Şaibeli şekilde yanan ormana inşaat yaptırmayacaklarına söz verdiler ama dördüncü otel yükseldi.
Muğla’nın Bodrum ilçesi Güvercinlik Koyu’nda bulunan Pina Yarımadası’nda 2007 yılında çıkan büyük yangının ardından yapılaşma hız kesmeden devam ediyor. Büyük yangının 2006 yılında “Turizmi teşvik” adı altında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından MNG Holding’e ait Güvercinlik Enternasyonel Turizm AŞ. ve Günal İnşaat ile Mesa Holding’e ait MİA Turizm’e 49 yıllığına 250 dönüm ormanlık alanın kiralanmasının hemen arkasından yaşanması dikkat çekmişti. 2007 yılında koruma altındaki Halep çamlarının da bulunduğu ve farklı noktalardan çıkan yangında 238 hektarlık alan yanarak küle dönerken, AKP Antalya Milletvekili ve dönemin Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, “Burası kesinlikle imara açılmayacak ve tekrardan yeşillendirilecektir” demişti.
YANGINDAN SONRA 4’ÜNCÜ OTEL İNŞAATI
Ancak yapılan bu açıklamalara rağmen Pina Yarımadası’nda bugün itibari ile 10 katlı 4’üncü otelin inşaatı devam ediyor. 2008 yılında, 80 dönümlük arazinin tahsisini alan MNG Holding’e bağlı Günal İnşaat, Pina Yarımadası önündeki körfezde yapacağı 5 yıldızlı otele iskele kurmak için yaklaşık 5 dönümlük bir alanı kaçak olarak molozlarla doldurdu. Denize dökülen molozlar çıkarılmazken AKP döneminde aldığı kamu ihaleleri ile dikkat çeken Çankırı İnşaatın yaptığı Amara Island Bodrum Elite adıyla 5 yıldızlı ilk otel faaliyete geçti. Amara otelin ardından bin 298 yataklı ve 556 odalı, Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik tarafından yapılan Titanic Otel ve La Balance Otel inşaatları tamamlandı. Bölgede Model İnşaat tarafından yapılan Ksanta Resort Bodrum projesi de devam ediyor. Devam eden projelere ait inşaat alanlarında bilgilendirme tabelasının yer almaması dikkat çekerken, Derelerin Kardeşliği Kurucu Başkanı avukat Remzi Kazmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AKP’li vekillerin yangından sonra kesinlikle otel inşaatına izin vermeyecekleri yönündeki açıklamalarını hatırlattı.
‘ÖNCE ORMANLAR YAKILIYOR, SONRA İNŞAAT YÜKSELİYOR’
Pina Yarımadası ile ilgili başlatılan hiçbir yasal süreçten sonuç alamadıklarını belirten Kazmaz, “Hep bu olayın önü sihirli bir güç ile tıkanmaktaydı sanki. Çünkü Pina’nın hukuki hiçbir yanı yoktu. Pina’da şu an hukuk üzerinden hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir cehennem inşa ediliyor” dedi. Bodrum’u yok etmeye çalışan gizli ellerin olduğunu savunan Kazmaz, “Bodrum’da önce ormanlar yakılıyor arkasından ‘Turizm Teşvik Kanununa’ göre burada oteller yapılarak turizme hizmet ettiklerini savunuyorlar. Bir gece yarısı Bodrum’da bir gelenek haline gelen yangınla Pina yok edildi. Bodrum’da her yıl onlarca yangın çıkar. Bazılarına kaza diye tutanaklara geçer bazıları da faili meçhuldür. Faili meçhuller arasında yer alan Pina yarımadasında o yangın çıktıktan hemen sonra bakanlık tarafından inşaat için tahsis edildi. Tahsis edilen yere baktığımız zaman iki kattan fazla asla imara izin verilmeyen Bodrum’da şu anda 10 katlı rezidans oteller şu faili meçhul yangının olduğu Pina Yarımadası’nda yükseliyor” diye konuştu.
