İçişleri Bakanlığının araştırması sonucunda adresinde bulunmayan 731 bin Suriyeli sığınmacıdan 396 bini uyarılara rağmen hâlâ adres güncelleme için başvuru yapmadı. Bakanlık da adresini güncellemeyen sığınmacıların Türkiye’de olup olmadığını anlamak için bir çalışma başlattı.
Bu kapsamda yetkililer, sığınmacıların son yıllarda Türkiye’de resmî kurumlardan herhangi bir hizmet aldığına ilişkin kayıt olup olmadığına bakıyor. Örneğin hastaneye gidip gitmediği, çocuklarını okula gönderip gönderip göndermediği ya da Kızılay’dan yardım alıp almadığı inceleniyor. Bu kuruluşlarda son dönemde bir kayıt tespit edilirse bu kişilerin Türkiye’de yaşadığı sonucuna varılabileceği düşünülüyor. Ancak herhangi bir işlem kaydı çıkmayanların Türkiye’yi terk ettiği tezi üzerinde durulacak.
Bakanlık kaynakları, adres güncellemeyen ve Türkiye’de son yıllarda hizmet aldığı da tespit edilmeyen Suriyeli sığınmacıların yasa dışı yollarla Avrupa’ya geçtiği üzerinde duruyor. Ancak bu sonuç, verilen sürenin sonunda yapılacak araştırmalar sonunda açıklanacak. Ayrıca İçişleri Bakanlığı, bu sayıyı Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Ajansı’na (Frontex) bildirecek.
Verilen 90 günlük süre doluyor
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın geçen hafta Türkiye’de “geçici koruma” kapsamındaki kayıtlı 3 milyon 103 bin Suriyeli sığınmacıdan 731 bin 146’sının adreslerinde bulunmadığını açıklaması sonrası “Bu sığınmacılar nerede?” sorusu gündeme gelmişti. Yerlikaya, 5 Ağustos’taki açıklamasında, bu kişilere adreslerini güncellemeleri konusunda Türkçe, İngilizce ve Arapça uyarılar gönderdiklerini, adres güncellemeleri için önce 90 gün, ardından da 2 ay daha süre verileceğini, süre dolduğunda ise bu kişilerin eğitim, sağlık gibi hiçbir hizmetten faydalanamayacaklarını söylemişti.
Bakan Yerlikaya’nın 9 Ağustos’ta katıldığı Habertürk TV yayınında paylaştığı verilere göre de 731 bin sığınmacıdan 203 bin 978’i yapılan uyarının ardından adresini güncelledi, 130 bin 430 sığınmacı da adresini güncellemek amacıyla bakanlıktan randevu aldı. Ancak hâlâ 396 bin 738 sığınmacı henüz herhangi bir başvuruda bulunmadı.
Kayıp Suriyelilere ilk aşamada verilen 90 günlük süre bu ay sonunda dolacak. Bu süre içinde adresini güncellemeyen sığınmacıların kayıtları askıya alınacak. Bakanlık, sürenin dolmasının ardından bu sığınmacılara 2 aylık ek bir süre daha verecek. Eğer bu ek sürenin sonunda da Suriyeliler, adres güncellemesi yapmazsa kayıtları silinecek. Yani “geçici koruma” statüsünü kaybedecek ve “düzensiz göçmen” olarak kabul edilecekler. Bu da kendilerine sağlanan birçok haktan faydalanamayacakları anlamına geliyor.
Mültecilerin uluslararası haklarını düzenleyen 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ne coğrafi çekince ile ile taraf olan Türkiye, doğudan gelen kişileri mülteci olarak kabul etmiyor. Ülkelerindeki iç savaş sonrası kaçan Suriyelilere bu yüzden Türkiye’de “geçici koruma” statüsü verilmişti.
Sığınmacı sayısı son üç yılda 634 bin azaldı
Resmi verilere göre 2021 yılında 3 milyon 737 bin geçici koruma statüsüne sahip Suriyeli varken bu sayı 1 Ağustos 2024 tarihi itibarıyla 3 milyon 103 bine düştü. Böylece son üç yılda sığınmacı sayısı 634 bine geriledi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2023 Aralık itibarıyla 238 bin geçici koruma altında bulunan Suriyeli sığınmacıya Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı verildiğini, 13 Haziran 2024’te yaptığı açıklamada ise 2016’dan bugüne kadar 658 bin 463 Suriyeli evine döndüğünü söylemişti.
Göç İdaresi’nin rakamlarına göre, 2015’ten bu yana Türkiye’de göçmen kaçakçılarına yönelik operasyonlar arttı. 2023’te 10 bin 482 göçmen kaçakçısı yakalanırken bu sayı 2024’te 1 Ağustos itibarıyla 7 bin 176 olarak kayıtlara geçti. 2024 yılı içerisinde 27 bin 112 Suriyeli düzensiz göçmen yakalandı.
Muhalefet kayıp Suriyelilerle ilgili ne diyor?
DW Türkçe’ye konuşan CHP’nin İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, kayıp göçmenler meselesinin, İçişleri Bakanlığının “ciddi bir zafiyet içinde” olduğunu gösterdiğini iddia etti.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar fazla göçmenin devlete verdiği ikametgâh adresinde bulunmadığı bir örneğin bulunmadığını söyleyen Bakan, “Adreslerini güncellemelerini istediler ama bununla bitmiyor ki sorun. Adresini güncelleyenler açısından da güncellemeyenler açısından da başka sorular ve sorunlar ortaya çıkıyor. Örneğin; bu kayıp insanlar adres bilgilerini güncellerken halihazırda nerede olduklarının bilgilerini verdiler mi? Ya da adres bilgisini güncelleyen Suriyelilerin adresleri, daha önce kayıtlı oldukları ilde ve mahallede mi yoksa farklı bir il ya da mahallede mi? Bu sorular çok önemli. Çünkü il değişikliği, yol izin belgesiyle yapılabilir. Eğer adresini güncelleyen bir Suriyelinin yeni adresi başka bir ildeyse bu kaçak hareket ettiği anlamına gelir” dedi.
Suriye’deki çatışma bölgelerinden gelen sığınmacıların güvenlik açısından da sorun teşkil ettiğini belirten Bakan, bunlar arasında terör örgütü üyelerinin de yer aldığına işaret etti. Bakan, “Bu insanların sayısını ve beyan ettikleri adresi bilmek, sadece göçmenlerin bilgilerini kayıt altında almak anlamına gelmiyor bizim ülkemizde. Yıllardır terörle mücadele eden bir ülkede göçe, güvenlik temelli de yaklaşmak zorundasınız. Sadece adi suçlar kapsamında genel bir güvenlik meselesi kapsamında değerlendiremezsiniz” dedi.
Sığınmacılara ilişkin “çok acil” olarak kapalı nüfus sayımı yapılmasını isteyen Bakan, “Göçmenlerin beyanlarını alın, ama siz devlet olarak bu nüfus sayımını bizzat yapın. Biyometrik verilerini de toplayın. Gerçek neyse ortaya çıksın. Çünkü gerçeğe ulaşmadan bu sorunu çözmeniz imkânsız” diye konuştu.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ALİCAN ULUDAĞ