HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel, ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda Mansur Yavaş’a yönelik tutumlarının net olduğunu söyledi. Yavaş’a sıcak bakmadıklarını söyleyen Temel, “Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu isimlerini tartışabiliriz” dedi.
Temel, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığı konusunda ise Ahmet Türk’ün görüşlerini anımsattı ve “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü” diye konuştu.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Temel, partilerinin kapatılması olasılığına karşı bütün önlemleri aldıklarını ve seçmenlerini partisiz bırakmayacaklarını, muhtemel siyasi yasaklara karşı da “800-1000’e yakın isim havuzu” oluşturduklarını duyurdu.
‘HAKSIZLIKLARI GİDERMEK LÜTUF OLAMAZ’
“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında Selahattin Demirtaş’ın Osman Kavala’nın serbest bırakılacağını, sık sık söylüyor. Van’da Mansur Yavaş, Demirtaş’la ilgili “İnşallah” sözünü sonradan düzeltmesi çok tartışıldı. Siz nasıl yorumladınız bu tutumu?” sorusuna Temel, şu yanıtı verdi:
“Kılıçdaroğlu’nun, ‘Demirtaş, Kavala serbest bırakılacak, hukuksuzluklar bitecek’ söylemi bir proje, bir plan değil. Çünkü bunlar iktidar tarafından yaratılmış haksızlıklardır. Haksızlıkları gidermek bir lütuf, bir vaat olamaz. Siz mesela Van’da Vanlılara ne öneriyorsunuz? Kürtlerin sorununu, 100 yıllık sorunu nasıl çözeceksiniz? Ülke bütünlüğü, ülkenin demokratikleştirilmesi perspektifinde, nasıl çözeceksiniz? Mesela HDP’nin buna dair sözü var.
Yani eşeğini fakire kaybettiriyor önce, sonra da bulduruyor ve sevindiriyor misali. ‘İktidarın neden olduğu ağır ihlaller bitecek demek’ bir çözüm değil. Bu biraz Sayın Kılıçdaroğlu’na dair eleştirimizdir. Yani Demirtaş’ın özgür bırakılması çok istediğimiz ve yılmadan mücadele ettiğimiz bir şey. Demirtaş ve tüm arkadaşlarımız… Ama bu bir çözüm değil, iktidarın neden olduğu bir sorunu doğal olarak çözmek oluyor.”
MANSUR YAVAŞ’IN ‘İNŞALLAH DEMEDİM’ AÇIKLAMASI
Mansur Yavaş’ın “inşallah” sonrası, “İnşallah demedim” açıklamasına ilişkin de konuşan Temel, şunları söyledi:
“Kürtlere adeta şunu hissettiriyor: ‘Sizin en doğal talebinize bile, inşallah bile demiyoruz’. ‘İnşallah’ sözcüğü, İslam kültüründe, hayra vesile olacak her şey için kullanılır. Şimdi aslında bir yol kazası mı, değil. Oradaki hakikat onu gerektiriyordu, çünkü insanlar talep ediyordu. Orada insanların yüzüne ‘Yanlış söylüyorsun’. Bu, ‘Diyarbakır’da başka, Ankara’da farklı konuşuyor’ gibi. ‘Van’da farklı Ankara’da farklı konuşuyorsunuz’ biraz ispatlayan bir örnek Yavaş örneği. Gerçekten, AKP’nin de, Erdoğan’ın da kurduğu oyun alanında oyun oynamak anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli. Buradan çıkılmadığı sürece, alternatif bir gücün Millet İttifakı tarafından oluşturulamayacağı şüphesi ya da kaygısı derinleşiyor.”
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları konusunda da konuşan Temel, “Biz tutum belgemizde aslında bu soruların bir şekilde önümüze geleceğini öngörerek tavrımızı açıkça belli etmiştik. O da şuydu: Biz parlamento seçimlerinde güç olmayı, her iki bloğu da sayısal olarak kilitleyen bir gücüz. Bizsiz adım atılamaz bir tablo oluşturma konusunda iddialıyız. Ve bu gücümüzün önüne ne kapatma davası ne de başka bir şeyin bunun geçemeyeceğine de çok inanıyoruz” dedi.
