Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara-Washington hattında yaşanan derin yaptırım krizine ardından boykotla karşılık verme kararı aldı.
Erdoğan, “ABD’nin elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone’u varsa öbür tarafta Samsung var, Venüs var Vestel var” diye konuştu.
Türkiye’ye yönelik açık bir ekonomik saldırı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Eskiden bu işler daha sofistike, daha örtülü yapılırdı. Şimdi bodoslama şekilde üzerimize geliyorlar” ifadesini kullandı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından ATO Congresium’da düzenlenen ‘İktidarının 16. Yılında AK Parti Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, “Türkiye’ye yönelik açık bir ekonomik saldırı var. Eskiden bu işler daha sofistike, daha örtülü, daha dolaylı yollardan yapılırdı. Şimdi bodoslama bir şekilde üzerimize geliyorlar. Yapabileceğimiz 2 şey var: Biri ekonomi, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği teknik tedbirleri aldık, alıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile ilgili kurumlar çalışıyor. Biz de tüm süreci yakından takip ediyoruz” diye konuştu.
“Ülkemizin gerçek ekonomik gücü ile alakası olmayan bir konuma yerleştirilmeye çalışıldığını biliyoruz” diyen Erdoğan, “Türkiye ismini kapatıp, ülkemizin ekonomik verilerini dost düşman kime gösterirseniz ortada bir gariplik olduğunu fark edecektir. Son döviz kuru olayına bir bakalım… Dolar bir anda 4.8 seviyesindeyken nasıl oldu da 7’lere fırladı? Kurun, 2 yılda 4.8 seviyesine çıkması bile anlamsızken bunu nasıl izah edeceğiz?” diye sordu.
Erdoğan, Türkiye’nin mevcut durumunda bir anormallik olmadığını savunarak, “Bankalar mı battı? Bugün ülkemiz dünyadaki en sağlam bankacılık sektörüne sahip. Kamu borç stoğunun milli gelire oranında Avrupa’nın en iyilerindeniz. Ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. Dünyada örnek gösterilen turizmde patlamaya yaşayan ülke konumundayız” diye konuştu.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“İşin ekonomi tarafının küresel boyutunun olduğu açıkça ortadadır. ABD, Çin’den Rusya’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumdadır. Bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Ülkemize yönelik daha derin bir operasyon var. 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmekle büyük bir sıçrama yaptık. Bundan rahatsız olanlar gayet tabiidir. Kendimiz kazandığımız kadar, iş yaptığımız yerlere kazandırmaya dikkat ediyoruz. Dış ticaret rakamlarımıza baktığımızda ticari ilişkilerimizde karşı tarafın bizden fazla kazandığını görüyoruz. Bunu söylerken kendimizi dev aynasında görmek gibi yanlışa kapılmıyoruz. Kendimize güveniyoruz ama eksiklerimizi de iyi biliyoruz.
AK Parti döneminde en önemli değişim, devletimizle milletimizi barıştırarak ekonomimizi çok ileri taşımamış olmamız. Rahatsızlık burada birileri hazımsılık burada. Birileri ekonomiyi silah olarak kullanmaktan çekinmiyor. Adımlarımızı bu denli dikkatli atmamızın sebebi budur. Biz sizinle stratejik ortak değil miyiz? Afganistan’da, Somali’de, Kosava’da birlikte olmadık mı? Bu yaptığınız nedir, nereye varmak istiyorsunuz? Bu milletin karakteri sağa sola savrulan bir karakter değildir. Yaşadığımız sürecin bir maliyeti var ama operasyonu gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesiz.”