Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Kamu bankaları da frene bastı: Krediler 2 ayda 55 milyar TL daraldı

by aktifhabercom
October 31, 2018
Kamu bankaları da frene bastı: Krediler 2 ayda 55 milyar TL daraldı
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta partisinin il başkanları toplantısında Türkiye’ye ekonomisine yönelik kur atağını kontrol altına almayı başardıklarını söyledi.


 Bu Erdoğan’ın ekonomide dış güçlerin saldırısı nedeniyle yaşandığını iddia ettiği dalgalanmalara karşı zafer kazandıklarını söylediği ilk açıklama değil.

Daha önce defalarca tekrarladı. Ancak Erdoğan söz konusu toplantıda bir konudan daha bahsetti ve bu belki de ekonomide gerçekte ne olduğunun farkına vardığını açıklayan ilk sözleri oldu. Erdoğan aynı toplantıda şunları söylüyordu:


“Halen çözüm bekleyen sıkıntılarımız yok mu? Elbette var. Piyasalarda nakit sıkışıklığı yaşandığını, kredi kanallarının daraldığını buna bağlı olarak üretim ve istihdamda dikkatle üzerinde durulması gereken gelişmelerin yaşandığını biliyoruz. Bunların hepsi ile de ilgili hazırlıklarımız çalışmalarımız planlarımız var. Öncelikli sorunları hal yoluna koyduktan sonra bu sıkıntıları aşmak çok daha rahat olacaktır.”

Piyasanın işleyişi açısından bakıldığında Erdoğan’ın bahsettiği nakit sıkışıklığı AKP iktidarının bugüne kadar hep dış güçlerin saldırısı olarak bahsettiği kur yükselişini durdurmak için atılan adımların doğal bir sonucundan başka bir şey değil.

Evet, Türkiye’de ağustos ayında doların 7.20 TL’ye kadar çıkışına neden olan bir kur atağı artık yok. Dolar bugünlerde 5.50 TL’ye kadar inmiş durumda. Bu gerileme ABD’li rahip Brunson’un serbest bırakılması ve daha da önemlisi Merkez Bankası’nın 13 Eylül’de yaptığı 6.25 puanlık rekor faiz artırımıyla sağlandı.

Bu faiz artırımı doların 3.80’den 7.20 TL’ye çıktığı mart-eylül dönemi arasında yaptığı toplam 11.25 puanlık faiz artırımının son halkasıydı. Ve herkesin bildiği gibi, bu kadar yüksek faiz artışının doğal sonucu olarak piyasada daha önce benzeri ender görülen bir nakit sıkışıklığı başladı.

Yüksek faiz, Türkiye ekonomisindeki derin problemlerin neden olduğu, ancak iktidar tarafından tamamen dış güçlerin saldırısına bağlanan dövizdeki yükselişe en azından şu an bir çözüm buldu. Fakat bu bedava sağlanan bir zafer olmadı ve yapılan faiz artırımlarının normal bir sonucu olarak kriz piyasada kendisini yerel para cinsinden bir tıkanıklık olarak hissettirmeye başladı.

Yani Türkiye’nin kurdaki yükselişe cevabı, bir ekonomik zafer kazanmaktan çok, pratikte krizi farklı bir boyuta evriltip gözlerden uzak tutmaktan öte bir sonuç doğurmadı.

Yani bugün belki dolardaki artış durdu ve geniş halk kitlelerinin durdurulamayan devalüasyon korkusu giderildi. Ancak faiz artışı toplam talebi belirleyen maliyetleri etkilediği için bu kez de başta üretici kesimden başlayarak farklı şikayetlerin gündeme gelmesine neden oldu.

