Sınava girmiş ancak hiçbir yüksek öğretim kurumunu kazanamamış yaklaşık 750 bin lise mezunu var.
2014’te dershanelerin kapatılmasını öngören kanun çıktığından beri çocuğunun iyi eğitim almasını isteyen bu amaçla üst okula geçiş sınavlarına hazırlık arzu eden öğrenciler ve velileri nereye gideceğini şaşarmış durumda. İyi eğitim verdiği bilinen okullar ve sınavlara hazırlık için başvurduğu kurumlar devlet eliyle bir bir kapatılıyor.
Özellikle çocuğuna iyi bir gelecek hazırlamak isteyen orta halli Anadolu insanı için başarı düzeyi yüksek bir lise oldukça önemli bunu iyi bir üniversite öğreniminin takip etmesi gerekiyor.
İktidar partisi uzun bir süreden beri farklı gerekçeler kullanarak başarı düzeyi yüksek liseleri ve sınavlara hazırlık yapan kurumları aşamalı olarak kapatıyor, velilerin ellerindeki tüm eğitim alternatiflerini ortadan kaldırarak, hedeflerini gerçekleştirmeye, çaresiz kalan insanları istediği gibi yönlendirmeye çalışıyor.
Merkezi sınavlar hazırlanan öğrenci ve velilerin alternatifleri bir bir kapatılıyor
2017’de üniversite sınavlarına yaklaşık 2 milyon 300 bin öğrenci başvurmuş ve bu sayı her geçen yıl artıyor.
Başvuruların 850-900 bini lise son sınıfta okuyan öğrencilerden oluşuyor.
Sınava girmiş ancak hiçbir yüksek öğretim kurumunu kazanamamış yaklaşık 750 bin lise mezunu var.
Bölümünü beğenmeyip değiştirmek isteyenlerle sayı 2.3 milyonu buluyor.
Kazanma ümidi olmayanlar hariç ilk kez sınava gireceklerden başlayarak en az 1-1,5 milyon öğrenci sınavlara hazırlanmak istiyor ancak dershaneler kapatıldığı için nereden bu hizmeti alacağını bilemiyor.
Aynı şey liselere giriş sınavları için de geçerli.
Geçen yıl sınavla öğrenci alan liselerin kapasitesi 200.000’den fazlaydı buna rağmen her yıl ortaokuldan mezun olan yaklaşık 1.200.000 öğrenci bu okullara girmek için kıyasıya yarışıyordu.
Bu yıl sınavla öğrenci alan okulların çoğunu kapatıyorlar sayı üç binden altıyüze düşecek, yarış iyice zorlaşıyor.
Öğrencileri başarısı düşük genel liselere (mahalle mektebine) gitmemek için kıyasıya mücadele bekliyor.
Nereden baksanız ilk yıl için bu gruptan 400-500 bin öğrenci sınavlara hazırlanacak.
Bu yıl toplamda 1,5-2 milyonluk bir öğrenci grubunun sınavlara hazırlık için yer aradığı ortada, ancak iktidar partisi dershaneleri kapattığı için legal yollarla bu hizmeti veren kurumlar ortadan kalktı.
DERSHANELERE YASAK TEMEL LİSELERDE DERSHANECİLİK SERBEST
Şimdilik sınava hazırlık çağında çocuğu olanların önünde bu hizmeti alabileceği birkaç alternatif var. Ancak bunların her biri de sırayla kapatılıyor
Birincisi Temel liseler (dershanelerin özel okula dönüşmesiyle ortaya çıkmış okullar)
Bu okullar sınavlara hazırlık grubu öğrenciler için şu anda en uygun seçeneklerden biri konumuna geldi.
Temel liseye kaydolan bir öğrencinin ücretinin tamamını ya da önemli bir bölümünü devlet karşılıyor.
İktidar istemese de bu kurumlarda okul müfredatı içine yerleştirilmiş dershane programı ve test tekniği veriliyor.
Öğrenciler bir yandan lise diploması kazanıyor, bir yandan da okul derslerini sınavlara hazırlık tarzında veren eski dershane öğretmenlerinden yararlanıyorlar.
Tecrübeli dershanecilerden eğitim almak isteyen öğrenciler kendi okullarını bırakıp devletin parasını ödediği temel liselere geçiş yaptılar, temel liselerin öğrenci mevcudu 210 bini geçmiş durumda. Buna katlarda ortaokula dönüşmüş olanları da eklerseniz dershanelerden okula dönüşmüş kurumlardaki öğrenci sayısı daha da yüksek. Özellikle başarılı öğrencilerin kendi okullarını terk ederek bu okullara geçtiği, bu kurumların okulların içini boşaltan kuruma dönüştüğü sıkça seslendiriliyor.
