Erdoğan’ın, “Tamamen yerli ve milli bir yapı” diye nitelendirdiği HÜDA-PAR – Hizbullah ilişkisi iddiaları gündemdeki yerini korurken, terör örgütü Hizbullah’ın askeri kanat yapılanmasında yer alan ve 183 vatandaşın katili 58 tetikçinin daha sessiz, sedasız serbest bırakıldıkları ortaya çıktı.
Tanık ifadeleri, ele geçen silahların balistik raporları, yakalanan tetikçilerin birbirleri aleyhine verdikleri ifadeler, savcı huzurunda yaptırılan tatbikatlarda yer göstermede bulundukları için suçları sabit görülen, farklı tarihlerde ve farklı mahkemelerde yargılanan 58 Hizbullahçı “Anayasal düzeni silah zoruyla yıkarak yerine İran modeli bir Kürt islam devleti kurmak amacıyla vahim nitelikte eylemlerde bulunmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmışlardı.
YARGITAY HEPSİNİ ONADI: CİNAYETLER DELİLLERLE SABİT
Sanıklar kararları temyiz etti. Yargıtay Ceza Dairesi, toplanan delillerin hukuka uygun olduğunu, sanıkların gerek gözaltında, gerekse savcı huzurundaki ifadelerinde suçlarını itiraf ettikleri, görgü tanıkları ve dinlenen mağdur ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde yerel mahkeme kararlarında isabetsizlik görülmediğinden sanıkların temyiz başvurularının esastan reddiyle hükmün ayrı ayrı onanmasına oy birliğiyle karar verdi.
Haklarındaki ömür boyu hapis cezası kesinleştiği için cezaların infazı aşamasına geçilen hükümlü Hizbullahçılar, kapatılan DGM’nin devamı niteliğindeki Ağır Ceza Mahkemelerine başvuruda bulunarak yeniden yargılanma talebinde bulundu.
“ADİL YARGILANMADIK”
Hükümlü Hizbullahçılar, DGM’lerde askeri yargıç bulundurulduğu için adil yargılanmadıklarını, gözaltında ifade verirken avukat bulundurulmadığını, OHAL kanununa dayanarak uzun süre gözaltında tutulduklarını, bu süre zarfında işkence ve kötü muamele gördüklerini, davalarının makul süre zarfında sonuçlandırılmadığını gerekçe gösterip “Bizi yeniden yargılayın” dedi.
TEK TEK TAHLİYE ETMİŞLER
Bu talepleri jet hızıyla kabul eden Ağır Ceza Mahkemeleri yeni esas numaralarıyla duruşma bile açmadan dosya üzerinden teker teker yargılamanın yenilenmesi talebini kabul ederek hükümlü Hizbullahçılar hakkında ayrı ayrı infazın durdurulması kararı verip serbest bırakılmalarına karar verdi.
CMK’ya göre “Bir davanın esasını etkileyecek düzeyde somut deliller ortaya çıkmadığı müddetçe yargılamanın yenilenmesi yapılamaz” hükmü bulunuyor.
Hizbullah hükümlülerinin tahliyelerinin bundan önceki tahliyelerde olduğu gibi HÜDA PAR’ın 24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı ile 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday çıkarmayıp Güneydoğu’da AKP’li adayları destekleyeceğini deklere ettiği tarihe denk gelmesi de dikkatlerden kaçmadı.
Hizbullah saldırılarında yaralandıkları için davada mağdur ve müşteki olarak yer alanlar ile yakınlarını kaybeden ailelere ise yasa gereği taraf oldukları için tebligat yapılması gerekirken, ailelere tebligat gönderilmeyerek tahliye kararlarına karşı üst mahkemeye itiraz etmelerinin de önüne geçildiği belirlendi.
