İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ardından Hamas’ın yeni siyasi lideri olarak Yahya Sinvar’ın seçilmesi bazı kesimler için sürpriz oldu.
İsrail, Ebu İbrahim adıyla da tanınan Sinvar’ı 7 Ekim saldırılarının mimarlarından biri olmakla suçluyor ve uzun süredir onu yakalayıp ortadan kaldırmak istiyor.
Sinvar bugüne kadar Hamas’ın Gazze sorumlusuydu.
Örgütün Sinvar’ı yeni lideri olarak seçmesi İsrail ve Hamas için ne anlama geliyor, Gazze’de ateşkes için yürütülen müzakereleri nasıl etkileyebilir?
Kutlamalar ve şaşkınlık
Hamas, Yahya Sinvar’ı lider olarak seçtiği için uzun süredir anlaşmazlık içinde olduğu El Fetih (Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi) gibi Filistinli gruplar tarafından tebrik edildi.
El Fetih Merkez Komitesi Sekreteri Cibril Racub kararın, “şehit İsmail Haniye’nin öldürülmesine verilen mantıklı ve beklenen bir yanıt” olduğunu söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ise sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda Sinvar’ın bu pozisyona seçilmesinin “onu hızla ortadan kaldırmak için bir başka önemli neden” olduğunu belirtti.
İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, “Sinvar’ın isminin değiştirilmesi onu aramaya devam etmemizi ve ona saldırmamızı engellemez” dedi.
Savaş yorgunu Filistinliler ise Sinvar’ın atanmasının ardından endişelerini ve karamsarlıklarını dile getirdiler.
AFP’ye konuşan, Gazze’de yerinden edildikten sonra Deyr el-Belah’ın merkezinde yaşayan Muhammed el-Şerif, “O bir savaşçı. Müzakereler nasıl gerçekleşecek?” diye sordu.
İsrailliler de Sinvar’ın atandığı haberini şaşkınlıkla karşıladı. Soyadını açıklamak istemeyen Hanan adlı bir şirket yöneticisi AFP’ye şunları söyledi:
“Yaptıkları tercih açıklama gerektirmiyor. Sinvar’ı seçtiler. Daha az radikal olan, daha az kanlı bir yaklaşımı olan birini aramayı uygun görmediler.”
Hamas’tan üç mesaj
Hamas, Sinvar’ı seçerek İsrail’e ve uluslararası topluma bazı mesajlar vermek istedi.
BBC Arapça’ya konuşan Hamas yetkilisi Usame Hamdan, Sinvar’ın seçilmesinin arkasında üç mesaj olduğunu söyledi.
Bunlardan ilki, Hamas’ın zor koşullarda bile “doğru kararlar” alabildiği ve hareketin “birlik içinde olduğu” mesajı. Hamdan, Sinvar’ın “tam bir oy birliği” ile seçildiğini belirtti.
İkinci mesaj, “hareketin ilerleyeceği ve ilerleyişi sürdürecek liderlere sahip oldukları”.
Üçüncüsü ise “caydırma amaçlı baskıların Hamas’ı ilkelerinden ve ‘Saülam duruşundan’ vazgeçirmeyeceği” mesajı.
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden yazar ve siyasi araştırmacı Beşir Abdülfettah, Sinvar’ın seçilmesinin “gerilimi tırmandırıcı bir mesaj” olduğunu düşünüyor.
BBC Arapça’ya konuşan Abdülfettah, “İran’a yakınlığı ve İsrail’e karşı sertliğiyle bilinen bir askeri liderinin seçilmesi, ister siyasi ister askeri düzeyde olsun, Hamas’ın askeri mücadelesinde ısrarcı olduğu ve gördüğü baskı ve darbeler karşısında geri adım atmayacağı anlamına geliyor” diyor.
Gazze’nin içinden liderlik
Bu, Gazze’de yaşayan birinin Hamas lideri olarak seçilmesinin ilk örneği değil.
İsmail Haniye, Katar’a yerleşmeden önce yaklaşık iki yıl Gazze’de görev yapmıştı.
Hamas yetkilisi Usame Hamdan, yönetimin “lideri Gazze içinde olsa da olmasa da hiçbir zaman bocalamadığı” yorumunu yaptı.
Ancak Sinvar, İsmail Haniye’den farklı.
İsrail, 7 Ekim saldırılarından sorumlu tuttuğu Sinvar’ın “peşini bırakmayacağını” söylüyor.
İsrail ordusu Sinvar’ın yakalanmasına yardımcı olacak bilgiler paylaşanlara 400 bin dolar ödül verileceğini duyurdu.
An-Najah Ulusal Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Hassan Ayoub “Sinvar pragmatik nedenlerle seçildi” diyor ve devam ediyor:
“İsrail, Haniye’yi hedef aldığı gibi, Gazze dışında ikamet eden herhangi bir lideri hedef alabilir. Ayrıca Sinvar Gazze’de bulunuyor ve İsrail uzun süredir onu ortadan kaldırmaya çalışıyor.”
Sinvar 7 Ekim’den bu yana kamuoyu önüne çıkmadı.
Beklenmedik bir seçim
İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ardından bazı uzmanlar Sinvar’ın yeni liderin seçiminde önemli bir rol oynayacağını söylüyordu. Sinvar’ın ismi o sırada basında konuşulan olası isimler arasında değildi.
Bu anlamda Yahya Sinvar’ın lider seçilmesi Hamas’ın kararını aceleye getirip getirmediği konusunda soru işaretleri yarattı.
Bazı uzmanlar Sinvar’ın başkanlığının “geçici” olacağını ve Gazze’deki savaşın sona ermesinin ardından yerine başka birinin geçeceğini öne sürdü.
