Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi.
Heyetler arası görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda ortak basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu ve Lavrov görüşmede tahıl koridoru anlaşması, Ukrayna savaşı ve Akkuyu Nükleer Enerji Santralı dahil olmak üzere bölgesel çalışmaların ele alındığını bildirdi.
Suriye ile normallleşme sürecine değinene Çavuşoğlu, Ankara’nın sürecin şeffaf bir şekilde devam etmesini istediğini vurguladı, diyaloğun devam etmesi gerektiğini söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinin normalleşmesine önem verdiklerini söyleyerek “Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkiler Rusya aracılığıyla normalleşiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgesel gelişmeleri değerlendiren Lavrov, Birleşmiş Milletler’i (BM) eşitlik ilkesine aykırı davranmakla suçladı. ABD başta olmak üzere Batı’nın yapıcı olmayan bir gündemi olduğunu söyleyen Lavrov, “Batı’nın hedefinde Rusya’dan sonra Çin var” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:
“Deprem sonrası desteği için Rusya’ya teşekkür ediyoruz. Bugün Tahıl Koridoru’nu da ele aldık. Müzakerelerin sonuç verdiğini de gösteriyor anlaşma. Bu sadece Ukrayna ve Rusya’nın tahıl ve gübre ihracatı bakımından önemli değil. Dünya gıda krizinin, dünyadaki her hanenin yaşadığı sorunun azaltılması bakımından önem arz ediyor.
Rus tahılı ve gübresinin ihracının önündeki engellerin kaldırılması konusunda da mutabıkız. Guterres’in de bu konuda gayretleri var. Rusya’nın beklentilerinin karşılanması için ne yapabiliriz bu konu da da görüşmeler oldu. Tahıl Anlaşması’nın uzatılması için sorunların çözülmesi gerekiyor.
(Suriye ile normalleşme süreci) Moskova’da her ülke tutumunu ve görüşlerini açık bir şekilde dile getirdi. Bu sürecin şeffaf bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Diyaloğun devam etmesi gerekiyor, istişarelerin yoğunlaştırılarak devam etmesinde fayda var. Dörtlü dışişleri bakanları toplantısının ne zaman olacağını da bugün değerlendirdik.
Arzumuz bir an önce Azerbaycan-Ermenistan arasında kalıcı barış anlaşmasının imzalanması. Bugünkü toplantımızda Afganistan’ı da değerlendirdik. Taliban’ı tanımadan angajmanımız devam ediyor. Ancak kız çocuklarına ve kadınlara yönelik uygulamaları kabul edilemez.
Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi konusunda ortak bir irademiz var. Akkuyu Nükleer Enerji Santralı dahil olmak üzere, enerji işbirliği konularını ele aldık. Santralın açılışının ilk etabı 27 Nisan’da olacak.”
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:
“Biz bu ziyaret mart ayında gerçekleştirecek aslında ancak maalesef Türkiye senenin başında benzeri olmayan bir depremle karşılaştı. Türkiye’ye yardım elini uzatan ilk ülkelerden bir tanesi olduk. Bizde de Türkiye’deki gibi ‘kara gün dostu’ tabiri var ve biz de Türk dostlarımızın her zaman yanında olmaya çalışıyoruz.
Akkuyu’nun inşası Türkiye’nin enerji güvenliğini güçlendirecektir. 27 Nisan’da santralin birinci blokuna nükleer enerji sevk etmiş olacağız.
Özellikle Suriye meselesine ciddi önem ayırdık. Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkiler Rusya aracılığıyla normalleşiyor. Mart ve nisan ayında istihbarat başkanları toplandılar daha sonra Moskova’dan bakan yardımcıları seviyesinde dörtlü toplantı yapıldı.
Filistin-İsrail konusunda BMGK kararlarının uygulanması çağrısı yapıyoruz.
“ABD’NİN HEDEFİNDE RUSYA’DAN SONRA ÇİN VAR”
Ukrayna konusunda kolektif batının yapıcı olmayan bir gündemi var. Hedeflerini Rusya’yı sahada yenmek olarak açıkladılar. Bağımsız, egemen politika yürüten ülkelere karşı faaliyetlerde bulunuyorlar. Rusya’yı yendikten sonra sıra Çin’e gelecek. Kendi ulusal çıkarlarını koruyan her ülkeyi sindirmeye çalışıyorlar. ABD çıkarlarına tabii olmalarını istiyorlar.
Amerika hegemon olmak istiyor. Herkese kendi tutumunu empoze ediyor ve yeni bir dünya düzeni kurmaya çalışıyor. Fakat Rusya dünya ülkelerinin ekseriyetiyle beraber bu yeni dünya düzeninin BM şartlarına dayalı bir düzen olmasını istiyor. Ancak kurulu düzen BM şartlarını açıkça ihlal ediyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Gutteres’la tahıl anlaşmasını görüştük. Bu bir paket anlaşmaydı. Hem Ukrayna tahılı hem Rusya gübre ürünelerini ilgilendiren bir anlaşmaydı. Fakat Ukrayna tahılı bölümü uygulanıyor. Bu tahılların aslan payı ciddi indirimlerle Avrupa’ya sevk ediliyor. Avrupa’da da üreticilere çeşitli sorunlar çıkartıyorlar. Tartışmalara yol açtı bu durum. Aslında Karadeniz girişiminin Ukrayna kısmı Ukrayna tahıllarının sevkiyatıyla sınırlandı. İmtiyazlı bir şekilde sevk ediliyor. Fakir olan gerçekten ihtiyacı olan ülkeler insani yardıma muhtaç olan ülkeler bu tahılların sadece yüzde 3’ünü alabiliyor. Anlaşmanın Rusya’yı ilgilendiren kısmı, uygulanmıyor. BM Genel Sekreteri Sayın Guterres sürekli çağrılarda bulunuyor Batı ülkelerine fakat onlar buna hiçbir karşılık vermiyor.”