Uluslararası Af Örgütü, yayımladığı yeni raporda Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kurulan çadır kamplarda yaşayan engellilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek hükümete ve insani yardım kuruluşlarına çağrıda bulundu.
Deprem bölgesinde inceleme ve görüşmeler yapan Uluslararası Af Örgütü, engellilerin çadır kamplarda “yetersiz koşullarda” yaşadığına, “hijyen tesisleri ve uzman desteği eksikliklerinin” sağlıklarını tehlikeye attığına ve hem Türk yetkililerinin hem de yardım kuruluşlarının “acilen kapsayıcı müdahale sağlamaları” gerektiğine dikkat çekti.
Uluslararası Af Örgütü’nün “Haysiyet hepimize lazım: Türkiye’nin deprem müdahalesinde dışlanan engelliler” başlıklı raporu, İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşunun depremlerden en fazla etkilenen iller olan Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman’a gerçekleştirdiği ziyaret ve bu bölgelerde yaptığı görüşmelere dayanıyor.
Uluslararası Af Örgütü araştırmacıları rapor kapsamında Mart-Nisan 2023 arasında 131 kişiyle görüşerek 10’u kadın, 15’i erkek ve dokuzu çocuk olmak üzere 34 engelli bireyin durumunu inceledi. Görüşülen kişiler arasında farklı türde engeli olan 19 kişi, engelli kişilerin 26 yakını ve müdahale çalışmalarına katılan 13 yardım görevlisi yer aldı. Görüşme yapılan kişiler arasında Türk vatandaşlarının yanı sıra Suriyeli sığınmacıların da bulunduğu belirtildi.
Raporda, depremler nedeniyle 3 milyon 300 bin kişinin yerinden edildiği ve bu kişilerden yaklaşık 2 milyon 300 bininin şu an çadır kamplarda veya konteyner yerleşimlerinde kaldığı belirtildi. Türk hükümeti ve Birleşmiş Milletler’in (BM) ortak değerlendirmesine göre depremde yaralananların yüzde 70’inin engelli kalacağının tahmin edildiğine dikkat çekildi.
Yetersiz koşullar
Uluslararası Af Örgütü, ziyaret ettiği 21 yerin tamamında, hareket kabiliyeti sınırlı veya hareket edemeyen kişilerin umumi hijyen tesislerine erişemez durumda olduğunu tespit etti. Af Örgütü’nün konuştuğu yardım çalışanları aynı sorunun diğer yerlerde de yaşandığını belirtti.
Sanitasyon tesislerinde rampa ya da tutamak gibi imkânların bulunmadığına ve engelli kişilerin çoğunun tuvaletlere erişemediği için bakım sağlayanlara ve yetişkin bezi gibi ürünlere bağımlı hâle geldiğine dikkat çeken Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda, “Birçoğu için tek seçenek çadırda yıkanmak ya da haftalarca duş almamak” denildi.
Bu yetersiz barınma koşullarının, engelli kişilerin “mahremiyeti ve bağımsızlığının yanı sıra sağlık, temizlik, eşitlik, ayrımcılığa uğramama ve onurlu yaşam haklarını da baltaladığını” belirten Uluslararası Af Örgütü, “hem bağımsızlık ve mahremiyet kaybının hem de mahrem ihtiyaçlar için başkalarına bel bağlama zorunluluğunun” birçok engelli bireyde sıkıntı ve kaygıya sebep olduğunu ifade etti.
Dağıtılan yardımlara erişimde de sorun var
Depremlerin yol açtığı insani krizin boyutları ve ciddiyetinin farkında olduğunu ancak acil durumun büyüklüğü ne olursa olsun engellilerin haklarına eksiksiz saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Uluslararası Af Örgütü, “Yapılan acil müdahale, insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmekten uzak olmanın yanı sıra insani yardımda ayrımcılık yasağı ve kapsayıcılık ilkelerini karşılamıyor” ifadesini kullandı.
Raporda, engellilerin dağıtılan yardımlara erişim konusunda da sıkıntı yaşadığına dikkat çekildi.
“Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü, hareket kabiliyeti sınırlı yaşlıları da içeren neredeyse tüm engelli kişiler dağıtım noktalarından gıda ve hijyen kiti gibi yardım malzemelerini alamadıkları için yakınlarına bel bağlamak zorundaydı.”
Acil uzman sağlık hizmeti ihtiyacı
Uluslararası Af Örgütü ayrıca, başta kaliteli protez ve tekerlekli sandalye olmak üzere uygun yardımcı araç ya da cihazların da yetersiz olduğunu ve rehabilitasyon hizmetleri gibi uzman bakımının kesintiye uğradığını aktardı.
Depremlerde sağlık merkezlerinin tamamen yıkıldığını veya ağır hasar gördüğünü ve çok sayıda sağlık çalışanının da hayatını kaybettiğini, yaralandığını ya da yerinden edildiğini hatırlatan Uluslararası Af Örgütü, bunun sonucunda engellilere yönelik olanlar dâhil sağlık hizmetlerinde önemli aksamalar meydana geldiğini bildirdi.
Af Örgütü, mevcut ve günden güne ortaya çıkan ihtiyaçlara yanıt verilebilmesi için ruhsal sağlık ve psikososyal destek hizmetlerinin de acilen artırılması gerektiğini belirtti.
Yapılan çağrılar
Türkiye’nin Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin BM Sözleşmesi’ne taraf olduğunu hatırlatan Uluslararası Af Örgütü, “Bu nedenle Türkiye hükümeti, engellilerin insan haklarını ve temel özgürlüklerini geliştirmek, korumak ve tüm engelli kişilerin bu hak ve özgürlüklerden eksiksiz ve eşit şekilde yararlanmasını sağlamak için gerekli adımları atmakla yükümlüdür” ifadesini kullandı.
Örgüt, hükümetin ve insani yardım kuruluşlarının, “hijyen tesislerini erişilebilir kılmayı ve yardım dağıtımını iyileştirmeyi içeren yöntemlerle engelli kişilerin ve onlara bakım sağlayanların gerektiği gibi desteklenmesini sağlaması” gerektiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü, “Bu aynı zamanda yaş, cinsiyet ve engellilik durumuna göre tasnif edilmiş veri toplamayı ve analiz etmeyi kapsamalıdır. İhtiyaçları gözeten yeterli ve etkili hizmetlerin sunulması için bu veriler acil müdahalede yer alan insani yardım örgütleriyle paylaşılmalıdır” çağrısında bulundu.
Düzenlemelerdeki “herkese aynı” yaklaşımı
Uluslararası Af Örgütü Kriz Müdahale Programı Araştırmacısı Matthew Wells, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Birçok insanın depremlerden sonra karşılaştığı devasa güçlükler, insani müdahalede ihmal edilen engelliler açısından daha da ağırdı” dedi.
“Acil barınma düzenlemelerindeki ‘herkese aynı’ yaklaşımı, engellilerin onurlu yaşamı için özel gereklilikleri dışarıda bıraktı ve birçoğunu yardımlara eşit bir biçimde erişemez duruma getirdi” ifadesini kullanan Wells, “Türkiye hükümeti ve uluslararası bağışçılar dahil insani yardım aktörleri, insani müdahalenin engelliler dahil tüm depremzedeler için kapsayıcı olmasını sağlamak üzere acilen harekete geçmelidir. Engellilerin ihtiyaçları, oldukça gereksinim duyulan uzman desteği sağlanarak giderilmelidir” diye ekledi.
“Uluslararası bağışçılar desteği artırmalı”
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi Direktörü Nils Muiznieks ise “Depremlerin ardından engelli kişileri desteklemekte temel yetersizliklerin olduğu açıkça ortada. Bu insani felaketin etkileri nesiller boyu hissedilecek. Engellilerin tesislere ve hizmetlere eşit şekilde erişebilmesi kritik önemde” dedi. Muiznieks, “Uluslararası bağışçılar bu eşi benzeri görülmemiş kriz boyunca Türkiye’deki insani müdahaleyi desteklemek için daha fazlasını yapmalı ve engellilerin ihtiyaçlarını acilen karşılamak üzere teknik ve mali desteği artırmalıdır” diye konuştu.