CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın Hakan Fidan’ın seçimlerde aday olmasından sonra istifa etmesi ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşı çıkması nedeniyle göreve dönmesi nedeniyle dava açmıştı.
CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na dönmesi kararının, yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davada yeni bir gelişme yaşandı. Danıştay İdarli Davalar Kurulu’nun başkanıyla iki üyesi dava başvurusu mahkeme tarafından geri çevrilen Tanal’ın dava açma hakkı olduğu yönünde görüş bildirdi.
Hakan Fidan, 7 Haziran 2015 ‘teki milletvekili seçimlerinde AK Parti’den milletvekli adayı olmak için MİT’ten istifa etmişti. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu karara tepki gösterince, Fidan adaylığını geri çekmiş ve MİT Müsteşarlığı’na geri dönmüştü.
CHP’li Mahmut Tanal, Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na dönmesinin anayasa ve yasalara aykırı olduğunu belirterek İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Ancak mahkeme Tanal’ın davası başvurusunu “kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisi olmadığı için dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle” görülmeden usulden reddedilmişti.
Tanal, mahkemenin bu kararına Danıştay’da itiraz etmişti. Mahmut Tanal, başvurusuna ilişkin bugün yeni bir gelişme yaşandığını açıkladı. Tanal’ın verdiği bilgiye göre kararın temyizi ve bozulması isteğine katılan ve destek veren 11 üyeli Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’ndan 3 karşı oy kararı çıktı. İdari Dava Daireleri Kurulu Başkanı ve 2 üyesi Tanal’ın dava açabilme ehliyetinin olduğuna ilişkin karşı oy kararı bildirdi.
‘DAVACININ SUBJEKTİF EHLİYETİ MEVCUT’
Yine Tanal’ın yaptığı açıklamaya göre 3 üyenin karşı oy kararı ise şöyle: “Dava konusu edilen işlem, Milli Güvenlik İstihbaratını, devlet çapında oluşturmak, devletin milli güvelik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde ilgili kurumların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak gibi ülkenin tümünü, dolayısıyla kamu yararını yakından ilgilendiren bir konuda, yapılan görevlendirme işlemi olduğundan; dava konusu işlemden vatandaş sıfatına sahip davacının etkileneceği açıktır. Bu durumda;
Dava konusu işlemin davacının meşru, kişisel ve güncel bir menfaatini etkilediği, dolayısıyla dava konusu işlemle davacı arasında bir menfaat ilgisinin kurulabileceği sonucuna varıldığından; davacının, bakılan davada sübjektif ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmekte olup, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.”
‘KARŞI OYLAR GÖSTERİYOR Kİ FİDAN’IN GERİ DÖNÜŞÜ DÜŞÜNDÜRÜCÜ’
Tanal, bu gelişmeleri aktardıktan sonra şunları söyledi: “Açtığım davanın, ülkenin tümünü ilgilendirdiği için kamu yararı oldukça açıktır. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak kamu yararına herhangi bir davayı açma ehliyetine sahibim. Açtığım davayı, görülmeden usulden reddetmek hukuken alınmış yanlış bir karardı. Biri İdari Dava Daireleri Kurulu Başkanı olmak üzere 2 üye benim gibi düşündüğünü beyan etmiştir. İktidarın baskı kurduğu yargı mensuplarına karşın hala hukuken ve vicdanen görevini yapan yargı mensuplarının olduğunu bilmek, demokrasi ve hukuk adına sevindiricidir. Bugün usulden reddedilen davamın kabulü için tekrar dilekçe vereceğim. Karşı oylar gösteriyor ki Hakan Fidan’ın göreve geri dönüşü düşündürücüdür.”
(Duvar)
