Türkiye iş dünyasındaki en güçlü sivil toplum örgütü sayılan TÜSİAD’ın 13 Şubat’ta gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, gerek ekonomi politikaları gerekse hukuk ve demokrasi alanlarında Erdoğan hükümetine sert eleştiriler yöneltti.
Konuşmaların ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma” gerekçesiyle, TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma başlattı.
Böylelikle Türkiye’de uzun yıllar “patronlar kulübü” olarak adlandırılan TÜSİAD ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında neredeyse 30 yıldır devam eden gerilimde yeni bir perde açılmış oldu.
12 Mart Sonrası Kuruldu, 12 Eylül’de Suçlandı
2 Nisan 1971’de aralarında Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Nejat F. Eczacıbaşı ve Osman Boyner gibi Türkiye’nin en büyük sermayedarlarından oluşan 12 kişi tarafından kurulan TÜSİAD (Türk Sanayici ve İşadamları Derneği), o günden beri hem ekonomi dünyasının hem de siyaset dünyasının ana aktörlerinden biri oldu.
12 Mart darbesinin hemen sonrasında liberal politikaları savunmak amacıyla kurulan TÜSİAD, 12 Eylül 1980 döneminde Ecevit hükümetini eleştiren gazete ilanları vererek darbenin yolunu açmakla suçlandı.
Ordu Vesayetini ve Kürt Sorununu Tartışmaya Açtı
90’lı yıllardan itibaren sivil toplum çalışmalarına ağırlık veren TÜSİAD’ın 1997’de Prof. Dr. Bülent Tanör’e hazırlattığı “Türkiye’de Demokratikleşme Perspektifleri” adlı rapor, Milli Güvenlik Kurulu’nun statüsünü ve Kürt sorununu tartışmaya açarak büyük bir etki yaratmıştı.
2002’de başlayan AKP iktidarı boyunca meydana gelen pek çok toplumsal, ekonomik ve siyasal kırılmada iktidar ile ters düşen TÜSİAD’ın Erdoğan ile yıldızı hiç barışmadı. Taraflar özellikle Cumhuriyet mitingleri, Gezi olayları, 17/25 Aralık operasyonları, ekonomi politikaları ve AB ile ilişkiler konusunda pek çok kez karşı karşıya geldi.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye’nin “patronlar kulübü” diye anılan TÜSİAD arasındaki gerilim, AKP’nin kuruluşu öncesine, Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı zamanlara dayanıyor.
İlk Polemik Rahmi Koç ile Başladı
TÜSİAD’ın kurucularından Vehbi Koç’un oğlu ve TÜSİAD’ın onursal başkanlarından olan Rahmi Koç, AKP’nin kurulduğu Ağustos 2001’de çıktığı bir TV programında, Necmettin Erbakan’ın liderlik ettiği Milli Görüş çizgisinden koparak daha sonra AKP’nin kurulmasıyla sonuçlanacak “Yenilikçiler” hareketini başlatan Erdoğan ve arkadaşlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu.
“1 Milyar Doları Var”
O dönemde Rahmi Koç’un, “Tayyip Erdoğan’da çok para olduğunu radyolardan dinledik, 1 milyar dolar para biriktirmişler, nasıl biriktirdilerse… Dolayısıyla onun mali derdi olacağını zannetmiyorum. Tayyip Bey, kendini yenilediğini söylüyor, ben kendisini çok yenilediğine inanmıyorum. Bunlar bir misyon yürütüyorlar” sözleri çok tartışılmıştı.
Yıllar içerisinde TÜSİAD’ın en büyük güçlerinden olan Koç ailesi ile Erdoğan arasındaki gerilim zaman zaman sertleşti, zaman zaman ise yumuşadı. Ancak Erdoğan iktidarı döneminde, Koç ailesinden hiçbir isim TÜSİAD Başkanı olarak görev almadı. Yalnızca Rahmi Koç’un 2016 yılında vefat eden oğlu Mustafa Koç, 2005-2010 yılları arasında YİK Başkanlığı görevini yürüttü.