“Bizim Erdoğan’ın yaptığı hiçbir şeyi yapmayacak, Erdoğan’ın yaptığının tersini yapacak bir aktöre ihtiyaç var” diyen Temel, şöyle devam etti:
“Bu konuda hala biz muhalefetle çeşitli temaslar içinde olsak bile bir karara varmış değiliz. Aday üzerine ilkelerimizi koşullarımızı, tutum belgesinde belirttiğimiz gibi muhalefetle de konuşuyoruz. Muhalefet dediğimiz de elbette CHP, DEVA, Saadet ve o eksendeki partiler. Ama tabii İYİ Parti ile bir temasımız yok.
Biz tekrar 27 Eylül 2021’de açıkladığımız tutum belgesine atıfta bulunarak ilkelerimizin ne olduğuna bakılmasını talep ediyoruz. Yani bazı konularda topluma da, partimize de ve partimizin ittifak güçlerine de sözü olacak, sözünü tutacak bir aktöre ihtiyaç var. Belki bu aktörün etrafında tek günlük bir ittifak da gerçekleşebilir. O da seçim ittifakı. Dünyadaki bir sürü faşist rejim, tek günlük, tek gecelik ittifak sonucu değiştirildi. Ama beyan etmeli kendi niyetini. Örneğin, Kürt Sorunu’na yönelik çözümü ne? Cezaevleri sorununa, adaletsizliğe, kayyum gaspına yönelik çözümü ne?
Bu konularda tutum belirleyecek aday. Eğer aday, bu tutum ve sözünü kamuoyunun önünde ve çeşitli temaslarında ortaya koyarsa, elbette biz desteğimizi de ilkelerimizi ortaya koyarak uzlaşmaya hazırız. Ama diyelim ki bizi Erdoğan’la, Erdoğan’a benzer bir aktör arasında tercih yapmaya zorlarlarsa, biz o kötülerin tarafı olmayız. Aday çıkarmayı tartışırız. Çünkü iki kötünün karşısında bir iyinin şansı olabilir Türkiye’de diyoruz.”
‘YAVAŞ’A YÖNELİK TUTUMUMUZ BELLİ’
Temel, “Aslında muhalefet cephesinde adaylık için konuşulan üç isim var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Erdoğan’a karşı bu isimler içinde tercihiniz ne olur?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“İmamoğlu, Kılıçdaroğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylıkları üzerine parti kurullarımız gerçekten bir tartışma yürütmedi. Ama Mansur Yavaş’a yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli. Ama İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na dair ve belki de bunların dışındaki aday tartışmalarına dair de çok çeşitli fikirlerimiz ve görüşlerimiz olabilir.”
‘AHMET TÜRK NET CEVABINI VERDİ’
Temel, “Yavaş’a olumsuz baktığınızı anlıyorum söylediğinizden” sorusuna karşılık da, “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Ahmet Türk aslında bu konuda çok sade konuşmuştu (Geçen ay Independent Türkçe’den Faik Bulut’a konuşan Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerin desteğini alıp alamayacağı sorusuna ‘Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum’ yanıtını vermişti). Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü. Ama diğer iki aktör, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu ve onların dışındaki başka siyaset dışı veya partiler üstü şahsiyetlerle ilgili etkili sözümüz olur” yanıtını verdi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel, ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda Mansur Yavaş’a yönelik tutumlarının net olduğunu söyledi. Yavaş’a sıcak bakmadıklarını söyleyen Temel, “Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu isimlerini tartışabiliriz” dedi.
Temel, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığı konusunda ise Ahmet Türk’ün görüşlerini anımsattı ve “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü” diye konuştu.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Temel, partilerinin kapatılması olasılığına karşı bütün önlemleri aldıklarını ve seçmenlerini partisiz bırakmayacaklarını, muhtemel siyasi yasaklara karşı da “800-1000’e yakın isim havuzu” oluşturduklarını duyurdu.
