5 ülkeden sürülen Filistinli şair Saffena, son durağı Türkiye’de olanları korkudan yazamadığını söyledi.
Saffena’nın mülteci yolculuğu İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları nedeniyle anne, babası ve 4 kardeşi ile birlikte yıkımdan nasibini alan Juseyir köyünden Ürdün’e geçmesi ile başladı. Ürdün’de bir süre kalan Saffena ve ailesinin yolu daha sonra Cezayir ve Mısır’a kadar uzandı. Mısır’da da siyasi nedenlerle yaşanan baskılar 2 yıl sonra Saffena ve ailesinin yönünü Suriye’ye çevirmesine neden oldu.
SÜRGÜNDEN SÜRGÜNE BİR YAŞAM
Son duraklarının Suriye olduğunu düşünen Saffena ve ailesi, Suriye’nin Lazkiye kentinde kendilerine bir hayat kurdu. Ailesi Lazkiye’de esnaflık yapan Saffena, okul hayatını Tişrin Üniversitesi’nde Fransızca ve Arapça Öğretmenliğinden mezun olarak tamamladı. Daha sonra evlenen ve 2 çocuğu olan Saffena, Filistin’den çocuk yaşta ailesi ile başlayan mülteci yolculuğuna bu defa da Suriye’de başlayan savaş ile birlikte kendi çocuklarını ve eşini alarak yeniden başladı. Bu defaki durağı Türkiye olan Saffena, daha fazla göçe maruz kalmak istemese de 3 yıldır yerleştiği İzmir’de 8 ayrı ev değiştirmek zorunda kaldı.
YAŞANANLARA DİZELERİNDE HAYAT VERİYOR
Aynı zamanda şair olan Saffena, şiirlerinde daha çok Filistin halkının yaşadıklarına yer veriyor. Yine Suriye’de kadın mücadelesi içinde yer alan Saffena’nın dizelerinde İsrail cezaevlerinde tutulan ve işkence edilen, öldürülen kadınlar ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) mücadelesi de hayat buluyor.
‘TÜRKİYE SAVAŞSIZ ÇÖZÜMÜ BULMALI’
Türkiye’ye gelmelerinin ardından Türkiye’deki savaşa da şahit olduklarını belirten Saffena, Türkiye’nin Kürtlerle yaşadığı savaşın Fliistin halkının İsrail ile yaşadığı savaşla benzerlik taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin Ortadoğu’daki diğer ülkelere benzememesi için savaştan ziyade önünde duran çözüme odaklanması gerektiğini belirten Saffena, savaşsız bir çözümün bulunması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin önünde bir çözüm olduğunu ve bunu iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Saffena, Türkiye’nin Suriye gibi olmaması için başka çaresinin olmadığını kaydetti. Türkiye’deki savaşın daha fazla büyümeden diyalogla çözümünün önemine dikkat çeken Saffena, Türkiye’de çözümün Kürt halkı ve onun talepleri olduğunu dile getirdi.
‘TÜRKİYE’DE YAŞANANLARI YAZMAYA KORKUYORUM’
Savaşı anlatmak ve savaşla yaşamak istemediğini belirten Saffena, şiirlerinde ister istemez savaş teması olduğunu söyledi. Rüyalarında sürekli savaşı gördüğünü ve bu nedenle yazmak zorunda kaldığını belirten Saffena, “Belki çizemiyorum ama savaşın şiirini yazarak anlatıyorum” ifadelerini kullandı. Şiirin bir deniz gibi olduğunu dile getiren Saffena, “Deniz de bir tartı gibidir. Sen kelimelerini dökersin onlar yerlerini bulur. İlk şiirimi Filistin’de yaşamını yitiren halk için yazdım. Sonra acı çeken anneler için Anneler Günü şiiri yazdım. İsrail cezaevlerinde işkencede ölen hamile annelere yazdım. Ama artık şiir yazmaktan korkuyorum. Türkiye’de yaşananlara dair şiir yazmak istiyorum. Ama buradan da göç etmek zorunda kalırız, birileri ‘sen de onlardan mısın?’ diye sorar diye korkuyorum” dedi.