Temel liselere mezunlar için dershane izni,
Dershanelerin kapatılma sürecinde kendi çocuklarını nereye göndereceğini şaşıran partililerin baskısıyla Temel liselere bir izin daha verdiler. Görünüşte okula dönüştüğü iddia edilen bu kurumlar okul saatleri dışında dershane gibi çalışıyor.
Yaklaşık 3 bin civarı dershaneyi kapatırken bunlarda bin tanesine hem okul saatlerinde el altından dershanecilik hem okul saati dışında mezun öğrenciler için dershanecilik yapılmasına göz yumuyorlar. Yani görüşünü beğenmediklerinin dershanelerini kapatırken yandaşlar ve parti politikalarına boyun eğenlere hem örtülü hem açıktan dershanecilik imkânı tanıdılar.
3 bin dershane kapandı ya da diğer kurum türlerine dönüştü.
Kapanan ya da diğer kurum türlerine dönüşenleri mağdur ettiler ve etmeye devam ediyorlar ama temel liseye dönüşen bin kurum yasaklanmış dershanecilik faaliyetini devletin göz yummasıyla sürdürüyor.
Dershaneciliği istemediğini iddia eden iktidar partisi ve ona bağlı bakanlık yetkilileri temel liselerde en ballı dershaneciliğin yapılmasına zemin hazırladı ve yaşanan manzarayı seyrediyorlar.
Özellikle rekabette zorlandıkları bir kısım dershaneleri devlet gücü kullanarak elemiş olmanın zevkini yaşayan bazı temel lise kurucularının keyfine diyecek yok.
Serbest piyasa şartlarında başaramadıkları işi zorba devletin eliyle başarmanın tadını çıkarıyorlar.
4 bin dershaneden 3 binini yok edildiği bir ortamda bin temel lisenin rakibi yok, buralarda öğrenci kaynıyor.
Ancak temel liselerin 2019 dan sonra kapanacak olması onların da korkulu rüyası.
ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARINDA ETÜT MERKEZLERİNDE İLLEGAL DERSHANECİLİK
Talebin olduğu bir alanda yasaklamayla sorunu çözemezsiniz.
Süreçte bu husus iktidar partisi yetkililerine defalarca anlatılmış ancak sektörün tüm uyarılarına kulak tıkamışlar.
İkincisi Etüt merkezleri
Temel liseye dönüşmeyen dershaneleri etüt merkezi ya da özel öğretim kursuna dönüşmeye zorladılar.
Devletin zorlamasıyla bir kısım dershaneler etüt merkezine dönüştü orada dershaneciliğe devam ettiler.
Uzun yıllar 800 ü aşamayan etüt merkezi sayısı 2015 Eylülünden sonra 2 binlere kadar çıktı.
Ancak yönetmelik etüt merkezinde ders verilmesine izin vermiyor.
İktidar ne kadar zorlasa da etüt merkezlerinde dershanecilik yapılmasının önüne geçemedi.
687 sayılı KHK ile etüt merkezlerini de 2017 Temmuz ayında kapanmaya ya da başka kuruma dönüşmeye zorladılar.
Yani yine yasaklamayla sorun çözme yoluna gitti, devlete güvenerek dershanesini etüt merkezine dönüştürmüş 2 bin kurum ile buralardan hizmet alan öğrenci ve velilerini mağdur ettiler.
Üçüncüsü özel öğretim kursları
Zorlamalar karşısında dershanelerden bazıları özel öğretim kursuna dönüşmeyi tercih ettiler.
Etüt merkezlerinin özel öğretim kursuna dönüşmesiyle bin civarında olan kurs sayısı 2 binin üstüne çıktı.
Yönetmelik bu kurumlarda da dershaneciliğe izin vermiyor, sadece okul takviye programı uygulayabilir deniyor.
Ancak ihtiyaç olan bir alanda yasaklamayla problem çözme şansı bulunmuyor.
Önceleri 3 dersten kursa izin vererek başladıkları halde zorlamalar sonucu bunu 5 e çıkardılar.
Dershane gibi faaliyet yaptığını görünce 676 sayılı KHK ile 1 ağustos 2017 den itibaren ders sayısını 1’e düşürerek engellemeye çalışıyorlar.
Söylenildiği gibi tek dersten kursla bu kurumların çoğunun ayakta kalma şansı yok ya tek ders gibi gösterip kaçak dershaneciliğe devam edecekler ya da kapanacaklar.
Belki birkaç kurum tek dersten çok başarılı örnekler sergileyerek ayakta kalabilir.
Ancak onlarda sınavlara hazırlık yaparsa tek ders için müşteri bulabilirler.
Yasaklar kaçak dershaneciliğe zemin hazırlıyor
Dershanelerin kapatılması sürecinde bakanlık yetkilileriyle yapılan görüşmelerde dershane sahipleri Güney Kore örneğini göstererek bakanlığı uyardıklarını aktarıyorlar. Anlattıklarına göre Güney Kore 1980 de dershaneleri yasaklamış, ardından kaçak dersler başlamış 20 yıl kaçak dersle mücadele etmiş, başarılı olamayınca yeniden faaliyetlerine izin vermek zorunda kalmış.
