DİSK Basın İş Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Gezi’nin dokuzuncu yıl dönümünde haber takip eden gazetecilerin dövülüp gözaltına alınmasından sorumlu kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gezi eylemlerinin dokuzuncu yıl dönümü dolayısıyla Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (MMO) önünde düzenlenen eylemi takip eden basın mensuplarından bazıları polis şiddetine maruz kalmış, bazıları gözaltına alınmıştı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen gazetecilerin basın açıklamasında söz alan TGS yöneticisi Mustafa Kuleli şöyle konuştu: ”Aynı Gezi Parkı’nda olduğu gibi toplum, taleplerini istediği an özgürce sokaklarda dile getirebilmeli ve bizler medya mensupları, bunun iletilmesini, bu taleplerin iletilmesini sağlamakla görevliyiz. Sadece işimizi yapmak istiyoruz ama karşınızda demokrasiyi sindirememiş, toplumu baskı altına almak isteyen otoriter bir rejim var. Sokaklarda yaşananlar görülsün istemiyorlar. Bir korku imparatorluğu, bir baskı rejimi. Türkiye bu deli gömleğine sığmaz. Eninde sonunda bu güzel ülkede demokrasiyi, bu güzel insanlar yeniden kuracak. Biz de gazeteciler olarak onların sesi olacağız.”
DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren’se şunları söyledi: ”Neredeyse her toplumsal olayda şiddet görüyoruz, hakaret görüyoruz ve bunu kabullenmiyoruz. Biz gazeteciler olarak, bunca baskıya rağmen haber yapmaya, topluma gerçekleri iletmeye devam ettik, devam edeceğiz. Bakın şimdi bir sosyal medya yasası çıkartılmaya çalışılıyor. Seçimlere iktidarın kendi medyasının dışında başka bir medyaya izin vermeden gitmek istiyorlar. Ama gazeteciler yaratıcıdır. Biz illaki sesimizi duyururuz bir şekilde. Haber yapmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun.”
Dövülen ve gözaltına alınan gazetecilerse mesleklerine devam edeceklerini söyledi.
Açıklamanın ardından basın mensuplarına şiddet uyguladığı tespit edilecek olan polis memurları hakkında, ‘kasten yaralama suçunun kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi’, ‘işkence’, ‘eziyet’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘birden fazla kişi tarafından tehdit’, ‘cebir’, ‘hakaret’, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘haberleşmenin engellenmesi’ ve faillerin fiillerine uyan diğer suçlardan suç duyurusunda bulunuldu.
DİSK Basın İş Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Gezi’nin dokuzuncu yıl dönümünde haber takip eden gazetecilerin dövülüp gözaltına alınmasından sorumlu kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gezi eylemlerinin dokuzuncu yıl dönümü dolayısıyla Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (MMO) önünde düzenlenen eylemi takip eden basın mensuplarından bazıları polis şiddetine maruz kalmış, bazıları gözaltına alınmıştı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen gazetecilerin basın açıklamasında söz alan TGS yöneticisi Mustafa Kuleli şöyle konuştu: ”Aynı Gezi Parkı’nda olduğu gibi toplum, taleplerini istediği an özgürce sokaklarda dile getirebilmeli ve bizler medya mensupları, bunun iletilmesini, bu taleplerin iletilmesini sağlamakla görevliyiz. Sadece işimizi yapmak istiyoruz ama karşınızda demokrasiyi sindirememiş, toplumu baskı altına almak isteyen otoriter bir rejim var. Sokaklarda yaşananlar görülsün istemiyorlar. Bir korku imparatorluğu, bir baskı rejimi. Türkiye bu deli gömleğine sığmaz. Eninde sonunda bu güzel ülkede demokrasiyi, bu güzel insanlar yeniden kuracak. Biz de gazeteciler olarak onların sesi olacağız.”
DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren’se şunları söyledi: ”Neredeyse her toplumsal olayda şiddet görüyoruz, hakaret görüyoruz ve bunu kabullenmiyoruz. Biz gazeteciler olarak, bunca baskıya rağmen haber yapmaya, topluma gerçekleri iletmeye devam ettik, devam edeceğiz. Bakın şimdi bir sosyal medya yasası çıkartılmaya çalışılıyor. Seçimlere iktidarın kendi medyasının dışında başka bir medyaya izin vermeden gitmek istiyorlar. Ama gazeteciler yaratıcıdır. Biz illaki sesimizi duyururuz bir şekilde. Haber yapmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun.”
Dövülen ve gözaltına alınan gazetecilerse mesleklerine devam edeceklerini söyledi.
Açıklamanın ardından basın mensuplarına şiddet uyguladığı tespit edilecek olan polis memurları hakkında, ‘kasten yaralama suçunun kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi’, ‘işkence’, ‘eziyet’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘birden fazla kişi tarafından tehdit’, ‘cebir’, ‘hakaret’, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘haberleşmenin engellenmesi’ ve faillerin fiillerine uyan diğer suçlardan suç duyurusunda bulunuldu.
