Eğitim aşkıyla çıktığı yolda sürgün, baskı ve kayıplarla karşılaştı. Ülke ülke dolaşmak zorunda kaldı, okulları kapatıldı, polis baskısıyla karşı karşıya kaldı ve en acısı da abisi, eşi ve çocuğu ile birlikte Ayvalık’tan Yunanistan’a geçmeye çalışırken denizde yaşanan trajediyle ailece parçalandı. Hatice Aksoy’un hikâyesi, hayallerin nasıl baskılar ve zulümlerle kâbusa dönebileceğini gösteren çarpıcı bir yaşam öyküsü.
Hatice Aksoy, 2013 yılına kadar Mersin’de yaşayan sıradan bir genç kızdı. Ancak hayatı, o dönem okuduğu Harun Tokak’ın kitapları ve izlediği “Selam” filmi ile değişti. Bir ideal uğruna hicret etmeye karar verdi ve Afrika’da eğitim hizmetine katkı sunmak için yola çıktı.
İlk durağı Gine’nin başkenti Conakry oldu. Burada üç yıl boyunca öğretmenlik eğitimi aldı ve eğitim kurumlarında çalıştı. Ancak Türkiye’de yaşanan siyasi olaylar, onun hayatını da derinden etkiledi.
15 Temmuz Gecesi ve Gine’ye Dönüş
Hatice Aksoy, 12 Temmuz 2016’da tatil için Türkiye’ye döndü. 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte çay içerken, darbe girişimi haberini aldı. O gece sabaha kadar abisi ve ablasıyla birlikte ülkesinin selameti için dua ettiklerini anlatan Aksoy, ertesi sabah darbe ile hiçbir ilgisi olmayan cemaat mensuplarının “terörist” ilan edildiğini öğrendi.
Bu gelişmeler üzerine hızla Gine’ye geri döndü. Ancak burada da Türk hükümetinin baskıları başladı. Gine hükümeti, Türkiye ile yaptığı anlaşmalar sonucu cemaat okullarını kapatma kararı aldı. Türkiye, okulların kapatılması karşılığında 50 belediye otobüsü ve havalimanı yenileme sözü vermişti.

Hatice Aksoy, Gine’de artık kalamayacağını anlayınca Mali’ye geçti ve Bamako’da üniversite eğitimini tamamladı. Ancak burada da uzun süre kalamayacağını biliyordu. Diplomayı aldıktan sonra yeni hicret diyarı Senegal’e yöneldi.
Senegal’de Okulları Açmaya Çalışırken Gelen Polisler ve Dualar
Hatice Aksoy, Senegal’in başkenti Dakar’daki kız okulunda çalışmaya başladı. Öğrenciler için okulları hazırladı, öğretmen zümreleri oluşturuldu, yeni eğitim yılı için her şey hazırlandı. Ancak Türk hükümetinin baskıları burada da bitmedi.
Bir gün, Senegal polisi okulu kapatmak için geldiğinde, okulun önünde dua eden öğretmenlerden Kur’an-ı Kerim isteyerek onlarla birlikte dua etmişti. Ancak dualar yetmedi ve Senegal hükümeti, baskılara dayanamayarak okulları kapatma kararı aldı.
Bu olayın ardından cemaat mensuplarının güvenliği tehlikeye girdi. Hatice Aksoy ve arkadaşları, kaçırılma riskiyle karşı karşıya kalınca Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmek zorunda kaldı.

Aile Trajedisi: Ayvalık Denizi’nde Bir Anne ve Çocuğun Kaybı
Hatice Aksoy, Nairobi’de bir yıl boyunca hizmetine devam etti. Ancak 28 Temmuz 2018, onun için unutulmaz bir tarih oldu. Abisi Hasan Aksoy, eşi ve çocuğuyla birlikte Ayvalık’tan Yunanistan’a geçmeye çalışırken, bindikleri bot battı. Abisinin eşi ve çocuğu hayatını kaybetti.
Bu trajedi, Hatice Aksoy’un hayatındaki en büyük dönüm noktalarından biri oldu. Acının ve baskının artık dayanılmaz hale geldiğini hissetti.

Baskılar Sonrası Kaçış: Hollanda’ya İltica
Türkiye’ye dönmek zorunda kalan Hatice Aksoy, burada da polis takibi ve ihbarlarla mücadele etmek zorunda kaldı. Teyzesinin kızı tarafından yapılan ihbar sonucu abisi mesleğinden ihraç edildi ve kendisi de şikâyet edildi.
Hiçbir suçu olmamasına rağmen sürekli polis baskısı altında yaşamak zorunda kalınca, çareyi Avrupa’ya gitmekte buldu. Hollanda’ya iltica etti ve burada yeni bir hayat kurmaya çalışıyor.
Hatice Aksoy, yaşadığı tüm acılara rağmen eğitime ve insanlığa hizmet etme idealinden vazgeçmeyeceğini söylüyor:
“Ben sadece öğretmen olmak istedim. İnsanlara bir şeyler öğretmek için Afrika’ya gittim. Ama baskılar, tehditler ve zulümler nedeniyle ülke ülke sürüklenmek zorunda kaldım. En acısı ise ailemizi kaybetmemizdi. Şimdi Hollanda’dayım ve hayatımı yeniden inşa etmeye çalışıyorum.”
Bir Sürgün Hikâyesi ve Umut
Hatice Aksoy’un hikâyesi, sadece onun bireysel trajedisi değil, baskılar nedeniyle binlerce insanın yaşadığı zorunlu göç hikâyelerinden biri. O, şimdi Hollanda’da güvenli bir gelecek kurmaya ve hayatına yeniden yön vermeye çalışıyor. Ama geride bıraktığı acılar, haksızlıklar ve kayıplar onu hiçbir zaman terk etmiyor.
Onun hikâyesi, baskılara rağmen hayatta kalmaya çalışan, sürgüne rağmen umudunu kaybetmeyen insanların sesi olmaya devam edecek.
KAYNAK: TR724 – BASRİ DOĞAN | ALPEREN DOĞAN