“TÜSİAD Başkanlığı Ateşten Gömlek”
1999-2000 yılları arasındaki kısa dönemde TÜSİAD başkanlığı yapan Erkut Yücaoğlu, yıllar sonra verdiği bir röportajda, iktidar ile TÜSİAD arasındaki gerilim nedeniyle TÜSİAD başkanlığının “ateşten gömlek” olduğunu söylemişti.
Yücaoğlu, “TÜSİAD Başkanlığı ateşten bir gömlek… Bazı iş adamlarının ‘Hükümetle ters düşeriz’ gibi bir endişesi olabilir. Bunu anlamak lazım. Çünkü TÜSİAD başkanları Türkiye’nin doğrularını ortaya koyuyor. Bazen bu doğrular hükümetleri rahatsız ediyor ama doğruları söylemek kimseyi rencide etmemeli” diye.
Boyner: Uludere ve Afyon’da Ne Oldu?
Erdoğan ile TÜSİAD arasındaki gerilim, 2010’lu yılların başından itibaren şiddetlenmeye başladı.
Eylül 2012’de dönemin TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, derneğin Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında Şırnak-Uludere’de 34 sivilin öldürülmesi ve Afyon’da askeri mühimmat deposundaki patlamada 25 askerin hayatını kaybetmesine değinmişti.
Boyner, “Uludere’de ne olduğunu anlamak, Afyon’daki patlamanın sebeplerini öğrenmek, sorumlularını bilmek ister vatandaş… Susmak da istemez. Ne darbe dönemlerindeki gibi atanmışların ne de kendi oyuyla seçilenlerin onu susturmasını hiç istemez” ifadelerini kullanmıştı.
Konuşmasında Erdoğan’ın üslubunu eleştiren Ümit Boyner, “Buyurganlığın bir kez daha ülkemizdeki idare anlayışına hakim olmasından ürküyoruz. Vatandaşların taleplerinin sindirilmesi kabul edilemez. Demokrasilerde işler böyle yürümez, yürüyemez. Biz bunu kabul edemeyiz” diye konuşmuştu.
Erdoğan: Ümit Boyner İşine Baksın
O dönem başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan, Boyner’in eleştirilerine sert çıkmış, “Öğrenmek hakkımızdır falan… Kimin hakkı nedir, nereye kadardır? Onun ölçüsünü Ümit Boyner belirlemeyecek. O, işine baksın” yanıtını vermişti.
Erdoğan’ın bu sözleri sonrasında Ümit Boyner, kendisine sorulan bir soru üzerine, “Başbakandan korkmuyorum, korkulacak bir insan olduğunu düşünmüyorum” demiş; bunun üzerine Erdoğan, “Benim de TÜSİAD’ın başındaki bir hanımefendiyi korkutma derdim yok, böyle bir seviyesizliğin içine girmem. Ama kurumsal olarak bir yanlış içine girdikleri zaman gerekli yanıtı veririm. Nedir bu? O kurumu boykot ederim” diye konuşmuştu.
Erdoğan ‘Vatan Haini’ Dedi, Başkan İstifa Etti
Ümit Boyner sonrasında, 2013 yılında TÜSİAD Başkanı seçilen Muharrem Yılmaz döneminde de, Erdoğan ile TÜSİAD arasındaki gerilim devam etti. Basına verdiği bir röportajda başkanlığı döneminde çözüm süreci, Gezi olayları ve 17-25 Aralık operasyonları yaşandığını dile getiren Yılmaz, “TÜSİAD başkanlığı bu dönemde ateşten gömlek değil, ateşten palto oldu” demişti.
Zira bu dönemde Muharrem Yılmaz’ın 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin olarak söylediği “Böyle bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değildir” sözlerine, Erdoğan, “TÜSİAD Başkanı bu cümleyi kullanıyorsa, bu vatana ihanettir” sözleri ile karşılık vermişti.
Kısa bir süre sonra ise Muharrem Yılmaz, sürpriz bir biçimde TÜSİAD başkanlığından istifa etti.
Başkanlar Değişti, Gerilim Değişmedi
Haziran 2014’te TÜSİAD Başkanı seçilen Haluk Dinçer’in dönemi, Erdoğan’ın TÜSİAD’a karşı sertlik dozunu artırdığı bir dönem oldu. 10 Ağustos 2014’te ilk kez halk oyu ile cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan,
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ARAM EKİN DURAN