Alevi kurumları Ankara’nın Mamak ilçesinde Cemevlerine yönelik saldırıları protesto etti.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Dün bu ülkenin başkentinde 4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve mekânlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının tüm yönleriyle açığa çıkarılması için kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz; Cemevlerini tanımayan ve anayasal statüye kavuşturmayan, Alevileri her türlü insanlık dışı asimilasyon politikasına tabi tutan, hakir gören, aşağılayan yaklaşımlarınız bu saldırılara zemin hazırlamaktadır” dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği dün Ankara’da Cemevlerine ve Alevi derneklerine yapılan saldırıyı bu akşam Mamak Tuzluçayır’da protesto etti. Protestoya, çok sayıda siyasi parti, CHP ve HDP milletvekili, sivil toplum kuruluşu destek verdi.
ERBEKTAŞ: ŞUNU BİLSİNLER Kİ HİÇ KİMSE BİR GÖLÜ BULANDIRIP DA BALIK TUTAMAZ
Ankara Şahı Merdan Cemevi dedesi Kazım Erbektaş, “Muharrem ayının ilk günü böyle yerlere böyle saldırı düzenleniyorsa bunu insanlar normal düşünemez. Yalnız şunu bilsinler ki hiç kimse bir gölü bulandırıp da balık tutamaz. Biz o balığı onlara vermeyeceğiz. Onlar amaçlarına ulaşamayacaklar. Kara bulutları dağıtacağız, birliğimiz beraberliğimiz daim olsun” diye konuştu.
Kurumların ortak açıklamasını Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan okudu. Aslan şunları söyledi:
“Öncelikle şunu belirtelim ki; Canlarımıza, Cemevlerimize ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki; bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boğun eğmeyiz. Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alırız. Biz Aleviler, tarih boyunca her türlü provokatör tertibinin karşısında ve bize yönelik her saldırıya rağmen 72 millete bir nazarla bakmaya devam ettik.
“DEVLETİN VE AKP HÜKÜMETİNİN ŞİDDET DİLİNİN DE FARKINDAYIZ”
Hakları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan Derin Devlet güçlerini, Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Gazi, Gezi, 10 Ekim’den ve Suruç’tan ve onlarca benzer katliamdan biliyoruz… Aleviler olarak eşit yurttaşlık mücadelesi verirken çok iyi biliyoruz ki, bu ülkede yaşayan halklar inançlar ve kimlikler özgür olmadan biz de asla özgür olamayacağız. Bu nedenle dost ve musahip kurumlarla, ilerici aydın, demokrat ve devrimci güçlerle birlikte omuz omuza bir mücadeleye inanıyoruz. Bu saldırıların asıl amacının ülkede kaos ve çatışma ortamı yaratmak olduğunun bilincindeyiz.
“DEVLETİN VE AKP HÜKÜMETİNİN ŞİDDET DİLİNİN DE FARKINDAYIZ”
2023 Genel seçimleri öncesi kaostan ve çatışmadan beslenmek isteyen karanlık güçlerin harekete geçmesine zemin hazırlayan devletin ve AKP hükümetinin şiddet dilinin de farkındayız. Bu saldırıların daha büyük ve acı bir sonuca varmaması için başta demokrasi güçleri olmak üzere herkese görev düşmektedir. Halkımızı kurumlarına ve cemevlerine sahip çıkmaya ve provokasyona karşı uyanık olmaya çağırıyoruz. Bu vesileyle hükümeti açıktan uyarıyor ve göreve çağırıyoruz. Bu saldırıların arka planını örgütleyicisini ve azmettiricisini derhal açığa çıkarın. Aksi taktirde zan altında kalmaktan kurtulamazsınız. Kınama ve geçmiş olsun ile geçiştirilecek bir durum değildir.
“İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GENELGESİNE RAĞMEN OLMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ”
İçişleri Bakanlığı daha birkaç gün önce yayınladığı genelgede Cemevlerine yakın olacaklarını boş bırakmayacaklarını ilan etmişken daha Muharrem’in birinci gününden bu olayların olması bizim açımızdan düşündürücüdür. Biz Aleviler dili dini inancı ırkı mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun herkesin eşit ve özgür bireyler olarak yaşayabildiği kimsenin kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği katledilmediği demokratik bir cumhuriyette bir arada kardeşçe yaşamı savunuyoruz. Biz Aleviler olarak diyoruz ki; bozuk düzende sağlam çark olmaz. Bu adaletsiz düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Halklar inançlar ve kimlikler olarak omuz omuza vererek demokrasi ve eşit yurttaşlık haklarımızı birlikte kazanacağız.
“CEMEVLERİ MİLYONLARCA ALEVİNİN İBADETHANESİDİR”
Sevgili canlar, Cemevleri milyonlarca Alevinin ibadethanesidir. Orada hiç kimseye makamı, dili, dini, rengi sorulmaz. Cemevlerine saldırmak aslında Anadolu halklarının hoşgörüsüne ve bin yıllık komşuluğa saldırmaktır. Biz zalimlerin, zorbaların, ırkçıların dışında kimsenin karşısında olmadık. Aleviler tarihi boyunca hiçbir halkın onurunu incitecek kalkışmada bulunmadı. Bundan sonra da böyle olacaktır.
“CEMEVLERİNİ TANIMAYAN YAKLAŞIMLARINIZ BU SALDIRILARA ZEMİN HAZIRLAMAKTADIR”
Dün bu ülkenin başkentinde 4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve mekânlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının tüm yönleriyle açığa çıkarılması için kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz; Cemevlerini tanımayan ve anayasal statüye kavuşturmayan, Alevileri her türlü insanlık dışı asimilasyon politikasına tabi tutan hakir gören aşağılayan yaklaşımlarınız bu saldırılara zemin hazırlamaktadır. Taleplerimizi kabul edin ve ibadethanelerimizi yasal statüye kavuşturun. Elinizi, dilinizi inancımızdan ve inanç merkezlerimizden çekin, bizi tarif etmeyin, tanıyın. Provokatörlere karşı, kandan beslenen zalimlere karşı, ırkçı gerici ve şeriatçılara karşı, savaş çığırtkanlığı yapan her türlü zihniyete karşı.”
Alevi kurumları Ankara’nın Mamak ilçesinde Cemevlerine yönelik saldırıları protesto etti.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Dün bu ülkenin başkentinde 4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve mekânlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının tüm yönleriyle açığa çıkarılması için kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz; Cemevlerini tanımayan ve anayasal statüye kavuşturmayan, Alevileri her türlü insanlık dışı asimilasyon politikasına tabi tutan, hakir gören, aşağılayan yaklaşımlarınız bu saldırılara zemin hazırlamaktadır” dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği dün Ankara’da Cemevlerine ve Alevi derneklerine yapılan saldırıyı bu akşam Mamak Tuzluçayır’da protesto etti. Protestoya, çok sayıda siyasi parti, CHP ve HDP milletvekili, sivil toplum kuruluşu destek verdi.
ERBEKTAŞ: ŞUNU BİLSİNLER Kİ HİÇ KİMSE BİR GÖLÜ BULANDIRIP DA BALIK TUTAMAZ
Ankara Şahı Merdan Cemevi dedesi Kazım Erbektaş, “Muharrem ayının ilk günü böyle yerlere böyle saldırı düzenleniyorsa bunu insanlar normal düşünemez. Yalnız şunu bilsinler ki hiç kimse bir gölü bulandırıp da balık tutamaz. Biz o balığı onlara vermeyeceğiz. Onlar amaçlarına ulaşamayacaklar. Kara bulutları dağıtacağız, birliğimiz beraberliğimiz daim olsun” diye konuştu.
Kurumların ortak açıklamasını Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan okudu. Aslan şunları söyledi:
“Öncelikle şunu belirtelim ki; Canlarımıza, Cemevlerimize ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki; bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boğun eğmeyiz. Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alırız. Biz Aleviler, tarih boyunca her türlü provokatör tertibinin karşısında ve bize yönelik her saldırıya rağmen 72 millete bir nazarla bakmaya devam ettik.
