Din İşleri Yüksek Kurulu, “Kamu görevlerine yönelik sınav ve mülakatlarda torpil olarak da nitelendirilebilecek referanslar kul hakkına girer mi?” sorusuna yanıt verdi.
Din İşleri Yüksek Kurulu, TÜGVA belgeleri ile de ayyuka çıkan torpil hakkında sorulan “Kamu görevlerine yönelik sınav ve mülakatlarda torpil olarak da nitelendirilebilecek referanslar kul hakkına girer mi?” sorusuna “Hak etmeyene görevin verilmesi haksızlık ve zulümdür” yanıtını verdi. Torpilin kul hakkına girip girmediğine değinilmeyen yanıtta, “Liyakat sahibi olduğu halde hak ettiği görevi alamayan kimselere yardımcı olmak ise iltimas/torpil niteliği taşımaz” denildi.
Mülakat yöntemi nedeniyle gündemde olan kamu alımlarında torpil tartışması, Yüksek İstişare Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da yer aldığı TÜGVA belgeleri ile ayyuka çıktı. Konuya ilişkin tartışmalar sürerken, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olarak faaliyet gösteren Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yanıtı dikkat çekti. İnternet üzerinden yöneltilen “Kamu görevlerine yönelik sınav ve mülakatlarda, yasal yollar dışında kalan ve torpil olarak da nitelendirilebilecek referanslar kul hakkına girer mi?” sorusuna verilen yanıtta, Kuran’da, emanetlerin ehline verilmesinin emredildiğine işaret edildi. Hazreti Muhammed’in hadisinde “bir işin ehil olmayan kimselere verilmesi halinde toplumda bozulmanın meydana geleceğinden bahsedildiği” kaydedildi.
‘BASKIYA ARACI OLMAKTIR’
Yanıtta, İslam âlimleri de layık olmayanlara görev vermekle iki kere zulüm işlendiğini; birincisinin layık olmayanı göreve getirmek, ikincisinin ise layık olanı mahrum etmek olduğunu ifade ettikleri aktarıldı. “Torpil, bir hakkı, görevi ya da herhangi bir şeyi hak etmeyene vermek için baskı yapmak veya aracı olmaktır” denildi.