KFOR – Kosova’da güvenliği sağlamakla görevli NATO önderliğinde çok uluslu bir barış gücü.
Belgrad ve Priştina arasında krizin tırmandığı dönemde Sırbistan, Kosova’ya asker konuşlandırmak için resmi adımı attı.
Sırbistan Radyo ve Televizyonu (RTS), NATO’nun Kosova Gücü’ne (KFOR) bin kadar Sırp ordu ve polis mensubunun gönderilmesi için başvuru yapıldığını duyurdu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, önceki gün, “kararın gerginliği azaltacağına inandığını ifade ederek, “Kosovalı Sırpların korunması ve sınır geçişlerindeki kontrolün sağlanması adına önemli olduğu kanaatindeyim.” dedi.
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ise öneriyi reddederek, “Vucic, Sırp ordusunun Kosova’daki varlığının 1999 yılında sona erdiğini çok iyi biliyor” diye konuştu.
KFOR, yaklaşık 13 bin kişinin hayatını kaybettiği savaş sonrası 1999 yılından bu yana Kosova’da görev yapıyor.
Bölgedeki tansiyon, eski Sırp polis memuru Dejan Pantic’in gözaltına alınmasına tepki gösteren Kosovalı Sırpların 10 Aralık’ta Kosova’nın kuzeyindeki sınır geçişlerine barikat kurmasıyla yükseldi.
Kosova polisi art arda üç silahlı saldırıya uğradığını açıkladı. Ülkede AB’nin Hukukun Üstünlüğü Misyonu’nun (EULEX) bir parçası olarak bölgede görev yapan güvenlik güçleri, kendilerine şok bombası isabet ettiğini ancak kimsenin yaralanmadığını kaydetti.
Kriz, AB adayı Sırbistan ve adaylık statüsü için Brüksel’e yeni başvuran Kosova’nın olası Avrupa entegrasyonunun önünde büyük bir engel olarak görülüyor.
ABD’nin Belgrad Büyükelçisi Christopher Hill, Sırbistan’ın talebine ilişkin, “Sırbistan hükümetinin tabii ki KFOR’a talepte bulunmaya hakkı var ancak mevcut siyasi sorun siyasi bir çözüm gerektiriyor. Bizim durumu sakinleştirmemiz lazım. Böylece orada yaşayan Sırp toplumunun gelecekteki hayatlarına ilişkin net beklentileri olabilir.” dedi.
Hill, bölgede barışın Sırp Belediyeler Birliği’nin (ZSO) kurulmasıyla sağlanacağına işaret etti.
Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak bir yol bulmaya çalışıyor.