“DEVLETİN VE AKP HÜKÜMETİNİN ŞİDDET DİLİNİN DE FARKINDAYIZ”
Hakları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan Derin Devlet güçlerini, Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Gazi, Gezi, 10 Ekim’den ve Suruç’tan ve onlarca benzer katliamdan biliyoruz… Aleviler olarak eşit yurttaşlık mücadelesi verirken çok iyi biliyoruz ki, bu ülkede yaşayan halklar inançlar ve kimlikler özgür olmadan biz de asla özgür olamayacağız. Bu nedenle dost ve musahip kurumlarla, ilerici aydın, demokrat ve devrimci güçlerle birlikte omuz omuza bir mücadeleye inanıyoruz. Bu saldırıların asıl amacının ülkede kaos ve çatışma ortamı yaratmak olduğunun bilincindeyiz.
“DEVLETİN VE AKP HÜKÜMETİNİN ŞİDDET DİLİNİN DE FARKINDAYIZ”
2023 Genel seçimleri öncesi kaostan ve çatışmadan beslenmek isteyen karanlık güçlerin harekete geçmesine zemin hazırlayan devletin ve AKP hükümetinin şiddet dilinin de farkındayız. Bu saldırıların daha büyük ve acı bir sonuca varmaması için başta demokrasi güçleri olmak üzere herkese görev düşmektedir. Halkımızı kurumlarına ve cemevlerine sahip çıkmaya ve provokasyona karşı uyanık olmaya çağırıyoruz. Bu vesileyle hükümeti açıktan uyarıyor ve göreve çağırıyoruz. Bu saldırıların arka planını örgütleyicisini ve azmettiricisini derhal açığa çıkarın. Aksi taktirde zan altında kalmaktan kurtulamazsınız. Kınama ve geçmiş olsun ile geçiştirilecek bir durum değildir.
“İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GENELGESİNE RAĞMEN OLMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ”
İçişleri Bakanlığı daha birkaç gün önce yayınladığı genelgede Cemevlerine yakın olacaklarını boş bırakmayacaklarını ilan etmişken daha Muharrem’in birinci gününden bu olayların olması bizim açımızdan düşündürücüdür. Biz Aleviler dili dini inancı ırkı mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun herkesin eşit ve özgür bireyler olarak yaşayabildiği kimsenin kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği katledilmediği demokratik bir cumhuriyette bir arada kardeşçe yaşamı savunuyoruz. Biz Aleviler olarak diyoruz ki; bozuk düzende sağlam çark olmaz. Bu adaletsiz düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Halklar inançlar ve kimlikler olarak omuz omuza vererek demokrasi ve eşit yurttaşlık haklarımızı birlikte kazanacağız.
“CEMEVLERİ MİLYONLARCA ALEVİNİN İBADETHANESİDİR”
Sevgili canlar, Cemevleri milyonlarca Alevinin ibadethanesidir. Orada hiç kimseye makamı, dili, dini, rengi sorulmaz. Cemevlerine saldırmak aslında Anadolu halklarının hoşgörüsüne ve bin yıllık komşuluğa saldırmaktır. Biz zalimlerin, zorbaların, ırkçıların dışında kimsenin karşısında olmadık. Aleviler tarihi boyunca hiçbir halkın onurunu incitecek kalkışmada bulunmadı. Bundan sonra da böyle olacaktır.
“CEMEVLERİNİ TANIMAYAN YAKLAŞIMLARINIZ BU SALDIRILARA ZEMİN HAZIRLAMAKTADIR”
Dün bu ülkenin başkentinde 4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve mekânlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının tüm yönleriyle açığa çıkarılması için kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz; Cemevlerini tanımayan ve anayasal statüye kavuşturmayan, Alevileri her türlü insanlık dışı asimilasyon politikasına tabi tutan hakir gören aşağılayan yaklaşımlarınız bu saldırılara zemin hazırlamaktadır. Taleplerimizi kabul edin ve ibadethanelerimizi yasal statüye kavuşturun. Elinizi, dilinizi inancımızdan ve inanç merkezlerimizden çekin, bizi tarif etmeyin, tanıyın. Provokatörlere karşı, kandan beslenen zalimlere karşı, ırkçı gerici ve şeriatçılara karşı, savaş çığırtkanlığı yapan her türlü zihniyete karşı.”