Bugünlerde bir moda haline gelen ve yıl sonunda yaklaşık 7 bin şirkete ulaşması beklenen konkordato trendinin temeli faizdeki yükselişten kaynaklanan nakit sıkışıklığının doğal bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Tabii giderek artan likidite sıkışıklığıyla zor günler geçiren iş dünyası da bu sıkıntılara karşı sesini giderek artırıyor. Örneğin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Erdoğan’ın açıklamasından sadece birkaç gün önce piyasadaki nakit sıkışıklığına yönelik açıklamalarda bulunarak, “Piyasada gözle görülür bir yavaşlama var, para dönmüyor” diyerek krizin geldiği yeni boyuta dikkat çekmişti.

Sadece o da değil. Ülkenin en büyüklerinden biri olan Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir de geçen hafta yaptığı açıklamalarda, reel sektörün en çok korktuğu bankaların kredileri geri çağırma olgusunun başladığını belirtti. Özdebir şunları söyledi:

“Firmaların bankalara verecek teminatlarının kalmadı. Finansmana erişim piyasadaki en büyük sıkıntı. Yavaş yavaş kredileri geri çağırma şikâyetleri de gelmeye başladı. Ayrıca bankalar kur farkından kaynaklanan borç artışları nedeniyle ek teminat istiyorlar.”

Tabii yazının başında da söylediğimiz gibi piyasalardaki bu nakit sıkışıklığı büyük ölçüde dövizdeki yükselişi durdurmaya yönelik faiz artışının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Üstelik Merkez Bankası’nın ‘öngörü ufku’ adı verilen tahmin skalasına göre her faiz artırımı yaklaşık dokuz aylık süre içinde piyasalara yansıyıp sonuçlarını gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de bugünlerde şikayetlere neden olan para yoksunluğunun en azından önümüzdeki yılın ikinci çeyreğine kadar etkisini daha da artırarak sürdürmesi olası.

Zaten bankaların kredi rakamlarına bakıldığında bu gelişmeleri somut olarak görmek mümkün. Bundan önceki dönemde yıllık yüzde 20’lerin üzerinde büyüyerek Türk ekonomisinde bugünkü sorunlara yol açan ‘aşırı ısınma’ya neden olan kredi artışı yönünü yeni yeni tersine dönüyor.

Piyasada nakit sıkışıklığına yol açan TL cinsi krediler ağustos ortasından itibaren küçülmeye başladı. Ve başlangıçta küçük kayıplarla başlayan bu süreç dozunu giderek artıran bir trende dönmüş gibi gözüküyor.

Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’deki bankaların verdiği krediler 17 Ağustos’tan itibaren düşüşe geçerken 19 Ekim’e gelindiğinde TL krediler 42 milyar TL, döviz cinsi krediler de 2.5 milyar dolar azaldı.

Toplamda daralma 55 milyar TL’ye yaklaştı. Bu rakamlar TL cinsi kredilerde son iki ayda yüzde 3, döviz kredilerinde ise yüzde 2 nominal küçülmeyi ifade ediyor. Çok büyük görünmese bile son beş yılda ortalama yıllık yüzde 20 kredi büyümesine alışmış bir ekonomide kredilerin nominal olarak azalışa geçmesinin piyasada reel bazda ağır bir şoka yol açtığını söylemek yanlış olmaz.

Son bir yılda TL kredilerde nominal büyüme yüzde 8’e gerilerken enflasyondan arındırıldığında kredilerle sağlanan alım gücü yüzde 15 azalmış durumda. Kredilerin büyümenin itici motoru olduğu düşünüldüğünde ortaya çıkan rakamların Türkiye ekonomisindeki daralmanın boyutu hakkında verdiği sonuçlar oldukça çarpıcı.

Tabii olumsuzluklar bununla da sınırlı değil. Veriler bize piyasalardaki kredi bunalımının giderek hızlandığını söylüyor. TL krediler açısından bakıldığında son dokuz haftada yaşanan kredi küçülmesinin beşte birinin 12-19 Ekim haftasında yaşandığı görülüyor. Keza aynı haftada döviz kredileri de 1 milyar dolarlık azalışla dokuz haftalık toplam küçülmenin yüzde 40’ını yaşamış durumda.