‘BİR AN ÖNCE KARŞI ÇIKILMALI’
Pina Yarımadası’nın Bodrum’un betonlaşmaya açılan yönü olduğuna dikkat çeken Kazmaz, yangınların ardından başlayan otel inşaatlarına bin an önce karşı çıkılması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Ankara’dan adamına göre yapılan son projedir. Pina’ya şu ana kadar kimse dur diyemedi. Pina karşısında elleri kolları bağlanmış yerel yöneticiler ve burası hakkında paylaşım savaşı yapan açgözlü sermayedarlar var şuan. Bu gidişte Bodrum tükenecek. Ondan dolayı Bodrum’da yaşayanlar örgütlenerek bu gidişatta dur demeli. Yoksa her tarafımız Pina Yarımadası gibi kesinlikle beton olacak. Tarihin bataklığına doğru yol alacak. Bodrum’da şu an Haziran ayında soğuk hava ve yağmur görülmekte. Bu iklim değişikliğinin nedeni nedir? Bana sorarsanız yanan ormanlar, yapılan betonlaşma. Herkes maviye doğru bir yolculuk yaparken mavinin kirlenmesi, ormanların yanması, betonların yükselmesi ve betona teslim olan Bodrum’un iklimi yerle bir olacaktır.”
Şaibeli şekilde yanan ormana inşaat yaptırmayacaklarına söz verdiler ama dördüncü otel yükseldi.
Muğla’nın Bodrum ilçesi Güvercinlik Koyu’nda bulunan Pina Yarımadası’nda 2007 yılında çıkan büyük yangının ardından yapılaşma hız kesmeden devam ediyor. Büyük yangının 2006 yılında “Turizmi teşvik” adı altında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından MNG Holding’e ait Güvercinlik Enternasyonel Turizm AŞ. ve Günal İnşaat ile Mesa Holding’e ait MİA Turizm’e 49 yıllığına 250 dönüm ormanlık alanın kiralanmasının hemen arkasından yaşanması dikkat çekmişti. 2007 yılında koruma altındaki Halep çamlarının da bulunduğu ve farklı noktalardan çıkan yangında 238 hektarlık alan yanarak küle dönerken, AKP Antalya Milletvekili ve dönemin Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, “Burası kesinlikle imara açılmayacak ve tekrardan yeşillendirilecektir” demişti.
YANGINDAN SONRA 4’ÜNCÜ OTEL İNŞAATI
Ancak yapılan bu açıklamalara rağmen Pina Yarımadası’nda bugün itibari ile 10 katlı 4’üncü otelin inşaatı devam ediyor. 2008 yılında, 80 dönümlük arazinin tahsisini alan MNG Holding’e bağlı Günal İnşaat, Pina Yarımadası önündeki körfezde yapacağı 5 yıldızlı otele iskele kurmak için yaklaşık 5 dönümlük bir alanı kaçak olarak molozlarla doldurdu. Denize dökülen molozlar çıkarılmazken AKP döneminde aldığı kamu ihaleleri ile dikkat çeken Çankırı İnşaatın yaptığı Amara Island Bodrum Elite adıyla 5 yıldızlı ilk otel faaliyete geçti. Amara otelin ardından bin 298 yataklı ve 556 odalı, Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik tarafından yapılan Titanic Otel ve La Balance Otel inşaatları tamamlandı. Bölgede Model İnşaat tarafından yapılan Ksanta Resort Bodrum projesi de devam ediyor. Devam eden projelere ait inşaat alanlarında bilgilendirme tabelasının yer almaması dikkat çekerken, Derelerin Kardeşliği Kurucu Başkanı avukat Remzi Kazmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AKP’li vekillerin yangından sonra kesinlikle otel inşaatına izin vermeyecekleri yönündeki açıklamalarını hatırlattı.