‘HAKSIZLIKLARI GİDERMEK LÜTUF OLAMAZ’
“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında Selahattin Demirtaş’ın Osman Kavala’nın serbest bırakılacağını, sık sık söylüyor. Van’da Mansur Yavaş, Demirtaş’la ilgili “İnşallah” sözünü sonradan düzeltmesi çok tartışıldı. Siz nasıl yorumladınız bu tutumu?” sorusuna Temel, şu yanıtı verdi:
“Kılıçdaroğlu’nun, ‘Demirtaş, Kavala serbest bırakılacak, hukuksuzluklar bitecek’ söylemi bir proje, bir plan değil. Çünkü bunlar iktidar tarafından yaratılmış haksızlıklardır. Haksızlıkları gidermek bir lütuf, bir vaat olamaz. Siz mesela Van’da Vanlılara ne öneriyorsunuz? Kürtlerin sorununu, 100 yıllık sorunu nasıl çözeceksiniz? Ülke bütünlüğü, ülkenin demokratikleştirilmesi perspektifinde, nasıl çözeceksiniz? Mesela HDP’nin buna dair sözü var.
Yani eşeğini fakire kaybettiriyor önce, sonra da bulduruyor ve sevindiriyor misali. ‘İktidarın neden olduğu ağır ihlaller bitecek demek’ bir çözüm değil. Bu biraz Sayın Kılıçdaroğlu’na dair eleştirimizdir. Yani Demirtaş’ın özgür bırakılması çok istediğimiz ve yılmadan mücadele ettiğimiz bir şey. Demirtaş ve tüm arkadaşlarımız… Ama bu bir çözüm değil, iktidarın neden olduğu bir sorunu doğal olarak çözmek oluyor.”
MANSUR YAVAŞ’IN ‘İNŞALLAH DEMEDİM’ AÇIKLAMASI
Mansur Yavaş’ın “inşallah” sonrası, “İnşallah demedim” açıklamasına ilişkin de konuşan Temel, şunları söyledi:
“Kürtlere adeta şunu hissettiriyor: ‘Sizin en doğal talebinize bile, inşallah bile demiyoruz’. ‘İnşallah’ sözcüğü, İslam kültüründe, hayra vesile olacak her şey için kullanılır. Şimdi aslında bir yol kazası mı, değil. Oradaki hakikat onu gerektiriyordu, çünkü insanlar talep ediyordu. Orada insanların yüzüne ‘Yanlış söylüyorsun’. Bu, ‘Diyarbakır’da başka, Ankara’da farklı konuşuyor’ gibi. ‘Van’da farklı Ankara’da farklı konuşuyorsunuz’ biraz ispatlayan bir örnek Yavaş örneği. Gerçekten, AKP’nin de, Erdoğan’ın da kurduğu oyun alanında oyun oynamak anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli. Buradan çıkılmadığı sürece, alternatif bir gücün Millet İttifakı tarafından oluşturulamayacağı şüphesi ya da kaygısı derinleşiyor.”
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları konusunda da konuşan Temel, “Biz tutum belgemizde aslında bu soruların bir şekilde önümüze geleceğini öngörerek tavrımızı açıkça belli etmiştik. O da şuydu: Biz parlamento seçimlerinde güç olmayı, her iki bloğu da sayısal olarak kilitleyen bir gücüz. Bizsiz adım atılamaz bir tablo oluşturma konusunda iddialıyız. Ve bu gücümüzün önüne ne kapatma davası ne de başka bir şeyin bunun geçemeyeceğine de çok inanıyoruz” dedi.
“Bizim Erdoğan’ın yaptığı hiçbir şeyi yapmayacak, Erdoğan’ın yaptığının tersini yapacak bir aktöre ihtiyaç var” diyen Temel, şöyle devam etti:
“Bu konuda hala biz muhalefetle çeşitli temaslar içinde olsak bile bir karara varmış değiliz. Aday üzerine ilkelerimizi koşullarımızı, tutum belgesinde belirttiğimiz gibi muhalefetle de konuşuyoruz. Muhalefet dediğimiz de elbette CHP, DEVA, Saadet ve o eksendeki partiler. Ama tabii İYİ Parti ile bir temasımız yok.
Biz tekrar 27 Eylül 2021’de açıkladığımız tutum belgesine atıfta bulunarak ilkelerimizin ne olduğuna bakılmasını talep ediyoruz. Yani bazı konularda topluma da, partimize de ve partimizin ittifak güçlerine de sözü olacak, sözünü tutacak bir aktöre ihtiyaç var. Belki bu aktörün etrafında tek günlük bir ittifak da gerçekleşebilir. O da seçim ittifakı. Dünyadaki bir sürü faşist rejim, tek günlük, tek gecelik ittifak sonucu değiştirildi. Ama beyan etmeli kendi niyetini. Örneğin, Kürt Sorunu’na yönelik çözümü ne? Cezaevleri sorununa, adaletsizliğe, kayyum gaspına yönelik çözümü ne?
