HSK üyeliği için aday seçiminin Anayasa’ya aykırı yapıldığını belirten CHP lideri Özel, seçim sonlandığında yürütmeyi durdurma kararı için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını bildirdi. Özel, “Bu bir yankesicilik teşebbüsüdür.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti heyeti ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) seçilecek 5 üye için yapılan üye seçiminin Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade eden Özel, “HSK ile mesele tam bir hukuksuzluk. Anayasa Mahkemesi’ne HSK seçimleri sonlandığında yarın yürütmeyi durdurma talepli başvuracağız” ifadelerini kullandı.
Sürecin açık bir Anayasa ihlali olduğunu söyleyen Özel, şu ifadeleri kullandı: “Bu mesele tam bir hukuksuzluk örneğidir. Yürütmeyi durdurma talebinde bulunacağız. Bu kadar açık arkadaşlar, Anayasa diyor ki: ‘İlk turda nitelikli çoğunluk aranır. İkinci turda daha düşük bir nitelikli çoğunluk aranır. Bunlar sağlanamazsa üçüncü turda en çok oyu almış adaylar arasında kura çekilir’ diyor. Olmayan bir üçüncü tur oylaması icat ederek yani ilk iki turda nitelikli çoğunluğu sağlayamayan AKP, üçüncü turda olmayan bir oylama icat edip kendi, MHP ile birlikte 30 olan oyunu 15-15 ikiye bölüp kuraya girecek iki adayı da AKP’ye yakın, onların desteklediği adaylara dönüştürmeye çalışacak bir şeytanlık demeyeyim, bir cüretkarlık, bir tenezzül, bir yan kesicilik teşebbüsü. Anayasa diyor ki bir oylama, iki oylama olmadı, en çok oyu alan iki aday arasında kura. Yuh artık! Bir oylama, iki oylama, baktın olmadı kur’a diyor…’Bir kere daha oylayalım, oyları ikiye bölelim, en çok oyu alan bizden olsun’ dyorlar…”
Özgür Özel, DEM Parti’nin ziyaretiyle ilgili de şunları söyledi: “DEM Parti’nin ziyareti sürece yönelik fikir alışverişi. İçeriğe yönelik bir şey söylemem doğru değil. Biz CHP olarak, bu komisyon fikrinin sahibiyiz, ilk savunucusuyuz, hep savunucusuyuz. Bugün ‘Devlet beyin dediği komisyona ne diyorsunuz’ değil, CHP’nin yıllardır söylediği Meclis’te bir komisyon kurulması fikrine Devlet beyin olumlu yaklaşımı önemli. Ancak ne ben ne Devlet bey ne başka siyasi bir liderin komisyonla ilgili dayatma yapması mümkün değil.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik 3. dalga operasyona da değinen Özel, başsavcılığın operasyonu jandarmanın yapmasına karar verdiğine dikkat çekti. Özel, “Savcılığın bu konuyla ilgili açıklama yapılması lazım.” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik üçüncü dalga operasyonda gözaltına alınanlarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek tarafından bazı basın mensuplarına gayrı resmi bilgi paylaşıldığını belirterek, “Ne demek antetsiz kağıda dedikodu basın bülteni? Hadi açıklama yap, ‘Yapmadım’ de. Biraz utanmak olur, sıkılmak olur. Mücadele için paparazzilik yaptıracaksın öyle mi? Yazıklar olsun” dedi.
“Ne demek antetsiz kağıda dedikodu basın bülteni”
Akın Gürlek, herkesin gözünün içine baka baka söylüyorum: Ne demek antetsiz kağıda dedikodu basın bülteni? Hadi açıklama yap, ‘Yapmadım, yapmadık’ de. Hepimizin elinde. Biraz utanmak olur, sıkılmak olur. Bu senin duyumun, iddian, dedikodun. O yazdığın insanların ailesi var, annesi var, babası var, kardeşi var, bir başkasının çoluğu çocuğu var. Sana ne? Bu bir iftira ama basına yolluyorsun. Bu mu mücadele? O kadar kanun var elinde, o kadar yetki var elinde, her şey elinde. Mücadele için paparazzilik yaptıracaksın öyle mi? Yazıklar olsun. İki satır açıklama yap. ‘Biz böyle bir şey geçmedik basına’ de. Hiç olmazsa geçtiğin basın mensupları sizin yaptığınız bu işin ne olduğunu biliyor. Bütün İstanbul’un elinde, hepimizin elinde, yolladığın dakika elimizde. Psikolojik harp yürütüyor. ‘Normal yenemedim, hukuken yenemedim, dedikoduyla yıpratacağım, aile saadetini bozacağım.’ Hepsi yalan dolan. Gerçek olsa sana ne? Yarın senin bilmem nenin birisi antetsiz kağıtla tutsa oraya buraya yollasa, aldığı maaşı bilmem kaç katı, gezdiği tekneyi falan filan, YouTube’a koymuş oynatıyor adamlar. Yarın senin özel hayatınla ilgili birisi antetsiz bir şey yollasa olur mu? Görsem ben engel olurum. Bizim iktidarımızda ben derim ‘Yapmayın bunu. Mertlik değil bu’ derim.
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı makamının bu hale düşürülmesinden utanç duyuyorum”
Özel, İstanbul’daki bazı gazetecilerle ilgili ortaya atılan iddialar hakkındaki soruya şöyle yanıt verdi:
“Görüyorum, tabii hepiniz yaşıyorsunuz. Bakın, teker teker isimleri belli. Bir sürü isim geçti. Barış Pehlivan arkadaşımız herhalde açıklama yaptı, ‘Bahsedilen ismi görmedim, duymadım, yan yana gelmedim, telefonla bile konuşmadım.’ Peşine bir başka arkadaşımız açıklama yaptı, aynı şey. ‘Bununla bu görüşmüş, bununla bu aynı bazdan sinyal almış’ diye birbiriyle ömründe el sıkışmamış, aynı asansöre binmemiş, telefonda konuşmamış kişileri ilişkilendirip ‘Bu bundan şunu aldı, bu bundan bunu aldı…’ Bu kadar yalan, iftira olmaz. Bu gerçekten artık tükenmişliğin bir itirafı. Ben İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı makamının bu hale düşürülmesinden vallahi de billahi de hicap duyuyorum, utanç duyuyorum. Hem bu sabah yaptığından hem gazeteci arkadaşlara yaptığından. Olacak iş mi? Hadi ispatla şimdi. O gazetecilerin her birisi teker teker o kişiyi hiç görmediklerini söyledi. Kanıtı koy ortaya. Kişi kendinden bilir işi. Görüşmemesi gerekenlerle görüşenler, onlarla birtakım anlaşmalar yapanlar, sonra ilk kez bundan duyduğumuz, ‘Cep telefonunda soğuk cüzdanlar, yurt dışında soğuk cüzdanlar…’ Bir tane buldun mu CHP’de? Sormazlar mı, ‘Sen nereden biliyorsun’ diye.”