‘ÖNCE ORMANLAR YAKILIYOR, SONRA İNŞAAT YÜKSELİYOR’
Pina Yarımadası ile ilgili başlatılan hiçbir yasal süreçten sonuç alamadıklarını belirten Kazmaz, “Hep bu olayın önü sihirli bir güç ile tıkanmaktaydı sanki. Çünkü Pina’nın hukuki hiçbir yanı yoktu. Pina’da şu an hukuk üzerinden hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir cehennem inşa ediliyor” dedi. Bodrum’u yok etmeye çalışan gizli ellerin olduğunu savunan Kazmaz, “Bodrum’da önce ormanlar yakılıyor arkasından ‘Turizm Teşvik Kanununa’ göre burada oteller yapılarak turizme hizmet ettiklerini savunuyorlar. Bir gece yarısı Bodrum’da bir gelenek haline gelen yangınla Pina yok edildi. Bodrum’da her yıl onlarca yangın çıkar. Bazılarına kaza diye tutanaklara geçer bazıları da faili meçhuldür. Faili meçhuller arasında yer alan Pina yarımadasında o yangın çıktıktan hemen sonra bakanlık tarafından inşaat için tahsis edildi. Tahsis edilen yere baktığımız zaman iki kattan fazla asla imara izin verilmeyen Bodrum’da şu anda 10 katlı rezidans oteller şu faili meçhul yangının olduğu Pina Yarımadası’nda yükseliyor” diye konuştu.
‘BİR AN ÖNCE KARŞI ÇIKILMALI’
Pina Yarımadası’nın Bodrum’un betonlaşmaya açılan yönü olduğuna dikkat çeken Kazmaz, yangınların ardından başlayan otel inşaatlarına bin an önce karşı çıkılması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Ankara’dan adamına göre yapılan son projedir. Pina’ya şu ana kadar kimse dur diyemedi. Pina karşısında elleri kolları bağlanmış yerel yöneticiler ve burası hakkında paylaşım savaşı yapan açgözlü sermayedarlar var şuan. Bu gidişte Bodrum tükenecek. Ondan dolayı Bodrum’da yaşayanlar örgütlenerek bu gidişatta dur demeli. Yoksa her tarafımız Pina Yarımadası gibi kesinlikle beton olacak. Tarihin bataklığına doğru yol alacak. Bodrum’da şu an Haziran ayında soğuk hava ve yağmur görülmekte. Bu iklim değişikliğinin nedeni nedir? Bana sorarsanız yanan ormanlar, yapılan betonlaşma. Herkes maviye doğru bir yolculuk yaparken mavinin kirlenmesi, ormanların yanması, betonların yükselmesi ve betona teslim olan Bodrum’un iklimi yerle bir olacaktır.”
Şaibeli şekilde yanan ormana inşaat yaptırmayacaklarına söz verdiler ama dördüncü otel yükseldi.
Muğla’nın Bodrum ilçesi Güvercinlik Koyu’nda bulunan Pina Yarımadası’nda 2007 yılında çıkan büyük yangının ardından yapılaşma hız kesmeden devam ediyor. Büyük yangının 2006 yılında “Turizmi teşvik” adı altında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından MNG Holding’e ait Güvercinlik Enternasyonel Turizm AŞ. ve Günal İnşaat ile Mesa Holding’e ait MİA Turizm’e 49 yıllığına 250 dönüm ormanlık alanın kiralanmasının hemen arkasından yaşanması dikkat çekmişti. 2007 yılında koruma altındaki Halep çamlarının da bulunduğu ve farklı noktalardan çıkan yangında 238 hektarlık alan yanarak küle dönerken, AKP Antalya Milletvekili ve dönemin Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, “Burası kesinlikle imara açılmayacak ve tekrardan yeşillendirilecektir” demişti.
YANGINDAN SONRA 4’ÜNCÜ OTEL İNŞAATI
Ancak yapılan bu açıklamalara rağmen Pina Yarımadası’nda bugün itibari ile 10 katlı 4’üncü otelin inşaatı devam ediyor. 2008 yılında, 80 dönümlük arazinin tahsisini alan MNG Holding’e bağlı Günal İnşaat, Pina Yarımadası önündeki körfezde yapacağı 5 yıldızlı otele iskele kurmak için yaklaşık 5 dönümlük bir alanı kaçak olarak molozlarla doldurdu. Denize dökülen molozlar çıkarılmazken AKP döneminde aldığı kamu ihaleleri ile dikkat çeken Çankırı İnşaatın yaptığı Amara Island Bodrum Elite adıyla 5 yıldızlı ilk otel faaliyete geçti. Amara otelin ardından bin 298 yataklı ve 556 odalı, Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik tarafından yapılan Titanic Otel ve La Balance Otel inşaatları tamamlandı. Bölgede Model İnşaat tarafından yapılan Ksanta Resort Bodrum projesi de devam ediyor. Devam eden projelere ait inşaat alanlarında bilgilendirme tabelasının yer almaması dikkat çekerken, Derelerin Kardeşliği Kurucu Başkanı avukat Remzi Kazmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AKP’li vekillerin yangından sonra kesinlikle otel inşaatına izin vermeyecekleri yönündeki açıklamalarını hatırlattı.