Bu konularda tutum belirleyecek aday. Eğer aday, bu tutum ve sözünü kamuoyunun önünde ve çeşitli temaslarında ortaya koyarsa, elbette biz desteğimizi de ilkelerimizi ortaya koyarak uzlaşmaya hazırız. Ama diyelim ki bizi Erdoğan’la, Erdoğan’a benzer bir aktör arasında tercih yapmaya zorlarlarsa, biz o kötülerin tarafı olmayız. Aday çıkarmayı tartışırız. Çünkü iki kötünün karşısında bir iyinin şansı olabilir Türkiye’de diyoruz.”
‘YAVAŞ’A YÖNELİK TUTUMUMUZ BELLİ’
Temel, “Aslında muhalefet cephesinde adaylık için konuşulan üç isim var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Erdoğan’a karşı bu isimler içinde tercihiniz ne olur?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“İmamoğlu, Kılıçdaroğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylıkları üzerine parti kurullarımız gerçekten bir tartışma yürütmedi. Ama Mansur Yavaş’a yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli. Ama İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na dair ve belki de bunların dışındaki aday tartışmalarına dair de çok çeşitli fikirlerimiz ve görüşlerimiz olabilir.”
‘AHMET TÜRK NET CEVABINI VERDİ’
Temel, “Yavaş’a olumsuz baktığınızı anlıyorum söylediğinizden” sorusuna karşılık da, “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Ahmet Türk aslında bu konuda çok sade konuşmuştu (Geçen ay Independent Türkçe’den Faik Bulut’a konuşan Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerin desteğini alıp alamayacağı sorusuna ‘Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum’ yanıtını vermişti). Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü. Ama diğer iki aktör, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu ve onların dışındaki başka siyaset dışı veya partiler üstü şahsiyetlerle ilgili etkili sözümüz olur” yanıtını verdi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel, ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda Mansur Yavaş’a yönelik tutumlarının net olduğunu söyledi. Yavaş’a sıcak bakmadıklarını söyleyen Temel, “Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu isimlerini tartışabiliriz” dedi.
Temel, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığı konusunda ise Ahmet Türk’ün görüşlerini anımsattı ve “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü” diye konuştu.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Temel, partilerinin kapatılması olasılığına karşı bütün önlemleri aldıklarını ve seçmenlerini partisiz bırakmayacaklarını, muhtemel siyasi yasaklara karşı da “800-1000’e yakın isim havuzu” oluşturduklarını duyurdu.
‘HAKSIZLIKLARI GİDERMEK LÜTUF OLAMAZ’
“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında Selahattin Demirtaş’ın Osman Kavala’nın serbest bırakılacağını, sık sık söylüyor. Van’da Mansur Yavaş, Demirtaş’la ilgili “İnşallah” sözünü sonradan düzeltmesi çok tartışıldı. Siz nasıl yorumladınız bu tutumu?” sorusuna Temel, şu yanıtı verdi:
“Kılıçdaroğlu’nun, ‘Demirtaş, Kavala serbest bırakılacak, hukuksuzluklar bitecek’ söylemi bir proje, bir plan değil. Çünkü bunlar iktidar tarafından yaratılmış haksızlıklardır. Haksızlıkları gidermek bir lütuf, bir vaat olamaz. Siz mesela Van’da Vanlılara ne öneriyorsunuz? Kürtlerin sorununu, 100 yıllık sorunu nasıl çözeceksiniz? Ülke bütünlüğü, ülkenin demokratikleştirilmesi perspektifinde, nasıl çözeceksiniz? Mesela HDP’nin buna dair sözü var.
Yani eşeğini fakire kaybettiriyor önce, sonra da bulduruyor ve sevindiriyor misali. ‘İktidarın neden olduğu ağır ihlaller bitecek demek’ bir çözüm değil. Bu biraz Sayın Kılıçdaroğlu’na dair eleştirimizdir. Yani Demirtaş’ın özgür bırakılması çok istediğimiz ve yılmadan mücadele ettiğimiz bir şey. Demirtaş ve tüm arkadaşlarımız… Ama bu bir çözüm değil, iktidarın neden olduğu bir sorunu doğal olarak çözmek oluyor.”