DİSK Basın İş Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Gezi’nin dokuzuncu yıl dönümünde haber takip eden gazetecilerin dövülüp gözaltına alınmasından sorumlu kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gezi eylemlerinin dokuzuncu yıl dönümü dolayısıyla Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (MMO) önünde düzenlenen eylemi takip eden basın mensuplarından bazıları polis şiddetine maruz kalmış, bazıları gözaltına alınmıştı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen gazetecilerin basın açıklamasında söz alan TGS yöneticisi Mustafa Kuleli şöyle konuştu: ”Aynı Gezi Parkı’nda olduğu gibi toplum, taleplerini istediği an özgürce sokaklarda dile getirebilmeli ve bizler medya mensupları, bunun iletilmesini, bu taleplerin iletilmesini sağlamakla görevliyiz. Sadece işimizi yapmak istiyoruz ama karşınızda demokrasiyi sindirememiş, toplumu baskı altına almak isteyen otoriter bir rejim var. Sokaklarda yaşananlar görülsün istemiyorlar. Bir korku imparatorluğu, bir baskı rejimi. Türkiye bu deli gömleğine sığmaz. Eninde sonunda bu güzel ülkede demokrasiyi, bu güzel insanlar yeniden kuracak. Biz de gazeteciler olarak onların sesi olacağız.”
DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren’se şunları söyledi: ”Neredeyse her toplumsal olayda şiddet görüyoruz, hakaret görüyoruz ve bunu kabullenmiyoruz. Biz gazeteciler olarak, bunca baskıya rağmen haber yapmaya, topluma gerçekleri iletmeye devam ettik, devam edeceğiz. Bakın şimdi bir sosyal medya yasası çıkartılmaya çalışılıyor. Seçimlere iktidarın kendi medyasının dışında başka bir medyaya izin vermeden gitmek istiyorlar. Ama gazeteciler yaratıcıdır. Biz illaki sesimizi duyururuz bir şekilde. Haber yapmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun.”
Dövülen ve gözaltına alınan gazetecilerse mesleklerine devam edeceklerini söyledi.
Açıklamanın ardından basın mensuplarına şiddet uyguladığı tespit edilecek olan polis memurları hakkında, ‘kasten yaralama suçunun kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi’, ‘işkence’, ‘eziyet’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘birden fazla kişi tarafından tehdit’, ‘cebir’, ‘hakaret’, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘haberleşmenin engellenmesi’ ve faillerin fiillerine uyan diğer suçlardan suç duyurusunda bulunuldu.
DİSK Basın İş Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Gezi’nin dokuzuncu yıl dönümünde haber takip eden gazetecilerin dövülüp gözaltına alınmasından sorumlu kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gezi eylemlerinin dokuzuncu yıl dönümü dolayısıyla Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi (MMO) önünde düzenlenen eylemi takip eden basın mensuplarından bazıları polis şiddetine maruz kalmış, bazıları gözaltına alınmıştı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen gazetecilerin basın açıklamasında söz alan TGS yöneticisi Mustafa Kuleli şöyle konuştu: ”Aynı Gezi Parkı’nda olduğu gibi toplum, taleplerini istediği an özgürce sokaklarda dile getirebilmeli ve bizler medya mensupları, bunun iletilmesini, bu taleplerin iletilmesini sağlamakla görevliyiz. Sadece işimizi yapmak istiyoruz ama karşınızda demokrasiyi sindirememiş, toplumu baskı altına almak isteyen otoriter bir rejim var. Sokaklarda yaşananlar görülsün istemiyorlar. Bir korku imparatorluğu, bir baskı rejimi. Türkiye bu deli gömleğine sığmaz. Eninde sonunda bu güzel ülkede demokrasiyi, bu güzel insanlar yeniden kuracak. Biz de gazeteciler olarak onların sesi olacağız.”
DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren’se şunları söyledi: ”Neredeyse her toplumsal olayda şiddet görüyoruz, hakaret görüyoruz ve bunu kabullenmiyoruz. Biz gazeteciler olarak, bunca baskıya rağmen haber yapmaya, topluma gerçekleri iletmeye devam ettik, devam edeceğiz. Bakın şimdi bir sosyal medya yasası çıkartılmaya çalışılıyor. Seçimlere iktidarın kendi medyasının dışında başka bir medyaya izin vermeden gitmek istiyorlar. Ama gazeteciler yaratıcıdır. Biz illaki sesimizi duyururuz bir şekilde. Haber yapmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun.”
Dövülen ve gözaltına alınan gazetecilerse mesleklerine devam edeceklerini söyledi.
Açıklamanın ardından basın mensuplarına şiddet uyguladığı tespit edilecek olan polis memurları hakkında, ‘kasten yaralama suçunun kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi’, ‘işkence’, ‘eziyet’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘birden fazla kişi tarafından tehdit’, ‘cebir’, ‘hakaret’, ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘haberleşmenin engellenmesi’ ve faillerin fiillerine uyan diğer suçlardan suç duyurusunda bulunuldu.