Türkiye’de 1961 yılından bu kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde 172 gazeteci yargı karşısında.
Türkiye böyle bir güne hangi koşullarda giriyor ve basın özgürlüğünde ne durumda?
CHP’li Utku Çakırözer’ün raporuna göre, halihazırda cezaevlerinde 108 tutuklu ve hükümlü gazeteci var.
En çok gazeteci hapseden ikinci ülke Türkiye. 36 bin internet sitesi kapalı. Çok sayıda gazeteci tazminat cezalarına mahkum.
BBC Türkçe’nin haberine göre, mahkemelerin gazetecilere ‘terör’ suçlaması yöneltmekte ısrar ettiğini ancak Meclis’ten geçen 1’inci yargı paketinde, “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” hükmü mevcut.
Bu tabloyu eleştiren Çakırözer, “2019 yılında mahkemeler; hem haber ve eleştirinin suçlanamayacağı yönündeki yargı reformuna hem de yüksek yargının adil ve özgürlükçü kararlarına karşı direncin merkezi oldu. Wikipedia yasağı AYM kararına rağmen iki haftadır kaldırılmadı. Cumhuriyet Gazetesi davasında mahkemeler, Yargıtay’ın ‘yapılanlar gazeteciliktir’ kararına rağmen ‘terör’ suçlamasında ısrar ediyor. Sözcü Gazetesi davasında mahkeme, yargı reformuna rağmen haberi, eleştiriyi cezalandırmakta inat ediyor” yorumunu yapıyor.
Geçen yıl itibariyle yargı önünde gazeteciliğini savunmak için mahkemelere çıkarılan gazeteci sayısı 172.
60 gazeteci ise yine haberleri nedeniyle gözaltına alındı. 66 gazeteciye verilen hapis cezası 225 yıldan fazla.
Bir de dövülen gazeteciler gerçeği var. Özellikle Yeniçağ Gazetesi yazarları bu şiddete en fazla uğrayanlar oldu. Toplam sayı 34.
10 gazeteciye tam 422 bin 486 TL para cezası verildi.
Bir diğer tehdit de SETA Vakfı’nın gazetecileri fişleyen raporuydu.
Raporda, Ahval, BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Euronews Türkçe ve Sputnik Türkçe hedef alındı.