‘ÖNCE ORMANLAR YAKILIYOR, SONRA İNŞAAT YÜKSELİYOR’
Pina Yarımadası ile ilgili başlatılan hiçbir yasal süreçten sonuç alamadıklarını belirten Kazmaz, “Hep bu olayın önü sihirli bir güç ile tıkanmaktaydı sanki. Çünkü Pina’nın hukuki hiçbir yanı yoktu. Pina’da şu an hukuk üzerinden hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir cehennem inşa ediliyor” dedi. Bodrum’u yok etmeye çalışan gizli ellerin olduğunu savunan Kazmaz, “Bodrum’da önce ormanlar yakılıyor arkasından ‘Turizm Teşvik Kanununa’ göre burada oteller yapılarak turizme hizmet ettiklerini savunuyorlar. Bir gece yarısı Bodrum’da bir gelenek haline gelen yangınla Pina yok edildi. Bodrum’da her yıl onlarca yangın çıkar. Bazılarına kaza diye tutanaklara geçer bazıları da faili meçhuldür. Faili meçhuller arasında yer alan Pina yarımadasında o yangın çıktıktan hemen sonra bakanlık tarafından inşaat için tahsis edildi. Tahsis edilen yere baktığımız zaman iki kattan fazla asla imara izin verilmeyen Bodrum’da şu anda 10 katlı rezidans oteller şu faili meçhul yangının olduğu Pina Yarımadası’nda yükseliyor” diye konuştu.
‘BİR AN ÖNCE KARŞI ÇIKILMALI’
Pina Yarımadası’nın Bodrum’un betonlaşmaya açılan yönü olduğuna dikkat çeken Kazmaz, yangınların ardından başlayan otel inşaatlarına bin an önce karşı çıkılması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Ankara’dan adamına göre yapılan son projedir. Pina’ya şu ana kadar kimse dur diyemedi. Pina karşısında elleri kolları bağlanmış yerel yöneticiler ve burası hakkında paylaşım savaşı yapan açgözlü sermayedarlar var şuan. Bu gidişte Bodrum tükenecek. Ondan dolayı Bodrum’da yaşayanlar örgütlenerek bu gidişatta dur demeli. Yoksa her tarafımız Pina Yarımadası gibi kesinlikle beton olacak. Tarihin bataklığına doğru yol alacak. Bodrum’da şu an Haziran ayında soğuk hava ve yağmur görülmekte. Bu iklim değişikliğinin nedeni nedir? Bana sorarsanız yanan ormanlar, yapılan betonlaşma. Herkes maviye doğru bir yolculuk yaparken mavinin kirlenmesi, ormanların yanması, betonların yükselmesi ve betona teslim olan Bodrum’un iklimi yerle bir olacaktır.”
Şaibeli şekilde yanan ormana inşaat yaptırmayacaklarına söz verdiler ama dördüncü otel yükseldi.
Muğla’nın Bodrum ilçesi Güvercinlik Koyu’nda bulunan Pina Yarımadası’nda 2007 yılında çıkan büyük yangının ardından yapılaşma hız kesmeden devam ediyor. Büyük yangının 2006 yılında “Turizmi teşvik” adı altında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından MNG Holding’e ait Güvercinlik Enternasyonel Turizm AŞ. ve Günal İnşaat ile Mesa Holding’e ait MİA Turizm’e 49 yıllığına 250 dönüm ormanlık alanın kiralanmasının hemen arkasından yaşanması dikkat çekmişti. 2007 yılında koruma altındaki Halep çamlarının da bulunduğu ve farklı noktalardan çıkan yangında 238 hektarlık alan yanarak küle dönerken, AKP Antalya Milletvekili ve dönemin Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, “Burası kesinlikle imara açılmayacak ve tekrardan yeşillendirilecektir” demişti.
