İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Gerekirse referanduma götürürüz” dediği Kanal İstanbul projesine, bir itiraz da TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe’den geldi.
Proje ile ilgili çarpıcı tespitler yapan Cemal Gökçe, Kanal İstanbul’un; 3. Köprü, 3.Havalimanı ve Çanakkale Köprüsü ile birlikte bölgeyi inşaat sektörünün bir arazisi haline getirme projesi olduğunu vurguladı.
Sözcü’ye konuşan Gökçe, projeyle ilgili şu tespitleri yaptı:
– Kanal çevresine ve kıyılara yapılacak inşaatlarla yeni bir kent yaratılmış olacaktır. İstanbul’un nüfusu 25 milyon olacak, Trakya ile birlikte bölgenin nüfusu 40 milyona ulaşacaktır. Bu proje Trakya havzası ile birlikte İstanbul’un bitmesine neden olacak bir projedir.
– Melen Barajı’nın gövdesindeki çatlak nedeniyle İstanbul’a su verilememektedir. Proje yüzünden İstanbul’a su veren diğer barajların devre dışı kalmasıyla var olan su kaynaklarının İstanbul’un su ihtiyacını karşılaması mümkün değildir.
– 45 kilometre uzunluğunda yapılacak olan bu kanal projesi tarım alanlarını parçalayacak, kanal üzerinde 7 ile 9 köprünün yapılması gerekecektir. Kanal ile Boğaz arasındaki bölge bir ada haline dönüşeceği için tüm ulaşım sistemleri değişecek ve yeni sorunlar yaşanacaktır.
Tanker trafiğinin azaldığını ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattının yapılması durumunda boğazlardaki tanker trafiğinin neredeyse biteceğini söyleyen Gökçe, tespitlerini şöyle sürdürdü:
“2007 yılından bu yana İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayısının azaldığı biliniyor. 2007 yılında 56 bin 606 olan yıllık Boğaz trafiği, 2018 yılında 44 bin mertebesinde olmuştur. Ayrıca, teknolojik düzeyde ortaya çıkan gelişmeler İstanbul Boğazı’nda karşılaşılan kazaları önemli ölçüde azaltmıştır. Yine petrol taşımacılığında boru hatlarının yapılması da deniz trafiğinin yükünü azaltmaktadır. Gündem de olan Samsun-Ceyhan petrol boru hattının yapılması durumunda boğazdaki tanker trafiğinin önemli ölçüde azalacağını bilmek gerekiyor.”
Projeyle deniz suyu ile tatlı su birbirine karışacağını, deniz ekosistemi ile kara ekosisteminin iç içe geçeceğini vurgulayan Gökçe; “Gölü, Sazlıdere ve Terkos Barajı özelliğini yitirerek tuzlanacaktır. Trakya Bölgesinde bulunan tarlalar sulanamayacak bölge çoraklaşacaktır. Ayrıca kanal kazısı yapılırken iş makinaları ve patlayıcı maddeler kullanılacağı için çevrenin ekosistemi ile birlikte fauna ve florası bozulacaktır” dedi.
Gökçe, Kanal İstanbul’un İstanbul ve Trakya’nın yok oluş projesi olduğunun altını çizdi.