5 ülkeden sürülen Filistinli şair Saffena, son durağı Türkiye’de olanları korkudan yazamadığını söyledi.
Saffena’nın mülteci yolculuğu İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları nedeniyle anne, babası ve 4 kardeşi ile birlikte yıkımdan nasibini alan Juseyir köyünden Ürdün’e geçmesi ile başladı. Ürdün’de bir süre kalan Saffena ve ailesinin yolu daha sonra Cezayir ve Mısır’a kadar uzandı. Mısır’da da siyasi nedenlerle yaşanan baskılar 2 yıl sonra Saffena ve ailesinin yönünü Suriye’ye çevirmesine neden oldu.
SÜRGÜNDEN SÜRGÜNE BİR YAŞAM
Son duraklarının Suriye olduğunu düşünen Saffena ve ailesi, Suriye’nin Lazkiye kentinde kendilerine bir hayat kurdu. Ailesi Lazkiye’de esnaflık yapan Saffena, okul hayatını Tişrin Üniversitesi’nde Fransızca ve Arapça Öğretmenliğinden mezun olarak tamamladı. Daha sonra evlenen ve 2 çocuğu olan Saffena, Filistin’den çocuk yaşta ailesi ile başlayan mülteci yolculuğuna bu defa da Suriye’de başlayan savaş ile birlikte kendi çocuklarını ve eşini alarak yeniden başladı. Bu defaki durağı Türkiye olan Saffena, daha fazla göçe maruz kalmak istemese de 3 yıldır yerleştiği İzmir’de 8 ayrı ev değiştirmek zorunda kaldı.
YAŞANANLARA DİZELERİNDE HAYAT VERİYOR
Aynı zamanda şair olan Saffena, şiirlerinde daha çok Filistin halkının yaşadıklarına yer veriyor. Yine Suriye’de kadın mücadelesi içinde yer alan Saffena’nın dizelerinde İsrail cezaevlerinde tutulan ve işkence edilen, öldürülen kadınlar ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) mücadelesi de hayat buluyor.
‘TÜRKİYE SAVAŞSIZ ÇÖZÜMÜ BULMALI’
Türkiye’ye gelmelerinin ardından Türkiye’deki savaşa da şahit olduklarını belirten Saffena, Türkiye’nin Kürtlerle yaşadığı savaşın Fliistin halkının İsrail ile yaşadığı savaşla benzerlik taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin Ortadoğu’daki diğer ülkelere benzememesi için savaştan ziyade önünde duran çözüme odaklanması gerektiğini belirten Saffena, savaşsız bir çözümün bulunması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin önünde bir çözüm olduğunu ve bunu iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Saffena, Türkiye’nin Suriye gibi olmaması için başka çaresinin olmadığını kaydetti. Türkiye’deki savaşın daha fazla büyümeden diyalogla çözümünün önemine dikkat çeken Saffena, Türkiye’de çözümün Kürt halkı ve onun talepleri olduğunu dile getirdi.
‘TÜRKİYE’DE YAŞANANLARI YAZMAYA KORKUYORUM’
Savaşı anlatmak ve savaşla yaşamak istemediğini belirten Saffena, şiirlerinde ister istemez savaş teması olduğunu söyledi. Rüyalarında sürekli savaşı gördüğünü ve bu nedenle yazmak zorunda kaldığını belirten Saffena, “Belki çizemiyorum ama savaşın şiirini yazarak anlatıyorum” ifadelerini kullandı. Şiirin bir deniz gibi olduğunu dile getiren Saffena, “Deniz de bir tartı gibidir. Sen kelimelerini dökersin onlar yerlerini bulur. İlk şiirimi Filistin’de yaşamını yitiren halk için yazdım. Sonra acı çeken anneler için Anneler Günü şiiri yazdım. İsrail cezaevlerinde işkencede ölen hamile annelere yazdım. Ama artık şiir yazmaktan korkuyorum. Türkiye’de yaşananlara dair şiir yazmak istiyorum. Ama buradan da göç etmek zorunda kalırız, birileri ‘sen de onlardan mısın?’ diye sorar diye korkuyorum” dedi.
5 ülkeden sürülen Filistinli şair Saffena, son durağı Türkiye’de olanları korkudan yazamadığını söyledi.
Saffena’nın mülteci yolculuğu İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları nedeniyle anne, babası ve 4 kardeşi ile birlikte yıkımdan nasibini alan Juseyir köyünden Ürdün’e geçmesi ile başladı. Ürdün’de bir süre kalan Saffena ve ailesinin yolu daha sonra Cezayir ve Mısır’a kadar uzandı. Mısır’da da siyasi nedenlerle yaşanan baskılar 2 yıl sonra Saffena ve ailesinin yönünü Suriye’ye çevirmesine neden oldu.
SÜRGÜNDEN SÜRGÜNE BİR YAŞAM
Son duraklarının Suriye olduğunu düşünen Saffena ve ailesi, Suriye’nin Lazkiye kentinde kendilerine bir hayat kurdu. Ailesi Lazkiye’de esnaflık yapan Saffena, okul hayatını Tişrin Üniversitesi’nde Fransızca ve Arapça Öğretmenliğinden mezun olarak tamamladı. Daha sonra evlenen ve 2 çocuğu olan Saffena, Filistin’den çocuk yaşta ailesi ile başlayan mülteci yolculuğuna bu defa da Suriye’de başlayan savaş ile birlikte kendi çocuklarını ve eşini alarak yeniden başladı. Bu defaki durağı Türkiye olan Saffena, daha fazla göçe maruz kalmak istemese de 3 yıldır yerleştiği İzmir’de 8 ayrı ev değiştirmek zorunda kaldı.
YAŞANANLARA DİZELERİNDE HAYAT VERİYOR
Aynı zamanda şair olan Saffena, şiirlerinde daha çok Filistin halkının yaşadıklarına yer veriyor. Yine Suriye’de kadın mücadelesi içinde yer alan Saffena’nın dizelerinde İsrail cezaevlerinde tutulan ve işkence edilen, öldürülen kadınlar ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) mücadelesi de hayat buluyor.
‘TÜRKİYE SAVAŞSIZ ÇÖZÜMÜ BULMALI’
Türkiye’ye gelmelerinin ardından Türkiye’deki savaşa da şahit olduklarını belirten Saffena, Türkiye’nin Kürtlerle yaşadığı savaşın Fliistin halkının İsrail ile yaşadığı savaşla benzerlik taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin Ortadoğu’daki diğer ülkelere benzememesi için savaştan ziyade önünde duran çözüme odaklanması gerektiğini belirten Saffena, savaşsız bir çözümün bulunması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin önünde bir çözüm olduğunu ve bunu iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Saffena, Türkiye’nin Suriye gibi olmaması için başka çaresinin olmadığını kaydetti. Türkiye’deki savaşın daha fazla büyümeden diyalogla çözümünün önemine dikkat çeken Saffena, Türkiye’de çözümün Kürt halkı ve onun talepleri olduğunu dile getirdi.
‘TÜRKİYE’DE YAŞANANLARI YAZMAYA KORKUYORUM’
Savaşı anlatmak ve savaşla yaşamak istemediğini belirten Saffena, şiirlerinde ister istemez savaş teması olduğunu söyledi. Rüyalarında sürekli savaşı gördüğünü ve bu nedenle yazmak zorunda kaldığını belirten Saffena, “Belki çizemiyorum ama savaşın şiirini yazarak anlatıyorum” ifadelerini kullandı. Şiirin bir deniz gibi olduğunu dile getiren Saffena, “Deniz de bir tartı gibidir. Sen kelimelerini dökersin onlar yerlerini bulur. İlk şiirimi Filistin’de yaşamını yitiren halk için yazdım. Sonra acı çeken anneler için Anneler Günü şiiri yazdım. İsrail cezaevlerinde işkencede ölen hamile annelere yazdım. Ama artık şiir yazmaktan korkuyorum. Türkiye’de yaşananlara dair şiir yazmak istiyorum. Ama buradan da göç etmek zorunda kalırız, birileri ‘sen de onlardan mısın?’ diye sorar diye korkuyorum” dedi.
