Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun, ‘Kaymakamlık, Askeri Kuruluşlar ve Belediye ile bunlara bağlı birimlerin sağlık, itfaiye, temizlik, emniyet hizmetleri için kısıtlı miktarda’ ve ‘zorunluluk arz etmesi halinde Orman İdaresi, İski, Ayedaş, İgdaş gibi kamu hizmeti sunan kuruluşların ilgili idareden izin almak koşuluyla’ kullanabilecekleri araçlar dışında, ilçe genelinde motorlu taşıt trafiği olamayacağına ve adaların bu önemli özelliğinin kısmi bile olsa bozulamayacağına ilişkin 1999, 2009 ve 2013 tarihli kararları hala yürürlükte.
Trafik Kanunun 3’üncü maddesine göre elektrikli araçlar da motorlu araç statüsünde.
Avukat Berksoy, İETT’nin ‘tüm yolları yaya yolu olan ilçede, yaya yolunda izinsiz araç sürme’ suçu işlediğini, araçların ‘yasadışı olarak’ Adalar’a getirildiğini söyledi: “İETT’ye Trafik Kanunundaki müeyyideleri uygulamayan Emniyet Müdürlüğüne karşı Adalılar, hukuku, barışçıl gösteri haklarını kullanarak savunmaya devam ediyorlar.”
Gösteriler sırasında Küçükalioğlu, bir vatandaşa karşı öfkesini kontrol edemedi. Bir görevliye ‘savcı gibi’ talimat vererek vatandaşın gözaltına alınmasını istedi.
Berksoy bir ay önce araçları getirdiklerini söyledi ve şöyle devam etti: “Aynı eylemi yaptık. Trafikten çektiler. İETT müdürü ile bir açık hava toplantısı yaptık. Müdür, yetkililerle konuşacağını ve sit alanı olan Adalar İlçesine uygun araç üretimi için süre isteyeceğini belirtti. Sonra duyum aldık ki bayramda bu harem minibüsü görüntülü minibüsleri tekrar trafiğe sokacaklar. Bugün de bu gerçekleşti ve eylem tekrarlandı. İETT yetkilileri şikayetçi oldu. Arkadaşlar ifadeye alındı. İfadeye alınmayanların direnişi sürüyor.”
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz