Antep’in Şehitkamil Belediyesi, 50 zabıta memuru alımı için duyuru yaptı. CHP’den istifa ederek AKP’ye geçen Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın yönettiği belediyenin ilanında mimarlık, elektrik, çevre, gıda, makine ve inşaat mühendisliği; şehir ve bölge planlama, peyzaj mimarlığı, veterinerlik, iktisat, işletme ve kamu yönetimi gibi bölümlerden lisans mezunu olma şartı yer aldı.
Bu koşullar, “torpil” tartışmalarını alevlendirdi.
”Akıl ve ahlak sınırları zorlanıyor”
Sözcü’nün haberine göre, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Hasan Şencan, yaptığı açıklamada, belediyenin son dönemdeki kararlarının toplumda rahatsızlık yarattığını belirtti.
Şencan, zabıta kadrolarına mühendislik, veterinerlik ve mimarlık gibi yüksek eğitim şartları konulmasının “adrese teslim kadro” şüphesini güçlendirdiğini söyledi ve kamu kaynaklarının “bir avuç yandaş” lehine kullanıldığı eleştirisini yöneltti.
Şencan, masa başı pazarlıklarla halk iradesinin devre dışı bırakıldığını savunarak, bu siyasi geçişin bir “hizmet” değil, “bedelin ödenmesi için kapı aralama” olduğunu dile getirdi.
Ayrıca, mühendislik alanlarında okuyan kişilerin Türkiye’de zabıta olmak için başvuracağı gerçeği AKP iktidarının Türkiye’nin nasıl bir eğitim ve istihdam sistemi yarattığının en çarpıcı örneği oldu.
Şencan şunları ifade etti:
“Şehitkamil Belediyesi’nin, AKP’ye masa başında devredildiği günden bu yana sergilediği skandal kararlar, halkımızın vicdanını bir kez daha yaralamıştır. Son olarak, 50 zabıta memuru alımı için açıklanan şartlar, adeta akıl ve ahlak sınırlarını zorlamaktadır. Mühendislik, veterinerlik, mimarlık gibi yüksek eğitim gerektiren şartlarla zabıta kadrosu açılması, “adrese teslim kadro” şüphesini açıkça ortaya koymaktadır. Bu, kamu kaynaklarının bir avuç yandaşa peşkeş çekildiğinin aleni bir göstergesidir.
Masa başı pazarlıklarla, halkın iradesini hiçe sayarak gerçekleştirilen bu siyasi geçiş, bir “hizmet” değil, bir bedelin ödenmesi için kapı aralama operasyonudur. Gençlerimizin alın teri, emeği ve hayalleri yok sayılarak, kamu kaynakları belirli bir zümrenin çıkarlarına sunulmaktadır. Bu çarkın dişlilerine hizmet edenler, tarih önünde ve yargı önünde hesap verecektir.”