Bizde 20 yıl beklemeye bile gerek kalmadan iktidar partisi tükürdüklerini bir bir yalamaya başladı. Dershaneciliğe asla izin vermeyeceklerini söyleyerek kanunla dershaneleri kapatmaya kalktılar.
Yasakları önce o günlerde korkmadan karar verebilen Anayasa mahkemesi engeline takıldı.
Yasağı genelgelerle sürdürmeyi denediler, hukukun olduğu günlerde Danıştay engelini aşamadılar.
Danıştayın genelgeleri iptaline rağmen dershaneleri etüde ve özel öğretim kursuna dönüşmeye zorladılar, bu kez etüt merkezlerinde ve özel öğretim kurslarında dershaneciliğe engel olamadılar.
Etüt merkezlerini kapattılar, onların özel öğretim kursuna dönüşerek dershaneciliğini engelleyemediler.
Özel öğretim kurslarına tek ders sınırı getirseler de içeride dershaneciliği engelleyemeyecekler.
Özel öğretim kurslarını engellerlerse bu kez kaçak özel ders bürolarıyla boğuşmak zorunda kalacaklar.
Büyük iddialarla getirdikleri sınav sistemlerini bozdular
Mücadelede başarılı olamayınca sınavları tümden kaldırarak dershane ihtiyacını ortadan kaldırma gibi Anadolu insanın önünü tıkayacak tehlikeli yollar deniyorlar, şimdilik bunda başarılı olamadılar.
Ancak sınav sistemlerindeki son düzenlemeyle ülkeyi iktidarı devraldıkları dönemlere geri götürdüler.
16 yıllık iktidarları boyunca sınavla öğrenci alan lise sayısını artırmış ortaokuldan itibaren öğrencilerin önemli bölümünde eğitime ilgi ve istek uyarmışlardı.
Şimdi ortaokulu bitiren öğrencilerin % 90’ını gelecek beklentisi olmayan mahalle mekteplerine, İHL ve meslek liselerine mecbur ediyorlar.
Üniversite girişte de durum farklı değil 1998 de 28 Şubatçıların getirdiği ve eğitimde çok sayıda soruna yol açtığı için kendilerinin kaldırdığı tek aşamalı sınava benzer bir yönteme geri dönüyorlar.
Dershaneleri kapatma takıntıları yüzünden tüm eğitim sistemini allak bullak ettikleri gibi bir süre sonra eğitime ilgi duymayan bir gençlik oluşmasına zemin hazırlıyorlar.
EĞİTİMDE YASAK DÖNEMİ
İktidar eğitimde halkın isteklerini hiç dikkate almadan, onların ilgi duyduğu kurumları kapatıp yasaklayarak adım adım gizli hedeflerini gerçekleştirmeye yöneldi.
Anadolu öğretmen liseleri, süper liseler, Anadolu liseleri, dershaneler, etüt merkezleri, cemaat okulları kanun zoruyla kapatılan halkın yoğun ilgi gösterdiği eğitim kurumlarından bazıları. Her birinde yüz binlerce öğrenci olan halkın beğenerek öğrenci gönderdiği bu kurumları sırayla kapattılar. Kapatamadıkları İstanbul Erkek lisesi gibi halkın yoğun ilgi gösterdiği popüler bazı kurumların yönetimlerini değiştirerek etkisiz hale getirmeye çalıştılar
Yapılanlara bakıldığında insan şöyle bir düşünceden kendini alamıyor,
Kim bilir radikal İslam anlayışını öne çıkaran iktidar partisinin belki de bundan sonraki dönemde eğitimli gence ihtiyacı yoktur.
Eski Sovyet bloğu ülkelerinin dini afyon olarak görüp engellediği gibi, radikalizme yönelen iktidar partisi de;
Eğitimlileri kolay sokağa dökemediği için eğitimi afyon gibi görerek, eğitime yönelimi engellemek istiyor olabilir.
Dünyada tüm düşünce kuruluşları AKP’nin son döneme kadar asıl niyetini gizlediği şimdi ise fabrika ayarlarına döndüğü kanaatinde.
Türkiye, her kesimden insana yükselme şansı verildiği dönemde, kendi bağrından örnek bir eğitim modeli çıkarak tüm dünyanın beğenisini kazanmış bir ülke haline gelmişken,
Ortaokuldan itibaren gençlerin çoğuna yükselme yolunu kapatarak, eğitime ilgi ve isteğini azaltan gençlerin bunalımdan bunalıma sürüklendiği bir ülkeye dönüşme sürecine girdi ve süreç hızla ilerliyor.