Türkiye’de, olmayan hakimin sahte bir kararla Akın Gürlek’le ilgili bir habere ‘erişim engeli’ kararı alındığı ortaya çıktı. Halktv.com.tr’den Seyhan Avşar’ın haberine göre ‘Felçli’ lakaplı uyuşturucu baronu Urfi Çetinkaya’nın serbest kalması için adamlarının Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek ile temasa geçtiğine dair habere dün erişim engeli kararı geldi. Kararda erişim engelini talep eden kişi Akın Gürlek gözüküyordu. Ancak kararın sahte olduğu ortaya çıktı. Gürlek’in kararın sahte olduğunu bildiği ancak duruma seyirci kaldığı öğrenildi.
Konuyla ilgili haberde şu ifadeler kullanıldı:
Halktv.com.tr dün uyuşturucu ticareti suçundan kırmızı bültenle aranan ve 24 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan felçli lakaplı uyuşturucu baronu Urfi Çetinkaya’nın o dönem cezaevlerinden sorumlu Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek ile temasa geçmek istediğini ve Gürlek’in gelişmeleri takip eden narkotik daire başkanlığı tarafından uyarıldığını kamuoyuna duyurdu.
Haberimize saatler sonra İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim engeli kararı geldi. Kararda talep edenin Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek olduğu yazıyordu. Adalet Bakan Yardımcısıyla ilgili bir kararın sahte olabileceği aklımıza bile gelmediği için haberi sitemizden kaldırdık.
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in adının karıştığı skandalla ilgili haberimize ilişkin kararı dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki üst düzey isimlere ilettik. Ancak Başsavcılık kaynakları belgenin sahte olduğunu belirtti. Söz konusu kararda sahte avukat ve hakim ismi kullanıldığı, hatta sahte dosya numarası oluşturulduğu ortaya çıktı.
Erişim engeli kararına ilişkin bakan yardımcısı Akın Gürlek’i aradık. Gürlek’e, “Sizin avukatınız Şahin Polatlı mı?” diye sorduk. Ancak henüz tarafımıza gönderilen erişim engeli kararının sahte olduğu konusuna girmememize karşın Gürlek, “Siz kararı sosyal medyada paylaşmışsınız o karar sahte. Öyle bir hakim yok” dedi.
“Sayın Bakan erişim engeli kararını ben sosyal medyamda dün paylaştım. Siz bu ülkenin Adalet Bakan Yardımcısı olarak bir gazetecinin kamuoyuyla paylaştığı, bir belgenin sahte olduğunu bilmenize rağmen nasıl susarsınız? Yargıdaki çürümüşlük bu kadar gündemdeyken nasıl bu konuya müdahale etmezsiniz? Bilip, susmanız da suç değil mi?” diye sorduk. Gürlek bu sorumuza ise yanıt vermek istemedi.