Bazı mahkumların, adet dönemleri sırasında hijyenik pedlerini ya da tamponlarını çıkarmaya, bu halde çömelmeye ya da çömelip zıplamaya zorlandıklarını anlattı.
Kötü şöhretli Evin hapishanesi ve Tahran bölgesindeki Karçak hapishanelerinde yaklaşık üç yıl yatan Mozhgan Keşavarz BBC’ye yaptığı açıklamada “Bunu bizi aşağılamak için yapıyorlardı” dedi.
Keşavarz, Ocak 2022’de sona eren hapis cezası sırasında güvenlik kameralarının önünde üç kez çıplak arama deneyimi yaşadığını belirtti.
Eski siyasi mahkum “Bu video ve fotoğrafları kim görecek? Rejim daha sonra bizim sesimizi kısmak için mi kullanacak?” diye soruyor.
Keşavarz, zorunlu başörtüsüne karşı aktif bir şekilde protesto eden bir kadın hakları savunucusu.
Instagram hesabında, kamusal alanlarda başörtüsüz çektirdiğin bir dizi sanatsal fotoğrafı var.
Keşvarz, “ulusal güvenliğe karşı komplo kurmak, İslam’a saygısızlık etmek, İran İslam Cumhuriyetine karşı propaganda yapmak, yolsuzluk ve müstehcenliği teşvik etmek” suçlamasından 12 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Geçtiğimiz günlerde de idam cezasına aldı. Bu nedenle BBC’ye sürgünde yaşadığı yerden konuştu.
Kadın mahkumlar, saklanabilecek uyuşturucuları bulabilmek için uyuşturucu suçlarından hüküm giyenlerin çıplak aramaya tabi tutulmasının sık görülen bir uygulama olduğunu söylüyor. Ancak siyasi mahkumlar genelde bu uygulamayı görmüyordu. Özellikle de kameralar karşısında.
Haziran başında, İran yargısı mahkumların görüntülerinin çekildiği iddiasını reddetti ve “İran’a karşı topyekun propaganda” diye tanımladı.
Ancak Haziran ortasında, İran Parlamentosu’nun Yargı Komisyonu Başkanı, “kadın mahkumların görüntülerini sadece kadın gardiyanların izlediğini” söyledi ve böylece kadın mahkumların görüntülerinin çekildiğini kabul etmiş oldu.
Ayrıca iddialara bakılırsa, görüntüler kameraların hiç olmaması gerektiği yerlerde çekildi.
Tahran’da avukatlık yapan Muhammed Hüseyin Aghassi “Hapishane kurallarına göre güvenlik kameralarına sadece mahkumların sadece koridorlar gibi hareket halinde oldukları yerlerde izin veriliyor” diyor.
Çıplak aramaların görüntülenmesi İran’a has değil. Diğer dört ülkede de benzer olaylar yaşandı ve Avustralya’nın New South Wales eyaletinde yaşananlar kamuoyuna yansıdı. Bilgi edinme hakkı yasası uyarında elde edilen belgelere göre yetkililer rutin bir şekilde çıplak aramaları görüntülüyorlardı.
İran’daki durumun rahatsız edeci farkı da, hem BBC’ye konuşanlar hem de diğer birçok mahkumu, bunun mahkumları aşağılamak için sistematik bir uygulama olduğunu söylemesi.
BBC, Kasım 2021’de Edaalat Ali adlı bir bilgisayar korsanı grubundan gizli belgeler elde etmişti ve bu belgelerin biri yargının bu tür çıplak aramaları kabul ettiği mektuptu.
Mektupta, Karaj kentindeki hapishanede bu uygulamaya maruz kalan Kürt insan hakları savunucusu Mojgan Kavoosi’den bahsediliyordu.
Dava hakkında bilgi sahibi olan İran’daki bir kaynak Kavoosi’nin beş kez çıplak aramadan geçirildiğini söyledi.
Belgelere göre, insan hakları kuruluşu Hrana, Kavoosi’nin çıplak aranmasıyla ilgili bir rapor yayımladı. İran Başsavcılığı’ndan konuyla ilgili bir soruşturma başlatması istendi.
Kavoosi daha sonra kefaletle serbest kaldı.
Şu anda sürgünde yaşayan Beluc etkin azınlığına mensup eylemci Elaheh Ejbari “Her iki tutuklanmamda da çıplak aramalar sırasında vücudumla dalga geçtiler” diyor.
Ejbari ayrıca elindeki yara izini gösterdi ve sorgucunun üzerinde sigara söndürdüğünü anlattı.
Ejbari ilk olarak Eylül 2020’de Tahran’da “İran İslam Cumhuriyetine karşı propaganda” suçlamasıyla tutuklanmış ve Evin hapishanesinde altı hafta geçirmişti. İkinci kez de Kasım 2022’de tutuklandı ve bilinmeyen bir yerde üç gün tutuldu.
Güvenlik güçlerinden sürekli tutuklama tehdidi telefonları alınca da İran’dan kaçtı.
Nasibe Shamsaei bir diğer İranlı insan hakları eylemcisi. Üç kez çıplak aramadan geçirildiğini söylüyor.
Zorunlu başörtüsünü 2018’de kamusal alanlarda başörtülerini çıkartarak protesto eden “Devrim Caddesi Kızları” adlı grubun bir üyesiydi. Onlarcası tutuklandı.
Shamsaei “Kamusal alanda başörtülerini çıkartarak İran İslam Cumhuriyetine karşı propaganda, İran İslam Cumhuriyeti’nin Kurucusu ve Dini Lider’e saygısızlık” suçlamalarıyla 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Üç ay sonra Karçak Hapishanesi’nden salıverildi ve şu anda sürgünde yaşıyor.
Güvenlik kamerası önünde çıplak aramadan geçtiği için şikayet ettiğinde, bir gardiyanın yanıtını hatırlıyor. “Bundan sonra her şey mümkün.”