Dışarıdan rektör atanan Boğaziçi Üniversitesinde başlatılan eylemler 100. gününü doldurdu. Gözaltı, tutuklamalara rağmen öğrenciler ve akademisyenlerin kayyum rektör Melih Bulu’ya yönelik eylemleri sürüyor.
AKP’li Melih Bulu’nun kayyum olarak atanmasının ardından 4 Ocak’ta başlayan eylemlerde 100’üncü gün geride kaldı. 600’ü aşkın öğrencinin gözaltına alındığı, 27 öğrenciye ev hapsi verildiği direniş devam ediyor. Direnişlerinden vazgeçmeyen Boğaziçi öğrencilerinin yanı sıra akademisyenler de dün 71. kez rektörlük binasına sırtlarını dönerek destek verdi.
KAYYUM REKTÖR İSTEMEDİĞİ İÇİN ÇENESİ, KOLU KIRILANLAR OLDU
BirGün’den Yaren Çolak’a konuşan Boğaziçi Üniversitesi tarih bölümü öğrencisi Suna Özcan, “100 gündür devam eden direnişimize dönüp baktığımızda gördüğüm; arkadaşlarımız gözaltına alındığı, darp edildiği, işkenceye maruz bırakıldığı ve tüm bunlara rağmen devam eden haklı direniş. Okulumuza sniper yerleştirildi. Ben bunu kişisel olarak aşamıyorum. Okulumuzda kendimizi güvende hissedemediğimiz günler oldu. Kampüse polis girdi. Kayyum rektör istemiyoruz dediği için, Boğaziçi Direnişi’ne destek verdiği için çenesi, kolu, bacağı kırılanlar oldu” dedi.
BAŞ TALEBİMİZ KAYYUM REKTÖR İSTİFA ETSİN
Boğaziçi Direnişi’nin yalnızca kayyuma değil, tüm antidemokratik uygulamalara karşı olduğunun altını çizen Özcan, “Hiç mücadele kültürü olmadığı düşünülen Boğaziçi öğrencisi 100 gündür bir kayyuma değil, her şeye dair söz söylüyor. 100 gündür tekrarladığımız taleplerimiz var. Başta kayyum Melih Bulu olmak üzere tüm kayyumlar derhal istifa etsin. Biz hiçbir üniversitede oranın iradesi dışında akademik özerkliği hiçe sayan bir rektör istemiyoruz. Okul bileşenleriyle rektör seçimi yapılması yönünde bir muradımız var” diye konuştu.
TÜM BASKILARA RAĞMEN DİRENMEYE DEVAM EDİYORUZ
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Emekli Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Zeynep Gambetti ise tüm baskılara rağmen Boğaziçi’nin birlik ve beraberliğini koruyarak direnmeye devam ettiğini ifade ederek, “Rektör ataması ve yeni fakülte kurulmasına karşı iki toplu dava açtık; dekan atamasına karşı üçüncü davamız da yolda. 3 aydır hafta içi her gün yılmadan rektörlüğe sırtımızı döndük. Rektörlüğün önerdiği gayri demokratik seçim yöntemini reddederek Fen Bilimleri Enstitüsü seçimlerimizi gerçekleştirdik. Üniversite bileşenleriyle çok daha yakın ve dayanışmacı ilişkiler kurduk. Bu üniversitenin, bileşenlerin iradesi çiğnenerek yönetilemeyeceğini her fırsatta gösterdik” dedi.
BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİ TARİH YAZIYOR
Rektör ve yardımcıları istifa edene ve fakülte kurma işlemi geri alınana kadar direnişten vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Gambetti, “O kadar haklıyız, o kadar doğru bir yerden direniyoruz ki hem yurtiçinde, hem yurtdışında ilham kaynağı olduk. Başka üniversiteden bir meslektaşımın deyimiyle, ‘Boğaziçi şu anda tarih yazıyor.’ Bu mücadeleyi sadece kendimize ve öğrencilerimize değil, tüm Türkiye’ye borçluyuz” diye konuştu.
