Ankara’da Aleviler için ‘matem ayı‘ olan ‘Muharrem Orucu’nun ilk gününde beş ayrı cemevine saldırı düzenlendi. Saldırılar sonrası gözaltına alınan bir kişi için emniyetin avukatlara, ‘meczup olduğu kanaati uyandığını’ söylediği belirtildi.
Dün düzenlenen ve bir kişinin yaralandığı, bir kişinin de gözaltına alındığı saldırıların hedefinde Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği ve Batıkent Serçeşme Cemevi vardı. Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’ne düzenlenen saldırıda bir kadın hafif şekilde yaralandı.
Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre, Avukat Hüsniye Şimşek, kamera görüntülerinden tespit edilen saldırganı ilk olarak gözaltına alan gasp büro amirliğinin, “Bizde meczup olduğu izlenimi uyandı” dediğini aktardı. Şimşek, emniyet açıklamasında saldırıların ‘ızrar’ yani ‘bir kimsenin her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkması, yok etmesi, bozması ya da bunlara zarar vermesi’ olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi. Yaşanan durumun inanç özgürlüğüne bir saldırı olduğuna dikkat çeken Şimşek, Alevilerin bu tarz saldırıların üstünün örtülmesiyle çok sık karşılaştığını aktardı.
Şimşek’in verdiği bilgiye göre saldırılar çok fazla göz önünde olmayan ve bilinmeyen, ara sokakta yer alan yerlere yapıldı. Böyle yerlere keşif ve planlanma olmadan saldırı düzenlenemeyeceğini söyleyen Şimşek, ayrıca, saldırı saatlerine ve hedef alınan yerlere bakıldığında oruç açılma saatinin yaklaşmasının beklendiğinin anlaşıldığını dile getirdi.
Saldırgana ilişkin ‘meczup’ tanımlamasının henüz resmî açıklamaya yansımasa da gelecekte resmi açıklama halini alacağına emin olduklarını söyledi.
Şimşek saldırılara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Saldırılarda zamanlamalar çok ilginç. 13:30 ile 16:00 arasında gerçekleştiriliyor. Saldırıya uğrayan yerler, birbirine yakın yerler değil. İlk saldırı, Kızılay Hatay sokakta başlıyor. Devamında Ege Mahallesi’ndeki, Fatma Ana Cemevi ve köy dernekleri şeklinde devam ediyor. Bizler akşam 19:30 civarında emniyet güçleriyle irtibat kurduk. Kendilerine ‘Saldırgan bulunabildi mi, yakalanan kimse var mı’ diye sorduk. Çünkü özellikle Fatma Ana Cemevi’ndeki saldırı kamera kayıtlarına takılmıştı. Dediler ki ‘Kimlik tespiti yaptık, aranıyor.’ Saat 20:00 civarında tekrar bizim aramamızla bir kişiyi yakaladıklarını söylediler. Bu saldırganın da Fatma Ana Cemevi’ni taşlayan kişi olduğunu tespit ettiklerini belirttiler. İlginç bir şekilde, henüz kamuoyuna öyle bir açıklama yapılmadı ama bu kişinin meczup olduğuna dair kanaatleri olduğunu söylediler. Gasp şube yakalamış. Daha sonra teröre devretmiş. Bize, ‘Meczup olabilme olasılığı var’ dediler. Açıkçası çok şaşırdığımız bir açıklama değil.
Emniyet açıklama yaparken de tüm bu olayların faili tek bir kişiymiş ve o yakalanmış gibi aktardı. Daha da kötüsü bunun bir ızrar, yani özetle mala zarar verme, kişiye zarar verme suçu olarak nitelendirdiler.
Açıklama Alevileri ve bizi şaşırtmadı. Çünkü orada hakikaten inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı var. Biz inanç özgürlüğüne yönelik saldırı olduğunu düşünüyoruz. Meczup olduğunu düşünmüyoruz. Planlı, programlı bir saldırı var ortada. Çünkü önceden yerlerin tespit edilmiş olması gerekiyor. Ama emniyet ‘meczup’ olduğunu söylüyor. Henüz resmi olarak iletmediler, ama resmî açıklamaya dönüşmesini bekliyoruz açıkçası. Ama bir kez daha altını çiziyorum ki bu saldırı planlı, programlı ve inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı.”
