Alman kimya devi BASF’nin bir partner şirketinin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türklerine yönelik baskı ve asimilasyon projelerinde yer altığı ortaya çıktı. Uluslararası parlamenterlerden oluşan 30 kişilik bir grup BASF’ye ortak bir mektup göndererek Sincan Uygur Özerk bölgesindeki yatırımlarını sonlandırma çağrısı yaptı.
Uluslararası 30 parlamenter BASF Yönetim Kurulu Başkanı Martin Brudermüller’e gönderdikleri ortak mektupta şirketin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden çekilmesi talebinde bulundu. Avrupa, Kanada ve Yeni Zellanda’lı milletvekillerinin bulunduğu grup, mektuplarında ‘’Şirketinizin inanılırlığı ve bütünlüğü söz konusu. Bu konuda kararlı bir hamle yapmanız sizin için belirleyici olacak’’ ifadesi kullanıldı.
Karar’ın haberine göre, BASF’e mektup gönderen milletvekilleri Parlamentolar Arası Çin İşleri Birliği (Ipac) adı verilen bir yapı altında bulunuyor. Mektupta geçen hafta medyada yer alan haberlerin endişe verici olduğu belirterek ‘’Haberler BASF’nin hangi şok eder boyutlarda Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik baskı ve saldırılara karışmış olduğunu açık gösteriyor’’ ifadesi yer aldı.
BASF yıllık 87 milyar euroluk cirosuyla dünyanın ne büyük kimya şirketlerinden birisi. Spiegel ve ZDF televizyonu geçtiğimiz hafta BASF’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı faaliyetleri hakkında haberler yayınlamıştı. Bölge’de BASF’le ortak faaliyet gösteren Xinjiagn Markor Chemical Industry isimli şirketin Müslüman azınlıklara yönelik baskıya aktif şekilde iştirak ettiği ortaya çıktı.
BASF’in ortağı Markor çalışanları Çin Komünist Partisi’nin kontrol ve baskı kampanyalarına direk katılıyor. Uygur ailelerinin evlerini ziyaret ediyor, kısmen bu evlere zorla yerleşiyorlar ve tüm faaliyetleri devlet dairelerine raporluyorlar.
Bu toplanan bilgilerle yüzbinlerce Uygur Türkü ve Müslüman ya toplama kamplarına ya da hapislere gönderildi. Markor’un yaptığı faaliyetler ise kendi internet sayfalarında anlatılıyor. Sayfada ziyaret nedenlerinden birisi olarak “İki yüzlü insanların tespit edilmesi“ gibi bir ifade de yer alıyor.
BASF ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada insan haklarına dikkat ettiklerini ancak bu zamana kadar sözü edilen Markor Raporları hakında bir bilgiye ulaşmadıkları bildirildi. BASF, Ipack tarafından gönderilen mektup hakkında ise “Bu mektubu çok ciddiye alıyoruz. İmzacılarla yok yakın zamanda talep ettikleri üzere görüşeceğiz‘‘ denildi.
BASF, Xinjang Markor Chemical Industry şirketine ortak olmadıklarını Markor Chemical Manufacturing ve Markor Meiou Chemical isimli iki iştirakleri olduğunu açıkladı. Söz konusu iştiraklerin internet sayfalarında iddia edilen ifadelerin bulunmadığı bildirildi.