Kurumsal yatırımcılar (BES fonları gibi) için çok büyük önem arzeden, yabancı yatırımcıların Borsa’dan 5 misli daha fazla pozisyon tuttuğu, cari açığın fonlanmasında kritik önem taşıyan bono-tahvil (DİBS) pazarında deprem yaşanıyor.
Ekonomi için az kredi faizleri kadar kritik bir pazarda yaşananlara ilgi çekmek için yazıyoruz.
Türkiye’nin yükselen risk primi, kontrolden çıkan enflasyon ve Hazine’nin revize projeksiyonları da aşan Temmuz borçlanması ile faizler rekor düzeylere tırmandı. Faizlerin düşmesi beklenmezken, yükselen faizler beklenenin aksine talebi azaltabilir. Hazine’nin gelecek sene ödeyeceği faiz gideri de hızla artıyor.
Türkiye F/X tahvilleri sert düştü, CDS primleri yükseldi
Reuters haberine göre Salı seanslarında 2042 vadeli tahvil 4.3 cent, 2039 vadeli ise 3.9 cent düştü. Her ikisi de par fiyatın altında işlem görüyor. Türk dolar tahvillerinin JP Morgan devlet tahvili endeksine göre primi (spredi) 26 baz puan yükselerek 419 baz puan oldu. Bu nokta çok önemli. Türk banka ve şirketleri borçlanırken bu spredin 50-100 baz üstünde bir faiz ödeyecek. Bu borçlanma maliyeti artık katlanılamaz düzeye erişti.
Hazine projeksiyonun üstünde borçlandı
Tacirler Yatırım raporuna göre, Hazine dün gerçekleştirdiği üç ihale ile (2 yıl ve 10 yıl vadeli sabit kuponlu ve 7 yıl vadeli değişken faizli) piyasalardan toplamda 7,8 milyar TL borçlandı ve Temmuz ayı borçlanmasını tamamladı.
Talep – satış rasyoları güçlü –2,5x civarı ve üzerinde (2 yıl vadeli sabit kuponlu 3,5x , 10 yıl vadeli sabit kuponlu ihale 2,3x ve 7 yıl vadeli değişken faizli ihale 2,6x).
Pazartesi günü gerçekleşen ihalelerin toplam satış tutarları ile birlikte Hazine Temmuz ayında piyasalardan toplamda 20,1 milyar TL borçlanma gerçekleştirmiş oldu – borçlanma projeksiyonu 19,4 milyar TL idi.
Hazine, Ağustos ayı boyunca, 7,5 milyar TL’lik piyasa itfasını karşılamak için toplamda 6 ihale düzenliyor olacak. Ağustos ayı borçlanma projeksiyonu ise 10 milyar TL – geri çevirme rasyosu %133.
Gelecek döneme ilişkin ilk Hazine ihalesi tarihi ise 6 Ağustos (10 ay vadeli Hazine bonosu).
Hazine’ni yeniden borçlanma rasyosunun %100’ü aşması, bankalardan nakit çekmesi demek ki, bu da zaten hızla artan kredi faizlerinin yükselmesine destek verecek.
İkincil piyasada getiriler yükseliyor
HSBC Yatırım yorumu ise şöyle:
Mehmet Şimşek’in yer almadığı Bakanlar Kurulunun açıklandığı Pazartesi dolar/TL kuru günü 4.73 seviyesinde tamamlarken, dün günü 4.71’de bitirdi. Kur sabah saatlerinde 4.65’e kadar gerilese de bu düşüş kalıcı olmadı. 1-aylık dolar/TL opsiyon oynaklığı dün 3 puana yakın artarak %21’e yükseldi.
Dünkü tahvil ihraçlarına ilgi zayıf değildi. Fakat tahvil faizleri ikincil piyasada Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetiminde yer almaması sonrasında önemli yükseliş gösterdi. 10-yıllık tahvil faizi günü 54 baz puan yükselerek %17.61’de bitirdi. Tahvil faizi gün içinde %17.84’e kadar yükselmişti. Hazine bu ay toplam 20.9 milyar TL borçlanma yapmayı planlarken 21.5 milyar TL borçlandı. Toplam iç borç çevirme oranı %120 olarak planlanırken %124 olarak gerçekleşti. Diğer yandan, piyasadan borçlanma 19.4 milyar TL’lik planın hafif altında 19.1 milyar TL oldu.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
BİST 100 endeksi %3.0 düşerken, en yoğun satış bankacılık hisselerinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi günü %6.5 düşerek tamamladı.
Dün görevi Mehmet Şimşek’ten devralan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “Mali ve bütçe disiplini noktasında dünyaya örnek teşkil edecek, para politikasında da güçlü ve diri bir döneme girilecek. Piyasa ekonomisiyle daha uyumlu ve güçlü olacağız. Küresel sistemle daha entegre olacağız. Yeni bir Türkiye hikayesi yazacağız” şeklinde açıklama yaptı. Mehmet Şimşek’in dün attığı veda tweet’i Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulan Ekonomi Politikaları Kurulu’nda da yer almayabileceğine işaret ediyor.
Gelişmekte olan piyasa para birimleri bu sabah dolar karşısında genel olarak değer kaybederken dolar/TL 4.72’ye yükselmiş durumda. Piyasalar bundan sonra Ekonomi Politikaları Kurulu’na yapılacak atamaları ve 24 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısını bekleyecek. Temmuz başında açıklanan Haziran enflasyon rakamları sonrası piyasada Merkez Bankası’ndan enflasyona karşı yeni adım beklentisi artmıştı. Türkiye piyasalarında dün görülen negatif ayrışmanın ekonomi politikaları şekilleninceye kadar devam etmesi olasılığı düşük görünmüyor.