Ankara’da Aleviler için ‘matem ayı‘ olan ‘Muharrem Orucu’nun ilk gününde beş ayrı cemevine saldırı düzenlendi. Saldırılar sonrası gözaltına alınan bir kişi için emniyetin avukatlara, ‘meczup olduğu kanaati uyandığını’ söylediği belirtildi.
Dün düzenlenen ve bir kişinin yaralandığı, bir kişinin de gözaltına alındığı saldırıların hedefinde Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği ve Batıkent Serçeşme Cemevi vardı. Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’ne düzenlenen saldırıda bir kadın hafif şekilde yaralandı.
Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre, Avukat Hüsniye Şimşek, kamera görüntülerinden tespit edilen saldırganı ilk olarak gözaltına alan gasp büro amirliğinin, “Bizde meczup olduğu izlenimi uyandı” dediğini aktardı. Şimşek, emniyet açıklamasında saldırıların ‘ızrar’ yani ‘bir kimsenin her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkması, yok etmesi, bozması ya da bunlara zarar vermesi’ olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi. Yaşanan durumun inanç özgürlüğüne bir saldırı olduğuna dikkat çeken Şimşek, Alevilerin bu tarz saldırıların üstünün örtülmesiyle çok sık karşılaştığını aktardı.
Şimşek’in verdiği bilgiye göre saldırılar çok fazla göz önünde olmayan ve bilinmeyen, ara sokakta yer alan yerlere yapıldı. Böyle yerlere keşif ve planlanma olmadan saldırı düzenlenemeyeceğini söyleyen Şimşek, ayrıca, saldırı saatlerine ve hedef alınan yerlere bakıldığında oruç açılma saatinin yaklaşmasının beklendiğinin anlaşıldığını dile getirdi.
Saldırgana ilişkin ‘meczup’ tanımlamasının henüz resmî açıklamaya yansımasa da gelecekte resmi açıklama halini alacağına emin olduklarını söyledi.
Şimşek saldırılara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Saldırılarda zamanlamalar çok ilginç. 13:30 ile 16:00 arasında gerçekleştiriliyor. Saldırıya uğrayan yerler, birbirine yakın yerler değil. İlk saldırı, Kızılay Hatay sokakta başlıyor. Devamında Ege Mahallesi’ndeki, Fatma Ana Cemevi ve köy dernekleri şeklinde devam ediyor. Bizler akşam 19:30 civarında emniyet güçleriyle irtibat kurduk. Kendilerine ‘Saldırgan bulunabildi mi, yakalanan kimse var mı’ diye sorduk. Çünkü özellikle Fatma Ana Cemevi’ndeki saldırı kamera kayıtlarına takılmıştı. Dediler ki ‘Kimlik tespiti yaptık, aranıyor.’ Saat 20:00 civarında tekrar bizim aramamızla bir kişiyi yakaladıklarını söylediler. Bu saldırganın da Fatma Ana Cemevi’ni taşlayan kişi olduğunu tespit ettiklerini belirttiler. İlginç bir şekilde, henüz kamuoyuna öyle bir açıklama yapılmadı ama bu kişinin meczup olduğuna dair kanaatleri olduğunu söylediler. Gasp şube yakalamış. Daha sonra teröre devretmiş. Bize, ‘Meczup olabilme olasılığı var’ dediler. Açıkçası çok şaşırdığımız bir açıklama değil.
Emniyet açıklama yaparken de tüm bu olayların faili tek bir kişiymiş ve o yakalanmış gibi aktardı. Daha da kötüsü bunun bir ızrar, yani özetle mala zarar verme, kişiye zarar verme suçu olarak nitelendirdiler.
Açıklama Alevileri ve bizi şaşırtmadı. Çünkü orada hakikaten inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı var. Biz inanç özgürlüğüne yönelik saldırı olduğunu düşünüyoruz. Meczup olduğunu düşünmüyoruz. Planlı, programlı bir saldırı var ortada. Çünkü önceden yerlerin tespit edilmiş olması gerekiyor. Ama emniyet ‘meczup’ olduğunu söylüyor. Henüz resmi olarak iletmediler, ama resmî açıklamaya dönüşmesini bekliyoruz açıkçası. Ama bir kez daha altını çiziyorum ki bu saldırı planlı, programlı ve inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı.”