Rakamlar biraz daha ayrıntılandırıldığında sonuçlar daha da çarpıcı hale geliyor. 17 Ağustos’tan sonra özel ve yabancı sermayeli bankaların öncülüğünde başlayan kredi küçülme trendine ekim başından itibaren kamu bankalarının da dahi olduğu ortaya çıkıyor.

12-19 Ekim haftasında yaşanan toplam 8.8 milyar TL’lik kredi küçülmesinin 4.1 milyar lirası kamu bankalarının kapattıkları kredilerden kaynaklanıyor. Oysa kamu bankaları başlangıçta kredileri küçültmemek için önemli bir direnç göstermişti. Kamu sermayeli bankalar AKP’nin bir oy kaldıracına dönüştürdüğü kredi bolluğu ve ekonomik büyüme politikasının lokomotifi olduğu için son derece önemli.

Piyasa koşullarını ağırlaştığı dönemlerde bile politik görünümü kurtarmak için kamu bankalarına zararına kredi vermesini teşvik eden AKP iktidarı açısından yolun sonuna gelindiğini işaret ediyor.

Kredi rakamları detaylandırıldığında sonuçlar daha da ilginçleşiyor. Örneğin TL cinsi kredilerde 17 Ağustos-19 Ekim arasında yaşanan toplam 42 milyar liralık daralmanın tamamı ticari ve bireysel krediler kaynaklı. Diğer kredi türlerinde ise küçülme yok.

Ticari ve bireysel kredilerin önemi ise ekonomideki iç talep ve günlük işleyişle doğrudan ve birebir ilgili olması. Dolayısıyla bu kredi daralması ülkedeki tüccar kesimi açısından en az döviz artışı kadar yaralayıcı ve sıkıntı verici oluyor.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

8 ayda tüm işçilerin toplam maaşının 1.2 trilyon TL’si zamlara ve vergiye gitti

8 ayda tüm işçilerin toplam maaşının 1.2 trilyon TL’si zamlara ve vergiye gitti

September 5, 2025
5.1k
Cemaat operasyonu ile gasp edilmişti: 390 şubeli Maydonoz Döner satışa çıkarıldı

Cemaat operasyonu ile gasp edilmişti: 390 şubeli Maydonoz Döner satışa çıkarıldı

September 5, 2025
5.1k

Tüm bunların temeli ise kuşkusuz bankacılık sektörünün kaynak maliyetiyle ilgili. Ülkede kredilerin temel kaynağı olan tasarruf mevduatları için bankaların ödediği bedel, son altı ay içinde ikiye katlanmış durumda. Daha önce düşük faiz oranlarıyla bağlanan mevduatlar da vadesi doldukça yüksek faiz oranlarıyla yenileniyor.

Dolayısıyla sadece yeni mevduatlar değil, tüm mevduat stokunun faiz maliyeti giderek artıyor ve bankaları daha yüksek faizden ve seçici olarak kredi vermeye başlıyor. Dövizde sağlanan sakinleşme ve düşüş ne mevduat ne de kredi faizlerine yansımıyor ve Türk ekonomisi giderek daha fazla daralma batağına gömülüyor.

Kaynak: Ahval

 

ShareTweet
Previous Post

‘Türkiye, Suudi Arabistan ve Trump cinayetten sıvışmak için nasıl bir plan yapıyor?’

