Türkiye 24 Haziran seçimleri sonrası yeni bir döneme girdi. Parlamenter sistem sona erdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hayata geçti. Yeni rejimin tek adamı ise Erdoğan.
Cumhuriyet gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin etmesiyle beraber resmen başlayan yeni dönemde devletin yasama – yürütme – yargı fonksiyonlarının kuvvetler ayrılığının gereklerine göre yerine getirilemeyeceğine dikkat çekti.
Yazılı açıklama yapan gazete, yargının bağımsızlığını yitirdiği ve Cumhuriyet gazetesinin de bu süreçte bağımsızlığını sürdürebilmek için mücadele vermeye devam edeceğini vurguladı ve şöyle denildi:
“Biz Cumhuriyet gazetesi olarak, fırsat ve olanaklarımız tüketilinceye, yayın ve faaliyet hakkımız sonlandırılıncaya kadar, eskiden olduğu gibi temel değerlerimiz ve yayın ilkelerimizi esas alarak yolumuza devam edeceğiz.”
Açıklamada yeni dönemde oluşan tablo hatırlatıldı ve “Bu tablo ve yeni siyasi sistem demokratik bir toplum olma yolunda verilen uğraşlar bakımından büyük bir zafiyet yaratacaktır. Devletin bütün kurum ve kuruluşları, işlevleri, görevleri, görevlileri ve yetkileri, artık tek kişinin istekleri, tercihleri ve sesinin baskın olduğu yekpare bir yapı oluşturacaktır” denildi.
Yargıtay bu ayın başında Cumhuriyet Vakfı eski yöneticisi Alev Coşkun’un gazete ile ilgili 2016 yılında İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak açtığı davada onama kararı vermişti. Kararla, Cumhuriyet Yönetim kurulu seçimi yenilenmesi karara bağlanmıştı.
Cumhuriyet gazetesi açıklamasında karara değinilmedi ancak göndermelerde bulunuldu. “Türkiye’de yargının geldiği nokta ortada. Yargı bağımsızlığı ilkesi sizlere ömür” denilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Ne yazık ki bağımsız bir yargı organından da bağımsız ve tarafsız olması için gerekli güvenceye, olanaklara, bilgi ve deneyime sahip meslek mensuplarından da epeyce bir zamandan beri yoksun bir toplumuz. Bu durumdan şikâyet etmeyen neredeyse kimse yok. Nasıl ki, demokratik bir toplum için yargının bağımsızlığı olmazsa olmaz bir koşulsa, basının ya da medyanın (siyasi iktidarlardan) bağımsızlığı da zorunlu bir koşuldur.”
Açıklamada “Cumhuriyet gazetesi, bunca baskı, tehdit, ambargo, yaptırım, kumpas ve haksızlık karşısında bile bağımsızlığından ve gazeteciliğin temel ilkelerinden ödün vermeden yayınına ve faaliyetine devam edebiliyorsa, bu aynı zamanda -kendi istemese bile- siyasi otoritenin de şansıdır” denildi.