Ankara’da Aleviler için ‘matem ayı‘ olan ‘Muharrem Orucu’nun ilk gününde beş ayrı cemevine saldırı düzenlendi. Saldırılar sonrası gözaltına alınan bir kişi için emniyetin avukatlara, ‘meczup olduğu kanaati uyandığını’ söylediği belirtildi.
Dün düzenlenen ve bir kişinin yaralandığı, bir kişinin de gözaltına alındığı saldırıların hedefinde Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği ve Batıkent Serçeşme Cemevi vardı. Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’ne düzenlenen saldırıda bir kadın hafif şekilde yaralandı.
Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre, Avukat Hüsniye Şimşek, kamera görüntülerinden tespit edilen saldırganı ilk olarak gözaltına alan gasp büro amirliğinin, “Bizde meczup olduğu izlenimi uyandı” dediğini aktardı. Şimşek, emniyet açıklamasında saldırıların ‘ızrar’ yani ‘bir kimsenin her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkması, yok etmesi, bozması ya da bunlara zarar vermesi’ olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi. Yaşanan durumun inanç özgürlüğüne bir saldırı olduğuna dikkat çeken Şimşek, Alevilerin bu tarz saldırıların üstünün örtülmesiyle çok sık karşılaştığını aktardı.
Şimşek’in verdiği bilgiye göre saldırılar çok fazla göz önünde olmayan ve bilinmeyen, ara sokakta yer alan yerlere yapıldı. Böyle yerlere keşif ve planlanma olmadan saldırı düzenlenemeyeceğini söyleyen Şimşek, ayrıca, saldırı saatlerine ve hedef alınan yerlere bakıldığında oruç açılma saatinin yaklaşmasının beklendiğinin anlaşıldığını dile getirdi.
Saldırgana ilişkin ‘meczup’ tanımlamasının henüz resmî açıklamaya yansımasa da gelecekte resmi açıklama halini alacağına emin olduklarını söyledi.
Şimşek saldırılara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Saldırılarda zamanlamalar çok ilginç. 13:30 ile 16:00 arasında gerçekleştiriliyor. Saldırıya uğrayan yerler, birbirine yakın yerler değil. İlk saldırı, Kızılay Hatay sokakta başlıyor. Devamında Ege Mahallesi’ndeki, Fatma Ana Cemevi ve köy dernekleri şeklinde devam ediyor. Bizler akşam 19:30 civarında emniyet güçleriyle irtibat kurduk. Kendilerine ‘Saldırgan bulunabildi mi, yakalanan kimse var mı’ diye sorduk. Çünkü özellikle Fatma Ana Cemevi’ndeki saldırı kamera kayıtlarına takılmıştı. Dediler ki ‘Kimlik tespiti yaptık, aranıyor.’ Saat 20:00 civarında tekrar bizim aramamızla bir kişiyi yakaladıklarını söylediler. Bu saldırganın da Fatma Ana Cemevi’ni taşlayan kişi olduğunu tespit ettiklerini belirttiler. İlginç bir şekilde, henüz kamuoyuna öyle bir açıklama yapılmadı ama bu kişinin meczup olduğuna dair kanaatleri olduğunu söylediler. Gasp şube yakalamış. Daha sonra teröre devretmiş. Bize, ‘Meczup olabilme olasılığı var’ dediler. Açıkçası çok şaşırdığımız bir açıklama değil.
Emniyet açıklama yaparken de tüm bu olayların faili tek bir kişiymiş ve o yakalanmış gibi aktardı. Daha da kötüsü bunun bir ızrar, yani özetle mala zarar verme, kişiye zarar verme suçu olarak nitelendirdiler.
Açıklama Alevileri ve bizi şaşırtmadı. Çünkü orada hakikaten inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı var. Biz inanç özgürlüğüne yönelik saldırı olduğunu düşünüyoruz. Meczup olduğunu düşünmüyoruz. Planlı, programlı bir saldırı var ortada. Çünkü önceden yerlerin tespit edilmiş olması gerekiyor. Ama emniyet ‘meczup’ olduğunu söylüyor. Henüz resmi olarak iletmediler, ama resmî açıklamaya dönüşmesini bekliyoruz açıkçası. Ama bir kez daha altını çiziyorum ki bu saldırı planlı, programlı ve inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı.”