5 ülkeden sürülen Filistinli şair Saffena, son durağı Türkiye’de olanları korkudan yazamadığını söyledi.
Saffena’nın mülteci yolculuğu İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları nedeniyle anne, babası ve 4 kardeşi ile birlikte yıkımdan nasibini alan Juseyir köyünden Ürdün’e geçmesi ile başladı. Ürdün’de bir süre kalan Saffena ve ailesinin yolu daha sonra Cezayir ve Mısır’a kadar uzandı. Mısır’da da siyasi nedenlerle yaşanan baskılar 2 yıl sonra Saffena ve ailesinin yönünü Suriye’ye çevirmesine neden oldu.
SÜRGÜNDEN SÜRGÜNE BİR YAŞAM
Son duraklarının Suriye olduğunu düşünen Saffena ve ailesi, Suriye’nin Lazkiye kentinde kendilerine bir hayat kurdu. Ailesi Lazkiye’de esnaflık yapan Saffena, okul hayatını Tişrin Üniversitesi’nde Fransızca ve Arapça Öğretmenliğinden mezun olarak tamamladı. Daha sonra evlenen ve 2 çocuğu olan Saffena, Filistin’den çocuk yaşta ailesi ile başlayan mülteci yolculuğuna bu defa da Suriye’de başlayan savaş ile birlikte kendi çocuklarını ve eşini alarak yeniden başladı. Bu defaki durağı Türkiye olan Saffena, daha fazla göçe maruz kalmak istemese de 3 yıldır yerleştiği İzmir’de 8 ayrı ev değiştirmek zorunda kaldı.
YAŞANANLARA DİZELERİNDE HAYAT VERİYOR
Aynı zamanda şair olan Saffena, şiirlerinde daha çok Filistin halkının yaşadıklarına yer veriyor. Yine Suriye’de kadın mücadelesi içinde yer alan Saffena’nın dizelerinde İsrail cezaevlerinde tutulan ve işkence edilen, öldürülen kadınlar ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) mücadelesi de hayat buluyor.
‘TÜRKİYE SAVAŞSIZ ÇÖZÜMÜ BULMALI’
Türkiye’ye gelmelerinin ardından Türkiye’deki savaşa da şahit olduklarını belirten Saffena, Türkiye’nin Kürtlerle yaşadığı savaşın Fliistin halkının İsrail ile yaşadığı savaşla benzerlik taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin Ortadoğu’daki diğer ülkelere benzememesi için savaştan ziyade önünde duran çözüme odaklanması gerektiğini belirten Saffena, savaşsız bir çözümün bulunması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin önünde bir çözüm olduğunu ve bunu iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Saffena, Türkiye’nin Suriye gibi olmaması için başka çaresinin olmadığını kaydetti. Türkiye’deki savaşın daha fazla büyümeden diyalogla çözümünün önemine dikkat çeken Saffena, Türkiye’de çözümün Kürt halkı ve onun talepleri olduğunu dile getirdi.
‘TÜRKİYE’DE YAŞANANLARI YAZMAYA KORKUYORUM’
Savaşı anlatmak ve savaşla yaşamak istemediğini belirten Saffena, şiirlerinde ister istemez savaş teması olduğunu söyledi. Rüyalarında sürekli savaşı gördüğünü ve bu nedenle yazmak zorunda kaldığını belirten Saffena, “Belki çizemiyorum ama savaşın şiirini yazarak anlatıyorum” ifadelerini kullandı. Şiirin bir deniz gibi olduğunu dile getiren Saffena, “Deniz de bir tartı gibidir. Sen kelimelerini dökersin onlar yerlerini bulur. İlk şiirimi Filistin’de yaşamını yitiren halk için yazdım. Sonra acı çeken anneler için Anneler Günü şiiri yazdım. İsrail cezaevlerinde işkencede ölen hamile annelere yazdım. Ama artık şiir yazmaktan korkuyorum. Türkiye’de yaşananlara dair şiir yazmak istiyorum. Ama buradan da göç etmek zorunda kalırız, birileri ‘sen de onlardan mısın?’ diye sorar diye korkuyorum” dedi.