Hamas yetkilisi Usame Hamdan bu iddiaları yalanlayarak “derinlemesine bir çalışma sonucunda herkesin [Sinvar’a] bağlılık yemini ettiğini” söyledi.
Siyasi yazar ve araştırmacı Beşir Abdülfettah BBC Arapça’ya yaptığı açıklamada Hamas’ın “liderlik boşluğunu bir an önce doldurabileceğine dair bir sinyal vermek istediğini” belirtiyor.
An-Najah Ulusal Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Hassan Ayoub, Sinvar’ın atanmasının işgal altındaki Batı Şeria’da da etkileri olacağını düşünüyor.
Ayoub, “[Sinvar] tüm Filistinli gruplarla iletişim kurabiliyor ve El Fetih liderliğindeki Filistin Yönetimi ile Hamas arasındaki ilişkileri onarmaya çalışıyor” dedi.
Uzmanlar, Sinvar’ın Gazze’deki görev süresi boyunca Mısır ile uzlaşmayı başardığını, Suriye rejimiyle yıllardır süren soğukluğu sona erdirdiğini ve Hamas’ı Suudi Arabistan ile yakınlaşmaya ittiğini söylüyor.
Hamas’ın Siyasi Büro Başkanlığı, hareket içindeki en yüksek rütbe olarak kabul ediliyor.
Örgüt her dört yılda bir genel seçimlere gidiyor ve bu seçimlerde Siyasi Büro üyelerinden oluşan Şura Konseyi seçiliyor. Bu konsey de büronun başkanını ve başkan yardımcısını seçiyor.
Rehinelerin aileleri için ‘ölümcül darbe’
İsrail, Sinvar’ı örgüt içindeki “en zor ve radikal” kişi olarak tanımlıyor. Washington Post’a göre Sinvar’ı cezaevinde olduğu dönemde 150 saatten fazla sorgulayan eski İsrail İç Güvenlik Teşkilatı görevlisi Micha Kobi, onun “sert” ve duygusuz olduğunu, ancak “psikopat olmadığını” söylüyor.
“Ilımlı” olarak tanımlanan İsmail Haniye’nin öldürülmesiyle birlikte İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail zihniyetini anlayan Sinvar ile “bire bir çatışma” halinde. İsrail uzmanı yazar Ihab Jabarin’e göre “İsrail sokakları da bu denkleme katlanmak zorunda”.
BBC’ye konuşan Jabarin, “İsrail’de muhalif medya kanalları uzun zamandır bu savaşın nedeninin Sinvar ve Netanyahu olduğunu söylüyordu ve şimdi bu kehanet gerçekleşti” dedi.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu’na (Israeli Public Broadcasting Corporation) göre Sinvar’ın atanması “şaşırtıcı”, ve “İsrail’e onun hayatta olduğu ve Gazze’deki Hamas liderliğinin güçlü ve kalıcı olduğu yönünde bir mesaj” veriyor.
Ihab Jabarin, İsrailli çevrelerde “Netanyahu’yu önce Sinvar’ın 2011’de serbest bırakılmasından, ardından 7 Ekim saldırısından ve daha sonra da Sinvar’ın hareketin liderliğine gelmesine yol açan Haniye suikastından sorumlu tutan” bazı konuşmaları aktarıyor.
Jabarin’e göre, Gazze’deki İsrailli rehinelerin aileleri için Sinvar’ın atanması “ölümcül bir darbe”.
7 Ekim saldırılarında 251 İsrailli rehin alınmıştı. AFP’ye göre bunların 111’i hala Gazze’de. İsrail ordusu 39’unun öldüğünü söylüyor.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na göre 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 39 bin kişi öldürüldü.
Ateşkes görüşmelerinin akıbeti ne olacak?
Hamas’ın eski lideri İsmail Haniye, Gazze’de ateşkes sağlanması için aylarca süren görüşmelerde müzakereci olarak kilit bir rol oynadı.
Hamas yetkilisi Usame Hamdan’a göre Yahya Sinvar “müzakerelerden uzak değildi, ayrıntılarda yer alıyordu”.
Hamdan, “müzakerelerin devam edeceğini, ve müzakerelerin tökezlemesinin ve ertelenmesinin İsrail tarafından kaynaklandığını” da sözlerine ekledi.
Yazar Ihab Jabarin, 7 Ekim’in birinci yıldönümü yaklaşırken ve İsrailli rehineler halen Gazze’deyken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “er ya da geç müzakere masasına döneceğini ve Sinvar’la yüzleşeceğini” düşünüyor.
Jabarin, ABD’nin İsrail liderine diplomatik baskı yapmasını beklediğini de söylüyor.
İsrail, Hamas’ın askeri ve siyasi olarak yok edilmesi ve 7 Ekim’de kaçırılan rehinelerin serbest bırakılması dahil tüm savaş hedeflerine ulaşana kadar savaşmaya devam edeceğini söylüyor.
Beyaz Saray Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da öldürülmesinin ardından artan bölgesel savaş korkularına rağmen İsrail ve Hamas’ın ateşkes anlaşmasına varmaya yakın olduğunu söyledi.
Arabuluculuk çabalarında Kasım 2023’te ilerleme kaydedilmişti. İki taraf dört günlük geçici bir insani ateşkes üzerinde anlaşmış ve bu süre iki gün daha uzatılarak, 50 kadın ve 19 yaş altı rehinelerin serbest bırakılması karşılığında İsrail hapishanelerinde tutulan 150 Filistinli kadın ve çocuk da serbest bırakılmıştı.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE