ihalesinde rüşvet alındığı yönündeki iddialarıyla ilgili açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Yok saydıkları kadınlar bizi başkan yapacak. Kadınlara güveniyorum. Size en ağır hakaretleri yaptılar. Burada benim yapım ona müsait değildir tekrarlamaya. Hiçbir kadın bu ülkede sahipsiz olmayacak. Her kadının sahibi sosyal devlet olacak. Benim size sözüm var. Aile Destekleri Sigortası’nı getireceğim ve hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye inşa edeceğim.
“BUNLAR MAL VARLIKLARINI YURTDIŞINA GÖTÜRÜYORLAR”
Onlar beşli çetelere çalışıyorlar, ben sizler için çalışacağım. Sahipsiz kalanlardan biri de esnafımız. Esnaf gerçekten zor durumda. Orta direk kalmadı. Herkes zor durumda. Eğer bu ülkede fakirlik varsa sorumlusu fakir olanda değil, sorumlusu devleti yönetenlerdir. Biz onların ne yaptığını biliyoruz. Yuh çekmeyin, sandığa gidin oy kullanın. Oy kullanın, demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştirelim.
Bunlar mal varlıklarını yurtdışına götürüyorlar. Onları son kuruşuna kadar alacağım, Türkiye’ye getireceğim. Esnafa, çiftçiye, ev kadınlarına vereceğim. Geleceğiz, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız.
“KADINLARA BORCUM VAR”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Bugünkü hayat pahalılığı içinde en çok sorun yaşayan kadındır. Büyük sıkıntılar çeken, pazara gidip yangını gören kadınlardır. O nedenle benim kadınlara borcum var. Benim pırıl pırıl üniversite mezunu 3 evladım var, onların ne iş yaptığını kimse. Ben genel başkanım diye asla ve asla gidip bir yerde üstten konuşmadılar. İsterim ki her anne baba evladını iyi bir okula gönderebilsin. Çünkü eğitim bizim en temel sorunlarımızdan biridir. Evlatlarımız ne kadar iyi eğitim alırsa Türkiye o kadar hızla kalkınır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye inşa edeceğim. Aile Destekleri Sigortası ile hiçbir ailede, benim gelirim yoktur feryadını duymayacaksınız. Her ailenin en az asgari ücret düzeyinde geliri olacak. Kadın gidecek her ay düzenli bankadan çekecek parasını. Kimse bilmeyecek. Yoksulluğu afişe etmeyeceksin. Bir yerde yoksulluk varsa o devleti yönetenlerin ayıbıdır. Bitireceğim yoksulluğu. Hiç kimse ben fakirim diye yardım istmeyecek. Bu topraklara baharı getireceğim, huzuru getireceğim. Hiçbir ailenin suyu, elektriği, doğalgazı kesilmeyecek. Huzur içinde beraber yaşayacağız.
“TARLADA ÇALIŞAN BÜTÜN GENÇLERİN PRİMLERİNİ DEVLET ÖDEYECEK”
Köylerde çalışan kadınlar da var. Onları da biliyorum, neredeyse 24 saat çalışıyorum. Hayatının her alanında çalışan fedakar kadınlar var. Onlara da sözüm var, onunlar da emekli zamanı gelince emekli olacaklar. Köyde, tarlada çalışan bütün gençlerin primlerini devlet ödeyecek. Böylece köy hareketlenecek. Bir sözüm daha var, bütün köy okullarını açacağım. Öğrencilerimiz kendi köylerinde okullarında okuyacak. 100 bin öğretmenin atamasını cumhuriyetin 100. yılında yapacağız.
Seçim bitiyor unutuyorlar. Bay Kemal unutmaz. Bay Kemal sözünün arkasında durur, sözünün eridir. Yapılacaksa yapılacak, niye yapmıyorsun. Türkiye için çalışacağız, beşli çeteler için değil. Devletin dili adalettir adaleti inşa edeceğim.
“EN GEÇ 2 YIL İÇİNDE SURİYELİLERİ ÜLKELERİNE UĞURLAYACAĞIZ”
Türkiye yol geçen hanına döndü, bütün sınırlarımız delik deşik. Söz verdim en geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye uğurlayacağız. Benim evladım işsiz, senin evladın işsiz, onlar asgari ücretin yarısına çalışıyor onlar da mağdur. Onları göndereceğiz. Emek sömürüsünün karşısındayız. Afganlar da var, onları da kendi ülkelerine uğurlayacağız.
Bizi kavga ettiriyorlar ama etmeyeceğiz. Benim ağzımdan çıkana inanın. Ben bu millete doğruları söylemeye yemin ettik. Çok kutuplaştık, birbirimizi düşman gibi görmeye başladık. Buradan Türkiye’yi çıkaracağım. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Bunu göreceksiniz. Beraber olursak güçlü oluruz, adaleti getirirsek güçlü oluruz. Herkesin karnının doyduğu bir Trükiye’yi özlüyoruz.