YANGINDAN SONRA 4’ÜNCÜ OTEL İNŞAATI
Ancak yapılan bu açıklamalara rağmen Pina Yarımadası’nda bugün itibari ile 10 katlı 4’üncü otelin inşaatı devam ediyor. 2008 yılında, 80 dönümlük arazinin tahsisini alan MNG Holding’e bağlı Günal İnşaat, Pina Yarımadası önündeki körfezde yapacağı 5 yıldızlı otele iskele kurmak için yaklaşık 5 dönümlük bir alanı kaçak olarak molozlarla doldurdu. Denize dökülen molozlar çıkarılmazken AKP döneminde aldığı kamu ihaleleri ile dikkat çeken Çankırı İnşaatın yaptığı Amara Island Bodrum Elite adıyla 5 yıldızlı ilk otel faaliyete geçti. Amara otelin ardından bin 298 yataklı ve 556 odalı, Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik tarafından yapılan Titanic Otel ve La Balance Otel inşaatları tamamlandı. Bölgede Model İnşaat tarafından yapılan Ksanta Resort Bodrum projesi de devam ediyor. Devam eden projelere ait inşaat alanlarında bilgilendirme tabelasının yer almaması dikkat çekerken, Derelerin Kardeşliği Kurucu Başkanı avukat Remzi Kazmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AKP’li vekillerin yangından sonra kesinlikle otel inşaatına izin vermeyecekleri yönündeki açıklamalarını hatırlattı.
‘ÖNCE ORMANLAR YAKILIYOR, SONRA İNŞAAT YÜKSELİYOR’
Pina Yarımadası ile ilgili başlatılan hiçbir yasal süreçten sonuç alamadıklarını belirten Kazmaz, “Hep bu olayın önü sihirli bir güç ile tıkanmaktaydı sanki. Çünkü Pina’nın hukuki hiçbir yanı yoktu. Pina’da şu an hukuk üzerinden hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir cehennem inşa ediliyor” dedi. Bodrum’u yok etmeye çalışan gizli ellerin olduğunu savunan Kazmaz, “Bodrum’da önce ormanlar yakılıyor arkasından ‘Turizm Teşvik Kanununa’ göre burada oteller yapılarak turizme hizmet ettiklerini savunuyorlar. Bir gece yarısı Bodrum’da bir gelenek haline gelen yangınla Pina yok edildi. Bodrum’da her yıl onlarca yangın çıkar. Bazılarına kaza diye tutanaklara geçer bazıları da faili meçhuldür. Faili meçhuller arasında yer alan Pina yarımadasında o yangın çıktıktan hemen sonra bakanlık tarafından inşaat için tahsis edildi. Tahsis edilen yere baktığımız zaman iki kattan fazla asla imara izin verilmeyen Bodrum’da şu anda 10 katlı rezidans oteller şu faili meçhul yangının olduğu Pina Yarımadası’nda yükseliyor” diye konuştu.
‘BİR AN ÖNCE KARŞI ÇIKILMALI’
Pina Yarımadası’nın Bodrum’un betonlaşmaya açılan yönü olduğuna dikkat çeken Kazmaz, yangınların ardından başlayan otel inşaatlarına bin an önce karşı çıkılması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Ankara’dan adamına göre yapılan son projedir. Pina’ya şu ana kadar kimse dur diyemedi. Pina karşısında elleri kolları bağlanmış yerel yöneticiler ve burası hakkında paylaşım savaşı yapan açgözlü sermayedarlar var şuan. Bu gidişte Bodrum tükenecek. Ondan dolayı Bodrum’da yaşayanlar örgütlenerek bu gidişatta dur demeli. Yoksa her tarafımız Pina Yarımadası gibi kesinlikle beton olacak. Tarihin bataklığına doğru yol alacak. Bodrum’da şu an Haziran ayında soğuk hava ve yağmur görülmekte. Bu iklim değişikliğinin nedeni nedir? Bana sorarsanız yanan ormanlar, yapılan betonlaşma. Herkes maviye doğru bir yolculuk yaparken mavinin kirlenmesi, ormanların yanması, betonların yükselmesi ve betona teslim olan Bodrum’un iklimi yerle bir olacaktır.”