AKP iktidarı başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere piyasalardaki dalgalanmalar için Türkiye’den yüksek getiri isteyen faiz lobisini suçluyor.
Bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ne göre kamu alacakları için uygulanacak gecikme zammı aylık yüzde 2 olarak belirlendi. Faiz anaparadan her ay ayrı ayrı alınacağı için bileşik oran formülü uygulanmıyor. Ancak bu haliyle bile vatandaşların devlete olan gecikmiş borçları için ödeyeceği yıllık faiz oranı yüzde 24’ü buluyor. Söz konusu artırımdan önce aylık gecikme faiz oranı yüzde 1.4 olarak uygulanıyordu. Yeni artırımla birlikte devletin alacakları için alacağı faiz oranı 2009’dan bu yana en yüksek seviyeye çıkmış oldu.
Öte yandan AKP Hükümeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz için yaptığı ‘Her türlü kötülüğün hem anası hem abası’ sözlerine paralel olarak Merkez Bankası’nın piyasaları kontrol etmek için kullandığı politika faiz oranlarının artışına izin vermiyor. Ve bu baskı piyasalarda TL’nin cazibesini düşürerek dolardaki artışı tetikliyor. Merkez Bankası son olarak Haziran ayında resmi politika faiz oranını yüzde 17.75 olarak uygularken, son dönemde fonlama kanalları üzerinde yaptığı ayarlamalarla örtülü bir artırımla bu oranı yüzde 19.25’e çekti.
Hazine ise yüksek bütçe açıklarının finansmanı için faiz konusunda daha cömert davranıyor. Piyasadaki son oranlara göre bono faizleri yüzde 24 seviyesinin hemen üzerinde seyrediyor. Yani devletin alacakları için istediği oran, yüksek faiz istediği gerekçesiyle faiz lobisi olmakla suçladığı yatırımcılarla rekabet eder seviyeye yükselmiş oluyor.
Hazine’nin verdiği faiz doğrudan bankaların kredi oranlarını etkilediği için reel sektöre açılan kredilerde yüzde 30’a yaklaşıyor. Bankalar tüketicilere ise aylık yüzde 2.5 düzeyinde ortalama bir faizle borç veriyor. Bu da tüketicinin yıllık yüzde 34 faizle borç alabilmesi anlamına geliyor.
Kaynak: Ahval
AKP iktidarı başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere piyasalardaki dalgalanmalar için Türkiye’den yüksek getiri isteyen faiz lobisini suçluyor.
Bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ne göre kamu alacakları için uygulanacak gecikme zammı aylık yüzde 2 olarak belirlendi. Faiz anaparadan her ay ayrı ayrı alınacağı için bileşik oran formülü uygulanmıyor. Ancak bu haliyle bile vatandaşların devlete olan gecikmiş borçları için ödeyeceği yıllık faiz oranı yüzde 24’ü buluyor. Söz konusu artırımdan önce aylık gecikme faiz oranı yüzde 1.4 olarak uygulanıyordu. Yeni artırımla birlikte devletin alacakları için alacağı faiz oranı 2009’dan bu yana en yüksek seviyeye çıkmış oldu.
Öte yandan AKP Hükümeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz için yaptığı ‘Her türlü kötülüğün hem anası hem abası’ sözlerine paralel olarak Merkez Bankası’nın piyasaları kontrol etmek için kullandığı politika faiz oranlarının artışına izin vermiyor. Ve bu baskı piyasalarda TL’nin cazibesini düşürerek dolardaki artışı tetikliyor. Merkez Bankası son olarak Haziran ayında resmi politika faiz oranını yüzde 17.75 olarak uygularken, son dönemde fonlama kanalları üzerinde yaptığı ayarlamalarla örtülü bir artırımla bu oranı yüzde 19.25’e çekti.
Hazine ise yüksek bütçe açıklarının finansmanı için faiz konusunda daha cömert davranıyor. Piyasadaki son oranlara göre bono faizleri yüzde 24 seviyesinin hemen üzerinde seyrediyor. Yani devletin alacakları için istediği oran, yüksek faiz istediği gerekçesiyle faiz lobisi olmakla suçladığı yatırımcılarla rekabet eder seviyeye yükselmiş oluyor.
Hazine’nin verdiği faiz doğrudan bankaların kredi oranlarını etkilediği için reel sektöre açılan kredilerde yüzde 30’a yaklaşıyor. Bankalar tüketicilere ise aylık yüzde 2.5 düzeyinde ortalama bir faizle borç veriyor. Bu da tüketicinin yıllık yüzde 34 faizle borç alabilmesi anlamına geliyor.
Kaynak: Ahval