Uluslararası boyut alan rüşvet soruşturmasına Turkcell de dahil edildi.
İsveç’in günlük gazetelerinden Svenska Dagbladet’in (Svd) haberine göre, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ve Güvenlik ve Değişim Komisyonu’nun (SEC) Asya ülkeleri ve Yunanistan’daki bazı şirketlere rüşvet verme suçlamasıyla Ericsson hakkında soruşturmayı Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişletti. Habere göre, Ericsson ile Turkcell arasındaki anlaşma ve ilişkiler de mercek altına alındı. Ericsson ve Turkcell, ABD Borsası’na kayıtlı oldukları için ABD’de geçerli olan rüşveti önlemeye yönelik yasalar her iki şirket için de uygulanabiliyor.
TÜM İŞ SÖZLEŞMELERİ İNCELENEBİLİR
Ericsson ile Turkcell arasındaki ilişkiler 1990’lı yılların sonlarında başladı. Finlandiya şirketi Sonera ve Çukorova Holding ile birlikte Turkcell’in kuruluşunda yer aldı. Daha sonraki yıllarda Ericsson’un üst düzeydeki şefleri Turkcell’in yönetiminde görev yaptı.
Svd’ye açıklamalarda bulunan ve kimliği açıklanmayan bir kaynak, ABD’li kurumların Ericsson ile Turkcell arasında imzalanan tüm iş sözleşmelerini incelemek istediğini söyledi.
SEC’in incalemeleri sonucu uygun olmayan iş ilişkileri veya rüşvet olduğu anlaşılırsa bunun şirketlere çok pahalıya mal olacağı söyleniyor.
‘SUÇ İSPATLANIRSA CEZASI AĞIR OLUR’
İsveçli avukat ve yolsuzluk uzmanı Peter Utterström, ABD Yurtdışı Yolsuzluk Uygulamaları Kanunu’nun (FCPA) oldukça katı olduğunu hatırlattıktan sonra, “FCPA’yı ihlal eden şirketlerin yöneticileri de eğer suç işlenmişse kişisel olarak da sorumlu tutulurlar. Eğer FCPA’ya karşı suç işlendiği saptanırsa bu hem şirketlere hem de yöneticilere pahalıya mal olur” diyor.
SEC’in Ericsson’la ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarını büyük bir gizlilik içinde 1990’lı yılları içine alacak bir şekilde sürdürdüğü belirtiliyor. Bu, İsveç’in en büyük tekellerinin yöneticilerini rahatsız ediyor. Ericsson’un en büyük ortakları Investor adlı şirketle pek çok banka ve şirketi denetin altında tutan İsveç’in en büyük kapitalisti Wallenberg ailesi.
TURKCELL’İN HABERİ YOKMUŞ
Ericsson’un yönetiminde Inversor Başkanı Jacob Wallanberg, Volvo eski Genel Müdürü Leif Johansson, Investor’un eski Genel Müdürü Börje Ekholm gibi iş dünyasının tanınmış isimleri yer alıyor.
Turkcell Kıdemli Kurumsal İletişim Uzmanı Burak Mergen ise, Svd’nin rüşvet soruşturması ile ilgili sorularını Turckell hakkında sürdürülen bir soruşturma başlatıldığını bilmediklarini söyleyerek yanıtladı.
Hem Ericsson hem de Turkcell’in en büyük sahibi Telia’nın üst düzey yöneticileri de, Ekim ayında ABD’li kurumların Ericsson hakkında rüşvet suçlamasıyla soruşturma açmasından haberleri olmadığını iddia etmişlerdi.
Uluslararası boyut alan rüşvet soruşturmasına Turkcell de dahil edildi.
İsveç’in günlük gazetelerinden Svenska Dagbladet’in (Svd) haberine göre, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ve Güvenlik ve Değişim Komisyonu’nun (SEC) Asya ülkeleri ve Yunanistan’daki bazı şirketlere rüşvet verme suçlamasıyla Ericsson hakkında soruşturmayı Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişletti. Habere göre, Ericsson ile Turkcell arasındaki anlaşma ve ilişkiler de mercek altına alındı. Ericsson ve Turkcell, ABD Borsası’na kayıtlı oldukları için ABD’de geçerli olan rüşveti önlemeye yönelik yasalar her iki şirket için de uygulanabiliyor.
TÜM İŞ SÖZLEŞMELERİ İNCELENEBİLİR
Ericsson ile Turkcell arasındaki ilişkiler 1990’lı yılların sonlarında başladı. Finlandiya şirketi Sonera ve Çukorova Holding ile birlikte Turkcell’in kuruluşunda yer aldı. Daha sonraki yıllarda Ericsson’un üst düzeydeki şefleri Turkcell’in yönetiminde görev yaptı.