MANSUR YAVAŞ’IN ‘İNŞALLAH DEMEDİM’ AÇIKLAMASI
Mansur Yavaş’ın “inşallah” sonrası, “İnşallah demedim” açıklamasına ilişkin de konuşan Temel, şunları söyledi:
“Kürtlere adeta şunu hissettiriyor: ‘Sizin en doğal talebinize bile, inşallah bile demiyoruz’. ‘İnşallah’ sözcüğü, İslam kültüründe, hayra vesile olacak her şey için kullanılır. Şimdi aslında bir yol kazası mı, değil. Oradaki hakikat onu gerektiriyordu, çünkü insanlar talep ediyordu. Orada insanların yüzüne ‘Yanlış söylüyorsun’. Bu, ‘Diyarbakır’da başka, Ankara’da farklı konuşuyor’ gibi. ‘Van’da farklı Ankara’da farklı konuşuyorsunuz’ biraz ispatlayan bir örnek Yavaş örneği. Gerçekten, AKP’nin de, Erdoğan’ın da kurduğu oyun alanında oyun oynamak anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli. Buradan çıkılmadığı sürece, alternatif bir gücün Millet İttifakı tarafından oluşturulamayacağı şüphesi ya da kaygısı derinleşiyor.”
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları konusunda da konuşan Temel, “Biz tutum belgemizde aslında bu soruların bir şekilde önümüze geleceğini öngörerek tavrımızı açıkça belli etmiştik. O da şuydu: Biz parlamento seçimlerinde güç olmayı, her iki bloğu da sayısal olarak kilitleyen bir gücüz. Bizsiz adım atılamaz bir tablo oluşturma konusunda iddialıyız. Ve bu gücümüzün önüne ne kapatma davası ne de başka bir şeyin bunun geçemeyeceğine de çok inanıyoruz” dedi.
“Bizim Erdoğan’ın yaptığı hiçbir şeyi yapmayacak, Erdoğan’ın yaptığının tersini yapacak bir aktöre ihtiyaç var” diyen Temel, şöyle devam etti:
“Bu konuda hala biz muhalefetle çeşitli temaslar içinde olsak bile bir karara varmış değiliz. Aday üzerine ilkelerimizi koşullarımızı, tutum belgesinde belirttiğimiz gibi muhalefetle de konuşuyoruz. Muhalefet dediğimiz de elbette CHP, DEVA, Saadet ve o eksendeki partiler. Ama tabii İYİ Parti ile bir temasımız yok.
Biz tekrar 27 Eylül 2021’de açıkladığımız tutum belgesine atıfta bulunarak ilkelerimizin ne olduğuna bakılmasını talep ediyoruz. Yani bazı konularda topluma da, partimize de ve partimizin ittifak güçlerine de sözü olacak, sözünü tutacak bir aktöre ihtiyaç var. Belki bu aktörün etrafında tek günlük bir ittifak da gerçekleşebilir. O da seçim ittifakı. Dünyadaki bir sürü faşist rejim, tek günlük, tek gecelik ittifak sonucu değiştirildi. Ama beyan etmeli kendi niyetini. Örneğin, Kürt Sorunu’na yönelik çözümü ne? Cezaevleri sorununa, adaletsizliğe, kayyum gaspına yönelik çözümü ne?
Bu konularda tutum belirleyecek aday. Eğer aday, bu tutum ve sözünü kamuoyunun önünde ve çeşitli temaslarında ortaya koyarsa, elbette biz desteğimizi de ilkelerimizi ortaya koyarak uzlaşmaya hazırız. Ama diyelim ki bizi Erdoğan’la, Erdoğan’a benzer bir aktör arasında tercih yapmaya zorlarlarsa, biz o kötülerin tarafı olmayız. Aday çıkarmayı tartışırız. Çünkü iki kötünün karşısında bir iyinin şansı olabilir Türkiye’de diyoruz.”
