Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye’deki tutuklu belediye başkanlarını gündemine aldı. AP, kayyım atayan ve kayyım olarak atanan kişilere AB yaptırımlarının uygulanmasını oylayacak. AB, 2020’de kabul ettiği “Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi” ile benzer bir yaptırım mekanizması başlatmıştı.
KÜRESEL İNSAN HAKLARI YAPTIRIM REJİMİ NEDİR?
AB, ABD’nin Küresel Magnitsky Yasası’ndan esinlenerek Aralık 2020’de “Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi”ni kabul etti. Bu rejim, insan hakları ihlalleri ve yolsuzlukla suçlanan kişilere yönelik yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor. Yaptırımlar, listeye alınan kişilerin mal varlıklarını dondurmayı ve AB’ye seyahat yasağı getirmeyi içeriyor.
KAYYIMLARA YAPTIRIM TALEBİ
AP, Türkiye’de kayyım olarak atanan ve kayyım atayan kişilere yönelik yaptırım uygulanmasını isteyen bir karar tasarısı hazırladı. Aşırı sağcı gruplar hariç tüm AP grupları, bu tasarıya destek verdi. Tasarıda, kayyım atamalarının “demokratik ilkelerin ihlali” olarak değerlendirildi ve Türkiye’deki yerel yönetimlerin olumsuz etkilendiği vurgulandı.
SEÇİLMİŞ BELEDİYE BAŞKANLARININ DURUMU
AP, görevden alınan ve tutuklanan seçilmiş belediye başkanlarının derhal serbest bırakılmasını ve görevlerinin geri verilmesini talep etti. AP, suç işlediklerine dair somut kanıt olmadan bu kişilerin tutuklu kalmasının hukuka aykırı olduğunu belirtiyor. Ayrıca, “başta Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde” kayyım uygulamalarının olumsuz sonuçlar doğurduğu ifade ediliyor.
MELİSA SÖZEN KONUSU
AP Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor, 2016’da bir Fransız dizisinde Hitler rolüyle ilgili Melisa Sözen hakkında başlatılan soruşturmaya da değindi. Amor, bu durumu “Charlie Chaplin’i Hitler oynamakla suçlamak gibi bir şey” olarak nitelendirdi. Bu açıklama, Avrupa’da sosyal medya ve basında geniş yankı uyandırdı.
KAYYIM UYGULAMALARI VE DEMOKRASİ
AP, kayyım atamalarını Türkiye’de demokrasinin kötüleşmesinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Yapılan kayyım uygulamalarının, yerel yönetimlerde halkın iradesini hiçe saydığı ve demokratik hakların ihlaline yol açtığı vurgulandı. Bu uygulamanın Kürt barış sürecine olumsuz etkiler yarattığına dikkat çekiliyor.
YARGI REFORMU VE ÖNERİLER
AP, kayyım uygulamalarının sona ermesi için Türkiye’nin yargı reformu yapması gerektiğini belirtti. Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu’nun tavsiyeleri doğrultusunda atılacak adımların önemine değinildi. Bu reformlarla birlikte hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı sağlanması gerektiği ifade edildi.
FİNANSAL DESTEK VE SİVİL TOPLUM
Son olarak, Avrupa Birliği, Türkiye’ye sağlanan mali yardımların hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı koşuluna bağlı olduğunu hatırlattı. AP, sivil toplum kuruluşlarına yeterli fon ayrılmasını ve bu alandaki desteklerin artırılmasını talep etti.
KAYNAK: KRONOS