EBU HANZALA’NIN BABASI HACI BAYANCUK DA VAR
Tahliye edilenler arasında IŞİD’in Türkiye Emiri olmak suçundan 15 yıl hapisle cezalandırılan Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un babası Hizbullah’ın üst düzey yöneticilerinden olan ve onlarca kişinin kaçırılarak sorgulanıp öldürülmesi emrini veren Hacı Bayancuk ile Diyarbakır’da bir hücre evi baskınında Özel harekat polisi Adem Bayrakçı’nın şehit olduğu operasyondan kaçan Mehmet Çiçek de bulunuyor. 58 Hizbullahçının isim ve tarih sıralamasına göre tahliye tarihleri şöyle:
İŞTE SERBEST KALAN 58 HİZBULLAH TETİKÇİSİ
Mehmet Selim Özdemir (18.01.20219), Hacı Bayancuk, Abdurrahim Doksal, Mehmet Fidancı, Aydın Tamaç (25.01.2019), Mehmet Beşir Acar, Ahmet Durmaz (28.01.2019), Abdulaziz Çelik, Mehmet Özcan, Mustafa Ozan, Ramazan Kalkan (07.02.2019), Mehmet Aksa, Turgay Bilge, Hasan Kutulman, Şevket Aktaş (12.02.2019), Hayrettin Beçene (13.02.2019), Mehmet Ali Çelik (01.03.2019), Sezai Orak (02.03.2019), Vedat Gören (12.03.2019), Edip Balık, Mehmet Çiçek, Celal Işık (13.03.2019), Faruk Kuzu (14.03.2019), Aydın Dağlı, Fırat Öztepe, Şahabettin Başaran, Cihan Yeşil, Ekrem Başar, İsmet Ökmen, Metin Coşkun, Mustafa Yaşar, Fikri Boylu (15.03.2019), Şahin Büyük, Hacı Güneş, Tekin Değişgeç, Ferit Filitoğlu, Mehmet Latif Pamuk, Hüseyin Güney, Abdullah Gülcan, Mehmet Cahit Gündüz (26.03.2019), Mehmet Sevinç (29.03.2019), Gülsan Aydın, Muhammet Beşir Toprak, Eyüp Bozkurt, Hasan Gezen, Vahdettin Edebali, Emin Tenşi, Selçuk Atasoy, Mehmet Tarduş, Abdullah Deniz, Orhan Tekteki, İrfan Aydın (08.05.2019), Mehmet Turhan Çelik (09.05.2019), Sabri Çaçan (18.06.2019), Hüsret Direkçi (11.05.2020), Enver Tekin (31.05.2019), Mehmet Şerif Çelik (15.10.2020), Hasan Gündüz (31.03.2021)
183 KİŞİNİN KATİLLERİ
Hizbullah tetikçilerinin öldürdüğü aralarında gazeteci, cami imamı, öğretmen, üniversite öğrencisi, sendikacıların da yer aldığı 183 kişinin isimleri şöyle:
Abdullah Ay, Mehmet Keleşoğlu, İhsan Güneşli, Halis Güneyli, Mehmet Hamit Fidancı, Kemal Türk, Cahit Tekdemir, Mahmut Ergün, Müfit Ek, İbrahim Kaygan, Mehmet Şah Tekalp, Mustafa Akcan, Recep Kutlay, Cengiz Baskın, Ali Demir, Yücel Feridun Nergiz, Übeydullah Dalar, Aziz Yıldırım, Metin Balaban, Mehmet Mahmut Önen, Şeyhmus Akın, Mehmet Kadri Koyuncu, Kemal Güçer, Yasin Özalp, Hatip Pirizade, Aziz Başak, Musa Bakışkan, Yılmaz Gökçe, Haydar Kaya, Ender Aktaş, Hüseyin Tuncer, Ali Arslan, Mensur Yılmaz, Mizbah Ateş, Abdulbaki