‘YAVAŞ’A YÖNELİK TUTUMUMUZ BELLİ’
Temel, “Aslında muhalefet cephesinde adaylık için konuşulan üç isim var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Erdoğan’a karşı bu isimler içinde tercihiniz ne olur?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“İmamoğlu, Kılıçdaroğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylıkları üzerine parti kurullarımız gerçekten bir tartışma yürütmedi. Ama Mansur Yavaş’a yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli. Ama İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na dair ve belki de bunların dışındaki aday tartışmalarına dair de çok çeşitli fikirlerimiz ve görüşlerimiz olabilir.”
‘AHMET TÜRK NET CEVABINI VERDİ’
Temel, “Yavaş’a olumsuz baktığınızı anlıyorum söylediğinizden” sorusuna karşılık da, “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Ahmet Türk aslında bu konuda çok sade konuşmuştu (Geçen ay Independent Türkçe’den Faik Bulut’a konuşan Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerin desteğini alıp alamayacağı sorusuna ‘Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum’ yanıtını vermişti). Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü. Ama diğer iki aktör, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu ve onların dışındaki başka siyaset dışı veya partiler üstü şahsiyetlerle ilgili etkili sözümüz olur” yanıtını verdi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel, ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda Mansur Yavaş’a yönelik tutumlarının net olduğunu söyledi. Yavaş’a sıcak bakmadıklarını söyleyen Temel, “Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu isimlerini tartışabiliriz” dedi.
Temel, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığı konusunda ise Ahmet Türk’ün görüşlerini anımsattı ve “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü” diye konuştu.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Temel, partilerinin kapatılması olasılığına karşı bütün önlemleri aldıklarını ve seçmenlerini partisiz bırakmayacaklarını, muhtemel siyasi yasaklara karşı da “800-1000’e yakın isim havuzu” oluşturduklarını duyurdu.
‘HAKSIZLIKLARI GİDERMEK LÜTUF OLAMAZ’
“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında Selahattin Demirtaş’ın Osman Kavala’nın serbest bırakılacağını, sık sık söylüyor. Van’da Mansur Yavaş, Demirtaş’la ilgili “İnşallah” sözünü sonradan düzeltmesi çok tartışıldı. Siz nasıl yorumladınız bu tutumu?” sorusuna Temel, şu yanıtı verdi:
“Kılıçdaroğlu’nun, ‘Demirtaş, Kavala serbest bırakılacak, hukuksuzluklar bitecek’ söylemi bir proje, bir plan değil. Çünkü bunlar iktidar tarafından yaratılmış haksızlıklardır. Haksızlıkları gidermek bir lütuf, bir vaat olamaz. Siz mesela Van’da Vanlılara ne öneriyorsunuz? Kürtlerin sorununu, 100 yıllık sorunu nasıl çözeceksiniz? Ülke bütünlüğü, ülkenin demokratikleştirilmesi perspektifinde, nasıl çözeceksiniz? Mesela HDP’nin buna dair sözü var.
Yani eşeğini fakire kaybettiriyor önce, sonra da bulduruyor ve sevindiriyor misali. ‘İktidarın neden olduğu ağır ihlaller bitecek demek’ bir çözüm değil. Bu biraz Sayın Kılıçdaroğlu’na dair eleştirimizdir. Yani Demirtaş’ın özgür bırakılması çok istediğimiz ve yılmadan mücadele ettiğimiz bir şey. Demirtaş ve tüm arkadaşlarımız… Ama bu bir çözüm değil, iktidarın neden olduğu bir sorunu doğal olarak çözmek oluyor.”
MANSUR YAVAŞ’IN ‘İNŞALLAH DEMEDİM’ AÇIKLAMASI
Mansur Yavaş’ın “inşallah” sonrası, “İnşallah demedim” açıklamasına ilişkin de konuşan Temel, şunları söyledi:
“Kürtlere adeta şunu hissettiriyor: ‘Sizin en doğal talebinize bile, inşallah bile demiyoruz’. ‘İnşallah’ sözcüğü, İslam kültüründe, hayra vesile olacak her şey için kullanılır. Şimdi aslında bir yol kazası mı, değil. Oradaki hakikat onu gerektiriyordu, çünkü insanlar talep ediyordu. Orada insanların yüzüne ‘Yanlış söylüyorsun’. Bu, ‘Diyarbakır’da başka, Ankara’da farklı konuşuyor’ gibi. ‘Van’da farklı Ankara’da farklı konuşuyorsunuz’ biraz ispatlayan bir örnek Yavaş örneği. Gerçekten, AKP’nin de, Erdoğan’ın da kurduğu oyun alanında oyun oynamak anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli. Buradan çıkılmadığı sürece, alternatif bir gücün Millet İttifakı tarafından oluşturulamayacağı şüphesi ya da kaygısı derinleşiyor.”
