Avrupa Birliği (AB), yıllar süren tartışmalardan sonra dış sınırların güçlendirilmesi ve üye ülkeler arasında sorumluluğun paylaştırılmasını içeren, aynı zamanda uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskini barındırdığı gerekçesiyle eleştirilen yeni göç ve iltica kurallarını kabul etti.
AB Dönem Başkanı Belçika’nın İltica ve Göç Bakanı de Moor, “Bu yeni kurallar Avrupa iltica sistemini daha etkili hale getirecek ve üye ülkeler arasındaki dayanışmayı artıracak” dedi.
AB Konseyi’nden yapılan açıklamada, Konsey’in, yeni Göç ve İltica Anlaşması’nı onayladığı duyuruldu. Açıklamada, AB Dönem Başkanı Belçika’nın İltica ve Göç Bakanı Nicole de Moor’un “Bu yeni kurallar Avrupa iltica sistemini daha etkili hale getirecek ve üye ülkeler arasındaki dayanışmayı artıracak. AB, düzensiz göçün temel nedenleriyle mücadele etmek amacıyla üçüncü ülkelerle yakın işbirliğini de sürdürecek” ifadelerine yer verildi.
2026 YILINDA UYGULAMAYA BAŞLANACAK
Gazete Duvar’da yer alan habere göre, söz konusu karar, 6-9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine 3 hafta kala alındı. Avrupa Parlamentosu’nun 10 Nisan’da onay verdiği anlaşma, AB’nin Resmi Gazetesi’nde yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek. Uygulamaya ise ancak 2026 yılında başlanabilecek. Üye ülkelerin anlaşmayı 2 yıl içinde ulusal hukuklarında kabul etmesi gerekiyor.
ANLAŞMADA NE VAR?
Göç ve iltica konusu, halihazırda İrlanda’nın başkentinde 1990’da imzalanan Dublin Sözleşmesi ile düzenleniyor. Buna göre, mültecilerin ilk varış ülkesinde iltica başvurusu yapmaları, ardından başka bir Avrupa Birliği ülkesine geçmişlerse bunu başvuruyu yaptıkları ülkeye iletilmeleri gerekiyor. AB’nin ‘düzensiz göçü’ yönetmekten sorumlu kurumu olarak Komisyon, ‘göç krizinin’ akabinde Dublin Sözleşmesi’nin yerine geçecek bir dizi yasa teklifinden oluşan “Göç ve İltica Anlaşması”nı hazırladı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in göreve gelmesinden bir sene sonra Eylül 2020’de AP’de yaptığı ilk “Birliğin Durumu” konuşmasında açıkladığı yeni kurallar, temel olarak göç yükünü ilk varış ülkelerinden alıp tüm üyeler arasında dağıtmayı hedefliyor.
AB’nin dış sınırlarını güçlendirme, iltica başvurularının süratle sonuçlandırılması, başvurusu reddedilenlerin menşe ülkelerine geri gönderilmelerinin hızlandırılması, kaynak ülkelerle işbirliğinin artırılması, anlaşmaya dair diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor. Yeni kurallara göre, sığınmacıların AB’ye varışlarından sonraki günler içinde kimlikleri belirlenecek ve ayrıntıları AB veri tabanında saklanacak. Böylece bir kişinin ‘risk’ oluşturup oluşturmadığı ve kalmasına izin verilip verilmeyeceği belirlenecek.
Anlaşma kapsamında ayrıca eğer bir ülke çok fazla ‘yük’ taşıdığını düşünüyorsa daha fazla dayanışma talep edebilecek. Kriz durumlarında 27 üye ülkenin tamamı birlikte karar verecek. Yeni anlaşma aynı zamanda kişilerin, güvenli ilan edilmişlerse menşe veya geçiş ülkelerine daha hızlı sınır dışı edilmesinin de önünü açmış olacak.
YENİ KURALLARA ELEŞTİRİLER
Uluslararası insan hakları kuruluşları, AB’nin yeni göç ve iltica kurallarının sınırdaki kontrollerin genişletilmesinin, mültecilerin aylarca kabul merkezlerinde tutulmasının yolunu açabileceğinden endişe ediyor. Ayrıca ‘mücbir sebep’ durumlarında üye ülkelere çeşitli muafiyetler sağlaması nedeniyle uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskine dikkat çekiliyor.
Yeni kuralların, Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkelerle yaptığı anlaşmalar yoluyla sınır kontrolünü ‘kendi sınırlarının dışında yapma’ ve Avrupa’nın mülteci koruma sorumluluğundan kaçması yönünde bir adım anlamına geldiği belirtiliyor.