Next Post

Fırat’ın doğusunda yer alan Kobani’deki hedeflere TSK’dan obüs atışı

İLGİLİHABERLER

8 ayda tüm işçilerin toplam maaşının 1.2 trilyon TL’si zamlara ve vergiye gitti
EKONOMİ

8 ayda tüm işçilerin toplam maaşının 1.2 trilyon TL’si zamlara ve vergiye gitti

September 5, 2025
5.1k
Cemaat operasyonu ile gasp edilmişti: 390 şubeli Maydonoz Döner satışa çıkarıldı
EKONOMİ

Cemaat operasyonu ile gasp edilmişti: 390 şubeli Maydonoz Döner satışa çıkarıldı

September 5, 2025
5.1k
Hazır giyim 35 yıl geriye düştü
EKONOMİ

Hazır giyim 35 yıl geriye düştü

September 5, 2025
5.1k
İPA: İstanbul’da dört kişilik ailenin yaşam maliyeti 98 bin 735 liraya yükseldi
EKONOMİ

İPA: İstanbul’da dört kişilik ailenin yaşam maliyeti 98 bin 735 liraya yükseldi

September 4, 2025
5k
Motorine zam geldi: Tabelalar güncellendi
EKONOMİ

Motorine zam geldi: Tabelalar güncellendi

September 4, 2025
5k
Asgari ücretli 4.752 TL kaybetti
EKONOMİ

Asgari ücretli 4.752 TL kaybetti

September 4, 2025
5k
Daha Fazla Haber
Fransa nikotin poşeti ve sakızını yasaklıyor

Fransa nikotin poşeti ve sakızını yasaklıyor

September 6, 2025
5k
Rektör atamaları: Naci İnci yeniden Boğaziçi’ne

Rektör atamaları: Naci İnci yeniden Boğaziçi’ne

September 6, 2025
5k
Kulislerde “açılım gerilimi yaşanıyor” yorumları

Kulislerde “açılım gerilimi yaşanıyor” yorumları

September 6, 2025
5k
ABD’de göçmenlik polisleri Hyundai tesisine baskın yaptı

ABD’de göçmenlik polisleri Hyundai tesisine baskın yaptı

September 5, 2025
5.1k
NYT: ABD donanması 2019’da Kuzey Kore’de sivilleri öldürdü

NYT: ABD donanması 2019’da Kuzey Kore’de sivilleri öldürdü

September 5, 2025
5k
TÜGVA’nın araçları kamu kaynaklarından

TÜGVA’nın araçları kamu kaynaklarından

September 5, 2025
5k
CHP’nin itirazı kabul edildi; ilçe kongreleri yapılacak

CHP’nin itirazı kabul edildi; ilçe kongreleri yapılacak

September 5, 2025
5k
Orman yangınları: 4 milyon ton karbondioksit salındı

Orman yangınları: 4 milyon ton karbondioksit salındı

September 5, 2025
5k
Can Dündar’ın YouTube kanalına erişim engeli

Can Dündar’ın YouTube kanalına erişim engeli

September 5, 2025
5k
Belgeselin duyurusu dünyayı korkuttu: ABD harekat hazırlığı mı yapıyor?

Belgeselin duyurusu dünyayı korkuttu: ABD harekat hazırlığı mı yapıyor?

September 5, 2025
5.2k
İşte ilk fotoğraflar: Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler cezaevinden çıktı

İşte ilk fotoğraflar: Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler cezaevinden çıktı

September 5, 2025
5.1k
CHP İstanbul kayyım heyetinde ayrılık: Hasan Babacan çekildi

CHP İstanbul kayyım heyetinde ayrılık: Hasan Babacan çekildi

September 5, 2025
5.1k
CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen: Üniversitelinin hayatta kalma maliyeti aylık 40 bin lira

CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen: Üniversitelinin hayatta kalma maliyeti aylık 40 bin lira

September 5, 2025
5k
Boğaziçi Üniversitesi’nde Hilal Özdemir cinayetini protesto eden öğrenciler ev baskınlarıyla gözaltına alındı

Boğaziçi Üniversitesi’nde Hilal Özdemir cinayetini protesto eden öğrenciler ev baskınlarıyla gözaltına alındı

September 5, 2025
5.1k
İstanbul Valiliği’nden ‘ilk gün’ düzenlemesi: Okullar saat kaçta açılacak?

İstanbul Valiliği’nden ‘ilk gün’ düzenlemesi: Okullar saat kaçta açılacak?

September 5, 2025
5.1k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.