Svd’ye açıklamalarda bulunan ve kimliği açıklanmayan bir kaynak, ABD’li kurumların Ericsson ile Turkcell arasında imzalanan tüm iş sözleşmelerini incelemek istediğini söyledi.
SEC’in incalemeleri sonucu uygun olmayan iş ilişkileri veya rüşvet olduğu anlaşılırsa bunun şirketlere çok pahalıya mal olacağı söyleniyor.
‘SUÇ İSPATLANIRSA CEZASI AĞIR OLUR’
İsveçli avukat ve yolsuzluk uzmanı Peter Utterström, ABD Yurtdışı Yolsuzluk Uygulamaları Kanunu’nun (FCPA) oldukça katı olduğunu hatırlattıktan sonra, “FCPA’yı ihlal eden şirketlerin yöneticileri de eğer suç işlenmişse kişisel olarak da sorumlu tutulurlar. Eğer FCPA’ya karşı suç işlendiği saptanırsa bu hem şirketlere hem de yöneticilere pahalıya mal olur” diyor.
SEC’in Ericsson’la ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarını büyük bir gizlilik içinde 1990’lı yılları içine alacak bir şekilde sürdürdüğü belirtiliyor. Bu, İsveç’in en büyük tekellerinin yöneticilerini rahatsız ediyor. Ericsson’un en büyük ortakları Investor adlı şirketle pek çok banka ve şirketi denetin altında tutan İsveç’in en büyük kapitalisti Wallenberg ailesi.
TURKCELL’İN HABERİ YOKMUŞ
Ericsson’un yönetiminde Inversor Başkanı Jacob Wallanberg, Volvo eski Genel Müdürü Leif Johansson, Investor’un eski Genel Müdürü Börje Ekholm gibi iş dünyasının tanınmış isimleri yer alıyor.
Turkcell Kıdemli Kurumsal İletişim Uzmanı Burak Mergen ise, Svd’nin rüşvet soruşturması ile ilgili sorularını Turckell hakkında sürdürülen bir soruşturma başlatıldığını bilmediklarini söyleyerek yanıtladı.
Hem Ericsson hem de Turkcell’in en büyük sahibi Telia’nın üst düzey yöneticileri de, Ekim ayında ABD’li kurumların Ericsson hakkında rüşvet suçlamasıyla soruşturma açmasından haberleri olmadığını iddia etmişlerdi.
Uluslararası boyut alan rüşvet soruşturmasına Turkcell de dahil edildi.
İsveç’in günlük gazetelerinden Svenska Dagbladet’in (Svd) haberine göre, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ve Güvenlik ve Değişim Komisyonu’nun (SEC) Asya ülkeleri ve Yunanistan’daki bazı şirketlere rüşvet verme suçlamasıyla Ericsson hakkında soruşturmayı Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişletti. Habere göre, Ericsson ile Turkcell arasındaki anlaşma ve ilişkiler de mercek altına alındı. Ericsson ve Turkcell, ABD Borsası’na kayıtlı oldukları için ABD’de geçerli olan rüşveti önlemeye yönelik yasalar her iki şirket için de uygulanabiliyor.
TÜM İŞ SÖZLEŞMELERİ İNCELENEBİLİR
Ericsson ile Turkcell arasındaki ilişkiler 1990’lı yılların sonlarında başladı. Finlandiya şirketi Sonera ve Çukorova Holding ile birlikte Turkcell’in kuruluşunda yer aldı. Daha sonraki yıllarda Ericsson’un üst düzeydeki şefleri Turkcell’in yönetiminde görev yaptı.
Svd’ye açıklamalarda bulunan ve kimliği açıklanmayan bir kaynak, ABD’li kurumların Ericsson ile Turkcell arasında imzalanan tüm iş sözleşmelerini incelemek istediğini söyledi.
SEC’in incalemeleri sonucu uygun olmayan iş ilişkileri veya rüşvet olduğu anlaşılırsa bunun şirketlere çok pahalıya mal olacağı söyleniyor.
‘SUÇ İSPATLANIRSA CEZASI AĞIR OLUR’
İsveçli avukat ve yolsuzluk uzmanı Peter Utterström, ABD Yurtdışı Yolsuzluk Uygulamaları Kanunu’nun (FCPA) oldukça katı olduğunu hatırlattıktan sonra, “FCPA’yı ihlal eden şirketlerin yöneticileri de eğer suç işlenmişse kişisel olarak da sorumlu tutulurlar. Eğer FCPA’ya karşı suç işlendiği saptanırsa bu hem şirketlere hem de yöneticilere pahalıya mal olur” diyor.