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları konusunda da konuşan Temel, “Biz tutum belgemizde aslında bu soruların bir şekilde önümüze geleceğini öngörerek tavrımızı açıkça belli etmiştik. O da şuydu: Biz parlamento seçimlerinde güç olmayı, her iki bloğu da sayısal olarak kilitleyen bir gücüz. Bizsiz adım atılamaz bir tablo oluşturma konusunda iddialıyız. Ve bu gücümüzün önüne ne kapatma davası ne de başka bir şeyin bunun geçemeyeceğine de çok inanıyoruz” dedi.
“Bizim Erdoğan’ın yaptığı hiçbir şeyi yapmayacak, Erdoğan’ın yaptığının tersini yapacak bir aktöre ihtiyaç var” diyen Temel, şöyle devam etti:
“Bu konuda hala biz muhalefetle çeşitli temaslar içinde olsak bile bir karara varmış değiliz. Aday üzerine ilkelerimizi koşullarımızı, tutum belgesinde belirttiğimiz gibi muhalefetle de konuşuyoruz. Muhalefet dediğimiz de elbette CHP, DEVA, Saadet ve o eksendeki partiler. Ama tabii İYİ Parti ile bir temasımız yok.
Biz tekrar 27 Eylül 2021’de açıkladığımız tutum belgesine atıfta bulunarak ilkelerimizin ne olduğuna bakılmasını talep ediyoruz. Yani bazı konularda topluma da, partimize de ve partimizin ittifak güçlerine de sözü olacak, sözünü tutacak bir aktöre ihtiyaç var. Belki bu aktörün etrafında tek günlük bir ittifak da gerçekleşebilir. O da seçim ittifakı. Dünyadaki bir sürü faşist rejim, tek günlük, tek gecelik ittifak sonucu değiştirildi. Ama beyan etmeli kendi niyetini. Örneğin, Kürt Sorunu’na yönelik çözümü ne? Cezaevleri sorununa, adaletsizliğe, kayyum gaspına yönelik çözümü ne?
Bu konularda tutum belirleyecek aday. Eğer aday, bu tutum ve sözünü kamuoyunun önünde ve çeşitli temaslarında ortaya koyarsa, elbette biz desteğimizi de ilkelerimizi ortaya koyarak uzlaşmaya hazırız. Ama diyelim ki bizi Erdoğan’la, Erdoğan’a benzer bir aktör arasında tercih yapmaya zorlarlarsa, biz o kötülerin tarafı olmayız. Aday çıkarmayı tartışırız. Çünkü iki kötünün karşısında bir iyinin şansı olabilir Türkiye’de diyoruz.”
‘YAVAŞ’A YÖNELİK TUTUMUMUZ BELLİ’
Temel, “Aslında muhalefet cephesinde adaylık için konuşulan üç isim var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Erdoğan’a karşı bu isimler içinde tercihiniz ne olur?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“İmamoğlu, Kılıçdaroğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylıkları üzerine parti kurullarımız gerçekten bir tartışma yürütmedi. Ama Mansur Yavaş’a yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli. Ama İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na dair ve belki de bunların dışındaki aday tartışmalarına dair de çok çeşitli fikirlerimiz ve görüşlerimiz olabilir.”
‘AHMET TÜRK NET CEVABINI VERDİ’
Temel, “Yavaş’a olumsuz baktığınızı anlıyorum söylediğinizden” sorusuna karşılık da, “Bizim görüşümüz nettir ona dair. Ahmet Türk aslında bu konuda çok sade konuşmuştu (Geçen ay Independent Türkçe’den Faik Bulut’a konuşan Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerin desteğini alıp alamayacağı sorusuna ‘Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum’ yanıtını vermişti). Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü. Ama diğer iki aktör, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu ve onların dışındaki başka siyaset dışı veya partiler üstü şahsiyetlerle ilgili etkili sözümüz olur” yanıtını verdi.