Dışarıdan rektör atanan Boğaziçi Üniversitesinde başlatılan eylemler 100. gününü doldurdu. Gözaltı, tutuklamalara rağmen öğrenciler ve akademisyenlerin kayyum rektör Melih Bulu’ya yönelik eylemleri sürüyor.
AKP’li Melih Bulu’nun kayyum olarak atanmasının ardından 4 Ocak’ta başlayan eylemlerde 100’üncü gün geride kaldı. 600’ü aşkın öğrencinin gözaltına alındığı, 27 öğrenciye ev hapsi verildiği direniş devam ediyor. Direnişlerinden vazgeçmeyen Boğaziçi öğrencilerinin yanı sıra akademisyenler de dün 71. kez rektörlük binasına sırtlarını dönerek destek verdi.
KAYYUM REKTÖR İSTEMEDİĞİ İÇİN ÇENESİ, KOLU KIRILANLAR OLDU
BirGün’den Yaren Çolak’a konuşan Boğaziçi Üniversitesi tarih bölümü öğrencisi Suna Özcan, “100 gündür devam eden direnişimize dönüp baktığımızda gördüğüm; arkadaşlarımız gözaltına alındığı, darp edildiği, işkenceye maruz bırakıldığı ve tüm bunlara rağmen devam eden haklı direniş. Okulumuza sniper yerleştirildi. Ben bunu kişisel olarak aşamıyorum. Okulumuzda kendimizi güvende hissedemediğimiz günler oldu. Kampüse polis girdi. Kayyum rektör istemiyoruz dediği için, Boğaziçi Direnişi’ne destek verdiği için çenesi, kolu, bacağı kırılanlar oldu” dedi.
BAŞ TALEBİMİZ KAYYUM REKTÖR İSTİFA ETSİN
Boğaziçi Direnişi’nin yalnızca kayyuma değil, tüm antidemokratik uygulamalara karşı olduğunun altını çizen Özcan, “Hiç mücadele kültürü olmadığı düşünülen Boğaziçi öğrencisi 100 gündür bir kayyuma değil, her şeye dair söz söylüyor. 100 gündür tekrarladığımız taleplerimiz var. Başta kayyum Melih Bulu olmak üzere tüm kayyumlar derhal istifa etsin. Biz hiçbir üniversitede oranın iradesi dışında akademik özerkliği hiçe sayan bir rektör istemiyoruz. Okul bileşenleriyle rektör seçimi yapılması yönünde bir muradımız var” diye konuştu.
TÜM BASKILARA RAĞMEN DİRENMEYE DEVAM EDİYORUZ
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Emekli Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Zeynep Gambetti ise tüm baskılara rağmen Boğaziçi’nin birlik ve beraberliğini koruyarak direnmeye devam ettiğini ifade ederek, “Rektör ataması ve yeni fakülte kurulmasına karşı iki toplu dava açtık; dekan atamasına karşı üçüncü davamız da yolda. 3 aydır hafta içi her gün yılmadan rektörlüğe sırtımızı döndük. Rektörlüğün önerdiği gayri demokratik seçim yöntemini reddederek Fen Bilimleri Enstitüsü seçimlerimizi gerçekleştirdik. Üniversite bileşenleriyle çok daha yakın ve dayanışmacı ilişkiler kurduk. Bu üniversitenin, bileşenlerin iradesi çiğnenerek yönetilemeyeceğini her fırsatta gösterdik” dedi.
BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİ TARİH YAZIYOR
Rektör ve yardımcıları istifa edene ve fakülte kurma işlemi geri alınana kadar direnişten vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Gambetti, “O kadar haklıyız, o kadar doğru bir yerden direniyoruz ki hem yurtiçinde, hem yurtdışında ilham kaynağı olduk. Başka üniversiteden bir meslektaşımın deyimiyle, ‘Boğaziçi şu anda tarih yazıyor.’ Bu mücadeleyi sadece kendimize ve öğrencilerimize değil, tüm Türkiye’ye borçluyuz” diye konuştu.