Evirgen, Abdulkadir Ay, Davut Oral, Ramazan Budak, Abdurrahim Budak, Fırat Soyvural, Abdurrahman Ata, Mehmet Şerif Çoöz, Mehmet Yeşil, Zeki Tuncer, Recep Gürceğiz, Tevfik Altuner, Cemal Açil, Mehmet Payam, Rüstem Akan, Mehmet Erten, İdris Çelik, Yusuf Solmaz, Mehmet Nuri Demiralp, Mehmet Ali Eroğlu, Adem Keser, Salih Keser, Ramazan Deniz, Haydar Aslan, Zeki Adıyaman, Reşit Kılıç, Feruşah Er, Mehmet Şerif Gök, Süleyman Okan, Garip Can, Recep Onur, Ferit Yonca, Ahmet Sulak, Nazmi Çaka, Ahmet Pekyen, Hamdullah Önemli, Ferhan Yıldırım, Nezir Çiçek, Mesude Kartal, Nuri Çoban, Mehmet Hafif Ak, Halil Pekaçar, Yaşar Şaşkın, Mehmet Emin Kahraman, Şaban Elaltunterin, Mehmet Elaltunterin, Murat Kurtboğan, Halit Aslangiray, Mehmet Şah Tangüner, Yasemin Aslan, Abbas Turan, Zülküf Engin, Mehmet Çağap, Şafi Sünmüş, Sadık Sezer, Sadık Kortak, Mehmet Şirin Kaya, İlhan Böçkün, Kenan Aydın, Ahmet Şeran, Bedri Akkurt, Bayram Güleç, Ensar Akalp, Abdurrahman Bakır, Mehmet Sincar, Metin Özdemir, Mehmet Sabri Daş, Mehmet Özdemir, Mehmet Emin Gezer, Metin Akyıldız, İrfan Akyıldız, Hüseyin Akyıldız, İsa Gök, Reşit Gök, Murat Yıldız, Abdurrahim Yıldız, Teğmen Demir, Dündar Çelebioğlu, Abdulmenaf Akdo, Habip Kılınç, Mehmet Emin Gezer, Seyfettin Özdemir, Abdurrahim Budak, Mustafa Biricik, Mustafa Koçak, Köksal Bulut, Ramazan Toprak, Çetin Gidici, Medeni Göktepe, Yusuf Solmaz, Mehmet Mehdi Suna, Fuat Suna, İhsan Mehmetoğlu, Selahattin Demir, Rüstem Akan, Zahir Balam, Mehmet Sabri Daş, Mehmet Sağlam, Rebih Çabuk, Sefer Cerf, Mehmet Beşir Duygun, Ahmet Artık, Abdulhakim Aslan, Alaattin Kutlubay, Metin Demir, Reşit Kılıç, Sabri Şeker, Şakir Sağır, Selim Koyuncu, Mehmet Zeki Tunçer, Sabri Özdemir, Hasan Yılmaz, Mehmet Yaşar Buluş, Mehmet Erten, Ali Erdoğan, Mehmet Yılmaz, Hasan Baran, Alican Başak, Mahsum Erol, Mehmet Nesim Ormancı, Süleyman Güler, Adil Bayuk, Şemsettin Aytemur, Mehmet Emin Deniz, Tahir Demir, Ömer Faruk Aksan, Abidin Geleri, Mehmet Ayan, Fırat Atalay, Muhittin Karaaslan, Celal Baldan, Fadıl Alay, Selahattin Gençol, Zeki Murat Yıldırım, Abdurrahman Aslanhan, Ali Şahap Salık, Mehmet Altuntaş, Ali Oral, Abdulkadir Yücel, Yakup Yıldız, Halis Kaçar, Garip Can, Recep Oyur, Tahsin Kaplan, Ferit Yonca, Ahmet Sulak, Ahmet Pekyen, Recep Eren, Ubeydullah Eren.
Serbest kalan 58 tetikçinin 183 kişinin öldürülmesinin yanı sıra 306 kişinin de satır ve silahla ağır yaralandığı saldırılarda bizzat yer aldıkları bildirildi.