AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) ile cezaevilerine gönderdiği bebek sayısındı büyük bir artış yaşandı. 23 Nisan itibariyle cezaevine giren bebek sayısı 705’e yükseldi.
2 aylık Akif’in sadece annesi değil babası da aynı gün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Akif’in 7 yaşındaki ablası ise yakınlarını yanına bırakıldı.
Yasalar ve AİHM içtihatları: Hamile kadınlar ve doğum yapmış anneler tutuklanamaz; hakim ve savcılar suç işliyor’
15 Temmuz sonrası hukuksuz operasyonlar kapsamında doğum yapmış anneler tutuklanırken cezaevlerindeki hamile kadınlar da serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde 18 bin kadın ve 700’ün üzerinde bebek bulunuyor. Yasalar ve AİHM içtihatları ise hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor.
Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.
AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) ile cezaevilerine gönderdiği bebek sayısındı büyük bir artış yaşandı. 23 Nisan itibariyle cezaevine giren bebek sayısı 705’e yükseldi.
2 aylık Akif’in sadece annesi değil babası da aynı gün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Akif’in 7 yaşındaki ablası ise yakınlarını yanına bırakıldı.
Yasalar ve AİHM içtihatları: Hamile kadınlar ve doğum yapmış anneler tutuklanamaz; hakim ve savcılar suç işliyor’
15 Temmuz sonrası hukuksuz operasyonlar kapsamında doğum yapmış anneler tutuklanırken cezaevlerindeki hamile kadınlar da serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde 18 bin kadın ve 700’ün üzerinde bebek bulunuyor. Yasalar ve AİHM içtihatları ise hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor.
Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.
AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) ile cezaevilerine gönderdiği bebek sayısındı büyük bir artış yaşandı. 23 Nisan itibariyle cezaevine giren bebek sayısı 705’e yükseldi.
2 aylık Akif’in sadece annesi değil babası da aynı gün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Akif’in 7 yaşındaki ablası ise yakınlarını yanına bırakıldı.
Yasalar ve AİHM içtihatları: Hamile kadınlar ve doğum yapmış anneler tutuklanamaz; hakim ve savcılar suç işliyor’
15 Temmuz sonrası hukuksuz operasyonlar kapsamında doğum yapmış anneler tutuklanırken cezaevlerindeki hamile kadınlar da serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde 18 bin kadın ve 700’ün üzerinde bebek bulunuyor. Yasalar ve AİHM içtihatları ise hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor.
Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.
AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) ile cezaevilerine gönderdiği bebek sayısındı büyük bir artış yaşandı. 23 Nisan itibariyle cezaevine giren bebek sayısı 705’e yükseldi.
2 aylık Akif’in sadece annesi değil babası da aynı gün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Akif’in 7 yaşındaki ablası ise yakınlarını yanına bırakıldı.
Yasalar ve AİHM içtihatları: Hamile kadınlar ve doğum yapmış anneler tutuklanamaz; hakim ve savcılar suç işliyor’
15 Temmuz sonrası hukuksuz operasyonlar kapsamında doğum yapmış anneler tutuklanırken cezaevlerindeki hamile kadınlar da serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde 18 bin kadın ve 700’ün üzerinde bebek bulunuyor. Yasalar ve AİHM içtihatları ise hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor.
Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.