SEC’in Ericsson’la ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarını büyük bir gizlilik içinde 1990’lı yılları içine alacak bir şekilde sürdürdüğü belirtiliyor. Bu, İsveç’in en büyük tekellerinin yöneticilerini rahatsız ediyor. Ericsson’un en büyük ortakları Investor adlı şirketle pek çok banka ve şirketi denetin altında tutan İsveç’in en büyük kapitalisti Wallenberg ailesi.
TURKCELL’İN HABERİ YOKMUŞ
Ericsson’un yönetiminde Inversor Başkanı Jacob Wallanberg, Volvo eski Genel Müdürü Leif Johansson, Investor’un eski Genel Müdürü Börje Ekholm gibi iş dünyasının tanınmış isimleri yer alıyor.
Turkcell Kıdemli Kurumsal İletişim Uzmanı Burak Mergen ise, Svd’nin rüşvet soruşturması ile ilgili sorularını Turckell hakkında sürdürülen bir soruşturma başlatıldığını bilmediklarini söyleyerek yanıtladı.
Hem Ericsson hem de Turkcell’in en büyük sahibi Telia’nın üst düzey yöneticileri de, Ekim ayında ABD’li kurumların Ericsson hakkında rüşvet suçlamasıyla soruşturma açmasından haberleri olmadığını iddia etmişlerdi.
Uluslararası boyut alan rüşvet soruşturmasına Turkcell de dahil edildi.
İsveç’in günlük gazetelerinden Svenska Dagbladet’in (Svd) haberine göre, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ve Güvenlik ve Değişim Komisyonu’nun (SEC) Asya ülkeleri ve Yunanistan’daki bazı şirketlere rüşvet verme suçlamasıyla Ericsson hakkında soruşturmayı Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişletti. Habere göre, Ericsson ile Turkcell arasındaki anlaşma ve ilişkiler de mercek altına alındı. Ericsson ve Turkcell, ABD Borsası’na kayıtlı oldukları için ABD’de geçerli olan rüşveti önlemeye yönelik yasalar her iki şirket için de uygulanabiliyor.
TÜM İŞ SÖZLEŞMELERİ İNCELENEBİLİR
Ericsson ile Turkcell arasındaki ilişkiler 1990’lı yılların sonlarında başladı. Finlandiya şirketi Sonera ve Çukorova Holding ile birlikte Turkcell’in kuruluşunda yer aldı. Daha sonraki yıllarda Ericsson’un üst düzeydeki şefleri Turkcell’in yönetiminde görev yaptı.
Svd’ye açıklamalarda bulunan ve kimliği açıklanmayan bir kaynak, ABD’li kurumların Ericsson ile Turkcell arasında imzalanan tüm iş sözleşmelerini incelemek istediğini söyledi.
SEC’in incalemeleri sonucu uygun olmayan iş ilişkileri veya rüşvet olduğu anlaşılırsa bunun şirketlere çok pahalıya mal olacağı söyleniyor.
‘SUÇ İSPATLANIRSA CEZASI AĞIR OLUR’
İsveçli avukat ve yolsuzluk uzmanı Peter Utterström, ABD Yurtdışı Yolsuzluk Uygulamaları Kanunu’nun (FCPA) oldukça katı olduğunu hatırlattıktan sonra, “FCPA’yı ihlal eden şirketlerin yöneticileri de eğer suç işlenmişse kişisel olarak da sorumlu tutulurlar. Eğer FCPA’ya karşı suç işlendiği saptanırsa bu hem şirketlere hem de yöneticilere pahalıya mal olur” diyor.
SEC’in Ericsson’la ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarını büyük bir gizlilik içinde 1990’lı yılları içine alacak bir şekilde sürdürdüğü belirtiliyor. Bu, İsveç’in en büyük tekellerinin yöneticilerini rahatsız ediyor. Ericsson’un en büyük ortakları Investor adlı şirketle pek çok banka ve şirketi denetin altında tutan İsveç’in en büyük kapitalisti Wallenberg ailesi.
TURKCELL’İN HABERİ YOKMUŞ
Ericsson’un yönetiminde Inversor Başkanı Jacob Wallanberg, Volvo eski Genel Müdürü Leif Johansson, Investor’un eski Genel Müdürü Börje Ekholm gibi iş dünyasının tanınmış isimleri yer alıyor.
Turkcell Kıdemli Kurumsal İletişim Uzmanı Burak Mergen ise, Svd’nin rüşvet soruşturması ile ilgili sorularını Turckell hakkında sürdürülen bir soruşturma başlatıldığını bilmediklarini söyleyerek yanıtladı.
Hem Ericsson hem de Turkcell’in en büyük sahibi Telia’nın üst düzey yöneticileri de, Ekim ayında ABD’li kurumların Ericsson hakkında rüşvet suçlamasıyla soruşturma açmasından haberleri olmadığını iddia etmişlerdi.