Milletvekili adayı olmayacağını bildiren Akşener, cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını belirtti. 2 Mart’ta ‘Altılı Masa’da yaşanan krizin sonuçları itibariyle iyi olduğunu anlattı. Fatih Altaylı’nın sorusu üzerine, mutabakat metninin içine sindiğini söyledi.
MERAL AKŞENER’DEN SÖZ…
Altaylı ‘milleti hop oturtup, hop kaldırdınız‘ değerlendirmesi yapması üzerine, Akşener, “Bundan sonra yapmayacağım, söz.“ diye konuştu
Altılı Masa’dan ayrıldıktan sonra yaptığı basın açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine Akşener, “Sertti, sert olmalıydı. O metni ben yazdım. 28 yıldır aktif politika yapıyorum. Sert olarak algılanabilir ama aslında net olmasına dikkat ettim. Oradan çıkan sonuç şu; ‘hayır, biz beşimiz böyle düşünüyoruz, senin önerilerin herhangi bir takdire uygun değil’ gibi bir tutum alınırsa o zaman net olursunuz. Ben kişisel olarak hiçbir şeyin talibi değilim.” dedi.
Meral Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Benim üzerimde palto varken Temel Bey’in yaptığı konuşma ve sonra Kemal Bey’in yaptığı konuşma esnasında resme baktığınızda, ben o resmi inceledim. Tuhaf bir ışık gelmiş. Mutsuz bir durum yok. İmza koymuşum, öyle şey olur mu? Bu dünyada oğlum hariç, eşim de dahil hiç kimse bana zorla bir şey yaptıramaz. Dolayısıyla öyle bir durumumuz yok.
- Bir gece evvel hiç uyumadım. Müzakere nedeniyle evimize gelenler oldu. Mansur Bey ve Ekrem Bey geldiler. Sıfır uykuydum. O masada bir müzakere oldu, müzakere neticesinde bir uzlaşı ve mutabakat sağlandı. İki metne 6 genel başkan imza attık. Doğru bulmadığınız bir kararın altına niye imza atasınız? Bir de deprem oldu, kahkaha atmaya çekiniyoruz.
- Pazar gününün gecesinden bahsediyorum. Hiçbir şey gizli saklı değil. Perşembe günkü müzakere masasında, müzakereye kapalı ortam oluştu. Yani; siz bir fikir ortaya koyuyorsunuz diğer 5 kişi tek bir konuda karar almış, onun üzerinden geri gitmiyor. Siz de bunun tartışılmasını arzu ediyorsunuz. Dolayısıyla orada ne oluyor? Herkes bana masadan kalktı diyor ama masa kalktı.
- Elbette sertleşmeler, zıtlaşmalar, zaman zaman şu harekete varan tutumlar olur. Her şey güllük gülistanlık olmaz. Biz orada 6 kişi, her birimizin birey olarak hayata bakışı, hayata baktığımız yerde prolemlere çözüm anlayışı, çözüm anlayışımız, duruşumuz birbirinden farklı. O masanın en büyük kıymeti Türkiye’nin büyük bir siyasi ve sosyal alanını temsil etmesi. Orada oturuyorsunuz, öncelikle farklılıklarına saygı duymayı öğreniyorsunuz.
- Perşembe günkü toplantıda başkanlık konuşmasını birazcık öne alma konusunda katkım olduğunu düşünüyorum. En azından yöntemini konuşalım diye. Gerçekten daha önce konuşmadık. Aniden aday konuşulduğu takdirde önce farklılıklar ortaya çıkar. Parlamenter sisteme geçişle ilgili olarak yol haritasını, parlamenter sistemden ne anladığımızı yazdık.
- Ben aday olmadığımı ilan etmiştim. Hiç pişman olmadım. Bugün sizin karşınızda ferah ferah oturuyorsam, her ne kadar Perşembe’den Pazar’a sürekli taş yağmuruna tutulduysam da önemi yok. Kendine bir şey yontuyor duygusunun olmamasını sağlamaya çalıştım. Seçiliriz, seçilemeyiz herkesin cumhurbaşkanı olmaya hakkı var.
- Ersan Bey’i çok severim, huzurunuzda aracılığınızda teşekkür ederim. Kendisini evimde ağırlamak isterim. O gün Ersan hoca, sizin kanalınızda bizimle ilgili çok kolay değildi o sözleri söyleyebilmek. Ben kendisinin fikirlerini almak istedim, konuşacaktım kendisiyle, daha müzakere sona ermediği için. Evimde yemekte ağırlayıp fikirlerinden faydalanacağım.
- Şu anda sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı. Elbette liderlerle bir sorunumuz yok, başından beri destekleyeceğiz çıkan adayı. Popülaritesi yüksek milletin hadi hadi dediği 2 büyükşehir belediye başkanını da onun koşu partneri haline getirdi o masa. Bunu değerli biliyorum. Millet İttifakı’nın adayı sayın Kılıçdaroğlu onlarla birlikte koşacak. Koşu partneri üçü birden. En önde sayın Kılıçdaroğlu’nu elbette seçtirmek üzere.
- Dengemi kaybetmiş değildim. Nettim Ben. Ben kalbi açık insanım, hesabım kitabım yok. O masada uzunca dönem geçtikten sonra aday işine doğru yavaş yavaş gittik ama alan sıkıştığı andan itibaren şunlar konuşmaya başlandı; Meral Akşener birinci başkan yardımcısı olmak istiyor, kazanacak aday onun için diyor. Bu külliyen yalan.
- Başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere, diğer 4 arkadaş dahil olmak üzere bir kişiyle buna dair tek bir harf konuşmuşsam, bu arkadaşlar derlerse ki Meral Hanım bununla bizimle konuştu derlerse, şu programdan hemen çıkışta, politikayı bırakmaya hazırım.
- Sonra dedim ki, ne olur ne olmaz size bir arkadaşımı göndereyim, onların arabasıyla gelin, en azından görünmeyin ne olur ne olmaz. Benim amacım bu ülkenin feraha çıkması. Geldiler, bazı seçenekler ileri sürdüler. İzin almadığım için söyleyemem. Kazanmaya odaklandığım için, bu iki arkadaşımızın popülaritesi benden fazla, doğrusunu konuşalım.
- Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın mutlaka o süreçte aktif olmaları gerekiyor. Belediye başkanı görevi üzerinden yardım başka bir şey, ama bu işin içinde bu kampanyada ve sonrasında, kazanma halinden sonra taşın altına ellerini, gövdelerini koyacaklarının da ispatı lazımdı. Orada uzlaştık. Önce üçümüz uzlaştık.
- Bu konuşurken ortaya çıkan bir şeydi. Ancak bu kadar anlatabilirim. Dolayısıyla onlar gittiler Kemal Bey’e. Yanlış anlaşılmasın, onlar Kemal Bey’in bilgisi dahilinde geldiler. Sonra saat 21.30’da Kemal Bey beni aradı. İki arkadaşımız sizi ziyaret edecekler, bilginiz olsun, dediler.
- Ben de dedim ki, dün iki belediye başkanımız, sizin bilginiz dahilinde geldiler, konuşma yaptık. Bazı şeyleri yazıya döküyorum, belli süre geçince insanlar unutabiliyor. Yazı haline döktüm ve her iki arkadaşımıza gönderdim dedim.
- Bu bilgiler size geldi mi dedim, evet bana geldi dedi. Benim görüşlerimi getirecekler dedi. Yeniden geldiler ve el sıkıştık. Partiye gittim sonra.
- GİK’te son sözlerimi söylerim. Oylamaya katılmam. Evet çıkar, hayır çıkar. Masadan kalkma gibi kavram yok, orada önerimizin arkasında durma kararı çıktı. Tekrar gidip yetki almam gerekiyordu. Jet hızıyla giyinip, genel merkeze gittim. Bütün arkadaşlar milletvekilleri, GİK üyeleri, divan üyelerini topladık. GİK’le zoom üzerinden kayda alınmak kaydıyla genel sekreterimiz görevlendirildi. Bu yetkiyi bana aldı.
- Bunu nasıl kamuouyla paylaşacağız. İki belediye başkanımız geldiler, son durum oldu. Sonra ben masaya katılacağımı ilan ettim Kürşad Zorlu beyefendi üzerinden. Amma uzun şeyler yaşamışız, kalbim yoruldu anlatırken. Hakkını helal etsin herkes, iyi bir şey oldu.
- Bu ülkede Tayyip Bey’le benim kapı arkasından görüşmeme ne gerek var. Ben o partinin başlangıçta kurucusuyum. Yürünecek yolu beğenmediğim için ayrıldım. Ben geri zekalı mıyım? Menfaatçi, oportünüst, Makyavelist birisi olsam niye ayrılayım? Ben hep ilkeler üzerinden ayrıldım.
- İktidara gelinceye kadar ağzımı açmadım. İktidar olduktan sonra 2007’den beri benim kadar eleştirmiş başka bir şey yok. Ancak ailesi, çoluğu, çocuğu kişiliği benim ağzımdançıkmaz. Ama onun eylemlerine manevi anlamda mermi atarım. Sayın Davutoğlu’nun başbakanlığı dömeninde bana başbakan yardımcılığı teklif edilmiş, kabul etmemişim.
- Para işine dönersek… Eğer ben Tayyip Erdoğan’ın çevresinden ve veya başka bir şekilde bir Allah’ın kulundan bu tarz bir konuyla ilgili 1 lira, 5 lira adını ne koyarsanız, almışsam, ispat etmesi çok zor ama dünyanın en şerefsiz insanıyım. İstanbul’da oturduğum ev belli.
- 5 dönem milletvekilliği yapmışım. Eşimin babası, İzmit’in ekonomik durumu iyi bir aileydi. Biz onun üstüne bir şey koyamamışız. Maaşımın dışında hiçbir gelirim olmadı benim. Koray Bey iş adamı. Bunu iddia eden ispatlayamazsa şerefsizdir dedi. Koray Bey evini satar koyar partiye. Trabzonlu, burnu düşse yerden almaz.
- Her şeyim açıktır. Bugüne kadar Tayyip Bey benimle konuşmak için hiçbir şey yapmadı. Benim de Tayyip Bey’le gizli saklı hiçbir görüşmem olmadı. Tayyip Bey’e de ayıp! en ufak bir görüşme inanın yok. Sanki ben göz kırpıyorum, Tayyip Bey koşuyor, böyle bir durum yok.
- Kendimi çok iyi hissediyorum. 13’üncü cumhurbaşkanımızı seçmiş gibi hissediyorum, çok iyi çalışacağım; kişisel olarak da parti olarak da…
- Seçimde parmak boyası kullanılmasını ben de istiyorum. Yarından itibaren bunu gündeme getirmeye başlayacağız.