Ankara’da Aleviler için ‘matem ayı‘ olan ‘Muharrem Orucu’nun ilk gününde beş ayrı cemevine saldırı düzenlendi. Saldırılar sonrası gözaltına alınan bir kişi için emniyetin avukatlara, ‘meczup olduğu kanaati uyandığını’ söylediği belirtildi.
Dün düzenlenen ve bir kişinin yaralandığı, bir kişinin de gözaltına alındığı saldırıların hedefinde Tuzluçayır Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, Türkmen Alevi Bektaşi Derneği ve Batıkent Serçeşme Cemevi vardı. Türkmen Alevi Bektaşi Derneği’ne düzenlenen saldırıda bir kadın hafif şekilde yaralandı.
Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre, Avukat Hüsniye Şimşek, kamera görüntülerinden tespit edilen saldırganı ilk olarak gözaltına alan gasp büro amirliğinin, “Bizde meczup olduğu izlenimi uyandı” dediğini aktardı. Şimşek, emniyet açıklamasında saldırıların ‘ızrar’ yani ‘bir kimsenin her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkması, yok etmesi, bozması ya da bunlara zarar vermesi’ olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi. Yaşanan durumun inanç özgürlüğüne bir saldırı olduğuna dikkat çeken Şimşek, Alevilerin bu tarz saldırıların üstünün örtülmesiyle çok sık karşılaştığını aktardı.
Şimşek’in verdiği bilgiye göre saldırılar çok fazla göz önünde olmayan ve bilinmeyen, ara sokakta yer alan yerlere yapıldı. Böyle yerlere keşif ve planlanma olmadan saldırı düzenlenemeyeceğini söyleyen Şimşek, ayrıca, saldırı saatlerine ve hedef alınan yerlere bakıldığında oruç açılma saatinin yaklaşmasının beklendiğinin anlaşıldığını dile getirdi.
Saldırgana ilişkin ‘meczup’ tanımlamasının henüz resmî açıklamaya yansımasa da gelecekte resmi açıklama halini alacağına emin olduklarını söyledi.
Şimşek saldırılara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Saldırılarda zamanlamalar çok ilginç. 13:30 ile 16:00 arasında gerçekleştiriliyor. Saldırıya uğrayan yerler, birbirine yakın yerler değil. İlk saldırı, Kızılay Hatay sokakta başlıyor. Devamında Ege Mahallesi’ndeki, Fatma Ana Cemevi ve köy dernekleri şeklinde devam ediyor. Bizler akşam 19:30 civarında emniyet güçleriyle irtibat kurduk. Kendilerine ‘Saldırgan bulunabildi mi, yakalanan kimse var mı’ diye sorduk. Çünkü özellikle Fatma Ana Cemevi’ndeki saldırı kamera kayıtlarına takılmıştı. Dediler ki ‘Kimlik tespiti yaptık, aranıyor.’ Saat 20:00 civarında tekrar bizim aramamızla bir kişiyi yakaladıklarını söylediler. Bu saldırganın da Fatma Ana Cemevi’ni taşlayan kişi olduğunu tespit ettiklerini belirttiler. İlginç bir şekilde, henüz kamuoyuna öyle bir açıklama yapılmadı ama bu kişinin meczup olduğuna dair kanaatleri olduğunu söylediler. Gasp şube yakalamış. Daha sonra teröre devretmiş. Bize, ‘Meczup olabilme olasılığı var’ dediler. Açıkçası çok şaşırdığımız bir açıklama değil.
Emniyet açıklama yaparken de tüm bu olayların faili tek bir kişiymiş ve o yakalanmış gibi aktardı. Daha da kötüsü bunun bir ızrar, yani özetle mala zarar verme, kişiye zarar verme suçu olarak nitelendirdiler.
Açıklama Alevileri ve bizi şaşırtmadı. Çünkü orada hakikaten inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı var. Biz inanç özgürlüğüne yönelik saldırı olduğunu düşünüyoruz. Meczup olduğunu düşünmüyoruz. Planlı, programlı bir saldırı var ortada. Çünkü önceden yerlerin tespit edilmiş olması gerekiyor. Ama emniyet ‘meczup’ olduğunu söylüyor. Henüz resmi olarak iletmediler, ama resmî açıklamaya dönüşmesini bekliyoruz açıkçası. Ama bir kez daha altını çiziyorum ki bu saldırı planlı, programlı ve inanç özgürlüğüne yönelik bir saldırı.”