Cumartesi Anneleri, kayıp yakınları için yıllardır her cumartesi günü buluştuğu Galatasaray Meydanı’na bu hafta çıkmadı.
Cumartesi Anneleri, Anayasa Mahkemesi’nin aksi kararına rağmen idarenin yasak kararları nedeniyle her hafta 15-20 kişinin gözaltıyla sonuçlanan basın açıklamasını bu hafta dijital ortamda yapma kararı aldı. Gözaltılar nedeniyle yarın yapılacak seçimde oy kullanamama durumuyla karşı karşıya kalmamak için bu kararın alındığı belirtildi.
Dijital ortamda yapılan basın açıklamasını, Cumartesi Anneleri adına gözaltında kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe yaptı.
Basın açıklamasında, şu değerlendirmeler yapıldı:
Seçimin hemen öncesinde gerginlik yaratıcı ortamlara meydan vermemek ve oy kullanma hakkımızı riske atmamak için 946. hafta basın açıklamamızı sosyal medya hesaplarımızdan canlı olarak yapıyoruz. Demokrasilerde iktidarlar, halkın oylarıyla belirlenir ve halkın iradesini yansıtan dürüst seçimle meşruiyet kazanırlar. Ancak yarın yapılacak olan seçimlere her türlü baskıdan uzak, özgürlükçü, adil bir ortamda gitmiyoruz. Temennimiz; özgür ve adil koşullarda gitmediğimiz seçim sürecinin en azından halkın iradesini yansıtan bir biçimde sonuçlanmasıdır.
“OYLARIMIZI, İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDEN YANA KULLANACAĞIZ”
Yarın yapılacak olan seçimin, otoriter siyaseti ve şiddeti besleyen kutuplaştırma siyasetine son vermeye vesile olmasını diliyoruz. 14 Mayıs’ın, toplumun farklılıklarıyla bir arada, huzur ve güven içinde yaşamasını hedefleyen demokratik siyasete geçişin başlangıcı olmasını diliyoruz. Farklılıklarımızın zenginlik sayıldığı, hiç kimsenin etnik, inançsal, politik, cinsel aidiyetleri nedeniyle yok sayılmadığı, ötekileştirilmediği, zulüm görmediği bir ülke umudumuzu beslemesini diliyoruz. Bunun için yarın oylarımızı insan hak ve özgürlüklerinden yana, adaletten ve demokrasiden yana kullanacağız.”
GELECEK İKTİDARDAN BEKLENEN ACİL TALEPLER
Basın açıklamasında, seçim sonrasında yönetime gelecek iktidardan acil beklenen talepler de şöyle sıralandı:
“- Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi hiçbir çekince koymadan imzalasın, onaylasın ve uygulasın.
– Demokratik toplumun temel değerlerinden olan toplanma özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılsın.
– Galatasaray ve Taksim Meydanı başta olmak üzere mekân yasaklarına son verilsin.
– Gözaltında kaybetme fiilinin insanlığa karşı işlenen suç olarak düzenlenmesine, önlenmesine ve cezalandırılmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılsın.
-Biz seçim öncesinde olduğu gibi, seçim sonrasında da ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.”