Bankacılık sektörü, 2025 yılının ilk çeyreğinde bireysel kredilerde önemli bir büyüme kaydederken, bankaların kârlılık oranlarında da dikkat çekici artışlar gözlendi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan mart 2025 verileri, 2024 yılının aynı dönemiyle karşılaştırıldığında sektörün kârlılığını arttırmaya devam ettirdiğini yurttaşların ise giderek daha da fazla kredi ve kredi kartı borcuna battığını gösteriyor. İşçi ve emekçiler enflasyon karşısında eriyen ücretleriyle ay sonunu görebilmek için her geçen gün kredi kartlarına daha fazla yüksek faiz ödemek zorunda kalırken sözleşme bekleyen 600 binden fazla kamu işçisi artık borçlarını borçla dahi döndüremediklerini söylüyor.
Takipteki alacak miktarı yüzde 77 arttı
Evrensel’den Andaç Aydın Arıduru’nun haberine göre, 2025 yılı mart ayı itibarıyla, Türk bankacılık sektöründeki toplam kredi tutarı 17.6 trilyon TL olarak gerçekleşti. Bu tutar, 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 39’luk bir artışa işaret ediyor. Bireysel krediler ve kredi kartları, toplam kredilerin yüzde 24’lük kısmını oluşturdu. Özellikle konut kredileri, bir önceki çeyreğe göre artış göstererek 549 milyar TL’ye ulaştı. İhtiyaç kredileri ise 1.55 trilyon TL ile bireysel kredilerin en büyük kalemini oluşturdu.
2024 yılı mart ayında bireysel kredi kartları 1.41 trilyon TL seviyesindeyken, 2025 yılında bu miktar 1.99 trilyon TL’ye yükseldi. Taksitli kredi kartı tutarları 2025’te 1.31 trilyon TL olarak kaydedildi ve bir önceki yıla göre belirgin bir artış gösterdi.
Takipteki alacaklar 2025 mart ayında 351 milyar TL olarak kaydedildi. Bu tutar, 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 77’lik bir artış anlamına geliyor. Takipteki alacakların kredi türlerine göre dağılımı incelendiğinde, yüzde 30’unun KOBİ kredilerinden, yüzde 28’inin ise ticari kredilerden kaynaklandığı görüldü. Tüketici kredileri ve kredi kartlarının takibe dönüşüm oranı (TDO) yüzde 3.42’ye yükseldi. TDO oranlarında ticari krediler 2024 yılının aralık ayına göre düşüş eğilimi gösterirken bireysel kredilerde TDO oranı arttı.
Bankaların kârlılığı arttı
Bankacılık sektörünün 2025 yılı ilk çeyrek dönem net kârı 216 milyar TL olarak açıklandı. Bu rakam, 2024 yılının aynı döneminde 160 milyar TL seviyesindeydi. Dolayısıyla, bankaların net kârında yıllık bazda yüzde 35’lik bir artış yaşandı. Kârlılık oranları incelendiğinde, kamu bankalarının aktif kârlılık oranı yüzde 2.65’e, yabancı bankaların ise yüzde 4.67’ye yükseldi. Yerli özel bankaların kârlılık oranı ise yüzde 2.30 olarak kaydedildi.
Bir kartla ihtiyaçlar, diğer kartla borç…
Artan kredi ve kredi kartı borçları, halihazırda enflasyon karşısında eriyen ücretlerin ve ağır vergi yükünün üzerine eklenen üçüncü bir faktör oluyor. Kredi borçlarını artık kendi kartlarından yaptığı çekimlerle karşılayamadığını ve bu sebeple çalışmayan eşinin üzerine kredi kartı açtıklarını kaydeden bir havalimanı işçisi, “Benim kartlarımla artık dönmüyor borçlar. Fazla mesailer ile birlikte 40-45 bin TL arası ücret alıyorum. Aslında ilk başta borcum da bu kadardı. Ama sürekli kredi kartlarından çekip oraya faiz ödemeleri geriden gelen taksitlere gecikme faizi ödeye ödeye toplam ödediğim borç 100 bin liraya yaklaştı. Kredi kartlarımla artık kapatamıyorum. Hanıma da kart çıkarttık şimdi onunla ihtiyaçlara ödeme yapıyoruz. Benimkilerle de ancak borcumuzu kapatıyoruz” şeklinde yaşadıklarını aktarıyor.
Kara yollarında çalışan bir kamu işçisi ise ele geçen ücretinin neredeyse tamamını konut kredisi ve geçmişten gelen kredi kartı borçlarını ödemek için kullandığını aktarıyor: “Bir aylık ücretimin tamamı borçlara gidiyor. Elimde bu ay kalan nakit para 862 TL. ‘Nasıl geçineceğiz’ deyince de kredi kartı borcunu kapatıp hemen yine kullanmaktan o da bitince avans olarak esnaftan çektirip komisyon kestirmekten başka çare bulamıyoruz. İki çocuğum var ve okul harçlığı vermem lazım. Bakkala gidip kredi kartından çektiriyorum. Yüzde 10 kadar da o kesiyor. Nakde böyle çevirip çocuklara veriyorum” ifadelerini kullanıyor. KÇP ve TİS süreçlerinde yol alınamamasından dolayı ücret zammı almadan çalıştıklarını ifade eden işçi sözleşmelerin imzalanmasının ardından ise toplu şekilde alacakları geriye dönük ücret zammı ve sosyal haklar farklarını bu borçların çevrilmesi için harcayacağını kaydediyor.
İşten atılan işçiye banka tacizi
Yakın zamanda işten atıldığını söyleyen bir servis şoförü de kredi kartı borçları ve ihtiyaç kredisi borçları nedeniyle her gün bankalar tarafından arandığını söylüyor. “Bir tane kadın arkadaş var Ziraat Bankasında onunla tanış olduk artık. Ayda bir ödemezsem arkadaş beni aramaya başlıyor. Günübirlik işlere gidiyorum, kuryelik yapıyorum ama taksitlerde 3 ay geriden geliyorum. Borcum kadar da faiz ödüyorum ve bitecek gibi de durmuyor. En son o arkadaş beni aradığında 71 bin TL toplam borcum vardı. 3 ay ödeyemedim taksitleri. İki hafta önce yapılandırdım borcum 154 bin lira olmuş. Vadesi de aynı üstelik. Ödenemediğini bile bile daha da borçlandırmak için üstümüze geliyorlar” diyen şoför bankaların enflasyonun düşmeyeceğini bildiği için borçlandırırken yüksek faizlerden kredi vermeyi sürdürdüklerini düşündüğünü söylüyor.
KAYNAK: EVRENSEL – ANDAÇ AYDIN ARIDURU