“KUL HAKKI YİYENLER BENDEN ÇEKİNİYOR”
Benim cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var; biri beşli çeteler, ikincisi uyuşturucu baronları. Haktan yana oy kullanacaksınız, adaletten, vatandaştan yana oy kullanacaksın. Üstten sizi tehdit edenlere dur diyeceksiniz. 22 yıl oldu eyvallar kardeşim çekil! Bir değişim olsun, bir yeni insan gelsin, bir adaletli insan gelsin, bir kul hakkı yemeyen insan gelsin. Kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem. Kul hakkı yiyenler benden çekiniyor. Kul hakkı yiyenden diyeceğim ki, götürdüğün paraları ver. Son kuruşuna kadar getireceğim. Bu milletin hakkını aldın götürdün çaldın, hepsini getireceğim. Emekliye 2015 yılından bu yana, asgari ücret kadar iki bayram ikramiyesi verin dedim. Vay efendim nereden bulacağız dediler. Sonra verdiler, şimdi seçimler geldi artırdılar. Sözüm söz, asgari ücret kadar emekliye bayramlarda ikramiye verilmesi lazım. Bütün emekli kardeşlerim gidecekler bankadan para çekince orada 15 bin lira olacağını görecekler. Kurban Bayramı’nda emekli kardeşime 15 bin lira vereceği. 4-5 yerden maaş alanlara para var, yandaşlara para var… Emekliye gelince, garibana gelince para yok. Yer mi Bay Kemal.
“DEVLET BİR KİŞİYLE YÖNETİLMEZ”
Diyorlar ya Kılıçdaorğlu bunları nasıl yapacak. 27.5 yıl bu işler için çalıştım. 27.5 yıllık devlet hayatımı incelediler, acaba bir şey bulabilir miyiz diye. Toplu iğne ucu kadar bile bir şey bulamadılar çünkü kul hakkı yemedim, yedirmeyeceğim. Onlar böyle bir şey diyemiyorlar. Kul hakkı yiyene devlet teslim edilir mi? Devlet, bilgiyle, birikimle yönetilir. Devlet bir kişiyle yönetilmez. Bunu çözeceğiz güçlendirilmiş parlamenter sistemi getireceğiz.
Benim saray merakım yok. Saraylarda oturmak gibi bir merakım da yok. Ben sizler gibi yaşıyorum, mütevazı bir evim var. Mutfağımı da hepiniz biliyorsunuz zaten. Saraylara asla gidip oturmayacağım, o sarayda da oturmayacağım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazı Çankaya’sına gideceğim. Halka üstten bakmak, halkı küçümsemek, hele hele kadınlara hakaret etmek… Kadınlar hiç endişe etmeyiniz sizin Bay Kemal’iniz var.”
“MİLLİYETÇİLİĞİMİ SORGULAYACAK ADAM DAHA ANASININ KARNINDAN DOĞMADI”
Şimdi bir de bizim milliyetçiliğimizi sorguluyorlar. Benim milliyetçiliğimi sorgulayacak adam daha anasının karnından doğmadı. Siz çocuklarınızı paralı askere gönderirken bu gariban yani Kılıçdaroğlu, kendi evladını askere garibanların çocuğu gibi gönderdi. Milliyetçilik herkesi kucaklamak demektir.
Kim teröre destek verirse, kim terörden yana olursa, kim teröristlerin ayağına hakimleri savcıları götürürse, kim şehitlere kelle derse Allah bin belasını versin. Sinan Ateş’i unuttuğumu sanmayın. Ankara’nın göbeğinde güpegündüz uyuşturucu çeteleri tarafından vuruldu. Sinan Ateş’in faillerini bulacağım, kulaklarından tutacağım yargıya teslim edeceğim.
ALİ YEŞİLDAĞ’IN SÖZLERİ: ARAŞTIRACAKSIN
15 Temmuz şehitleri var, para toplandı. Vatandaş dünyanın parasını verdi. Nerede bu paralar. Ya şehidin parasına el uzatana adamdan milliyetçilik olur mu ya, bunlar mı milliyetçi!
Dün Ali Yeşildağ diye birisi malum bunlar Saray’a çok yakın insanlar. 1 milyar dolar götürdüğünü söylüyor. Bunu yasaklıyorlar niye konuştun diye. Yapmaları gereken, bu adam yalan söylüyorsa hemen savcılığa bildireceksin, doğrusu nedir araştıracaksın.
Malı götürecekler. 418 milyar dolar götürdüler, 418 milyar doların tamamını getireceğim ve bu millete vereceğim.”