Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, ‘AYM’nin bireysel kararlarının bağlayıcı olup olmadığını tartışmaya gerek görmediklerini’ söyledi: “Can Atalay’la ilgili verdiğimiz son kararda bunun cevabı açık bir şekilde verildi. Aksi yorumlar münferit bir görüş.”Ankara’da bir otelde bireysel başvuruya ilişkin basını bilgilendirme toplantısı yapan AYM Başkanı Kadir Özkaya, cezaevinde bulunan ve vekilliği düşürülen Can Atalay hakkında konuştu.
‘Can Atalay’la ilgili mahkeme söyleyeceğini söyledi’
Gazetecilerin soruların yanıtlayan Özkaya’ya “AYM’nin bireysel kararları bağlayıcı mıdır?” diye soruldu. ANKA‘nın haberine göre Özkaya şu yanıtı verdi:
“Anayasa Mahkemesi bu görüşünü kararlarıyla söylemiştir. Bunu tartışmaya gerek görmüyoruz. Can Atalay ile ilgili verdiğimiz son kararda bu sorunun cevabı açık bir şekilde verildi. Bütün akademik camia bu konuda hem fikirdir. Aksi yapılan yorumlar münferit bir görüş olarak değerlendirilebilir.”
Özkaya, AYM ve Yargıtay arasındaki Can Atalay tartışmasına ilişkinse “Ben iki yüksek yargı kurumunun kamuoyu önünde birbirleri, birbirlerinin görüşü hakkında tartışılmasını doğru bulmuyorum” dedi.
AYM başkanı ‘Yargıtay’ın Can Atalay kararı ve AYM üyelerine yönelik suç duyurusu’nun hatırlatılması üzerineyse “Can Atalay’la ilgili mahkeme söyleyeceğini söyledi” dedi.
Özkaya “Krizin çözümüyle ilgili bir girişimde bulundunuz mu?” sorusunaysa “Hiçbir şey yapmadan da duruyoruz diyemeyiz. Ne yaptığımızı burada konuşacak değiliz” diye yanıt verdi.
AYM başkanına, Can Atalay için AYM’ye üçüncü başvuru yapıldığı, Gezi davasındaki mahkumiyet kararlarına karşı da bireysel başvurular olduğu hatırlatıldı ve ne zaman gündeme alınacağı soruldu:
“Bölümdeki dosyalar hazır olduğunda heyet inceleyecek ve değerlendirecek. Bir takvim söyleyemiyorum ama çok uzamaz diye düşünüyorum.”
HDP’ye kapatma davası
Özkaya, HDP hakkındaki kapatma davasına ilişkin şu bilgiyi verdi:
Şu an dosya raportörde esas hakkında incelemesi devam ediyor. HDP davasının bugüne kadar ki kapatma davalarından iddianamesinin niteliği itibariyle farklılık var. Sürecin uzaması asıl buradan kaynaklanıyor. İddianame kapsamında çok sayıda adli yargı mercilerine intikal etmiş dosyalar söz konusu. Bunların sayısı da çok fazla. İddianame kapsamında 900’den fazla dava var.
İçtenliğimle söylüyorum Anayasa Mahkemesi olarak, HDP davası kamuoyundaki beklentilerin, eleştirel bağlamda gecikmesinin tek sebebi iddianamenin niteliği ve iddianame içerisindeki adli sürecin devam etmesinden kaynaklanıyor. Teknik çalışmalar devam ediyor.”
Özkaya, 451 HDP’li isim hakkında siyasi yasak talebi olduğunu söyledi.
Sokak hayvanları yasası
AYM başkanı, sokak hayvanlarının öldürülmesine neden olan yasanın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan dava için de şunları söyledi:
“Sokak hayvanlarıyla ilgili dosyayı raportör arkadaşımız ilk incelemesini heyete sundu. Yürütmenin durdurulması meselesi tartışıldı. Heyetimiz önceden de uyguladığı gibi o çerçevede hareket etti. Esasa geçildi ve dosya tamamlanacak. En kısa sürede bekletilmeksizin gündeme alıp, karara bağlayacağız.”
Can Atalay’ın yargılaması ve AYM kararları
Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkûm edilen avukat Can Atalay Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçilmişti. Yargı ve yasama tahliye yönünde adım atmayınca Atalay, AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. AYM de Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. Yüksek mahkeme ayrıca ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliyesine karar vermişti.
AYM kararı, Atalay hakkındaki hükmü veren 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş, kararı uygulaması beklenen mahkeme topu Yargıtay’a atmıştı.
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, AYM’nin kararına uyulmamasına, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ve başkan Zühtü Arslan dahil tahliye yönünde oy kullananan dokuz AYM üyesi hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti.
Atalay’ın avukatları karara karşı Yargıtay 4. Ceza Dairesi’ne itirazda bulunmuş ancak itiraz reddedilmişti.
Avukatlar sonrasında dosyayı 1 Aralık’ta ikinci kez AYM’ye taşımıştı. AYM 21 Aralık’ta ikinci kez ihlal kararı vermiş, Yargıtay ikinci kez AYM’yi tanımamıştı.
Bu kararların ardından gözler Meclis’e çevrilmişti.
30 Oak 2024’te TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ın kararı okutmasıyla Atalay’ın milletvekilliği düşürülmüştü.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesini yok hükmünde saymıştı.
Meclis, Atalay’a vekilliğinin iadesi talebiyle 16 Ağustos’ta olağanüstü toplanmıştı. Görüşmeler sırasında Alpay Özalan ve AKP’liler Ahmet Şık’a saldırmıştı.
Müdahaleye etmeye çalışan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’inse kaşı açılmıştı.
Şık ve Özalan’a kınama cezası verilmiş, Atalay’la ilgili AYM kararı okunmadan Meclis tatil edilmişti.
Bunun üzerine CHP, meclisi 10 Eylül’de ikinci kez olağanüstü toplanmaya çağırmıştı.
Ancak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in ikinci kez toplanmayacağını duyurmuştu.