Ukrayna’da bulunan Çernobil Nükleer Santrali’nde 14 Şubat sabahı bir patlama gerçekleşti. Ukrayna, Rusya’yı santrale saldırmakla suçladı, Kremlin iddiaları “provokasyon” diyerek reddetti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) patlamayı sosyal medyadan yaptığı açıklamada duyurdu.
Açıklamada patlamanın dördüncü reaktörünün kalıntılarının bulunduğu çelik kalkanda meydana geldiği belirtildi.
IAEA, santraldeki ekibin patlama sesi duyduğunu ve patlamanın yangına yol açtığını söyledi.
Sosyal medya paylaşımında IAEA ekibine bir İHA’nın çelik kalkanın çatısına vurduğunun bildirildiği söylendi ve şu ifadelere yer verildi:
“An itibarıyla Yeni Güvenli Kalkan’ın iç kısmında hasar olduğuna dair ibare yok. İçeride ve dışarıdaki radyasyon seviyeleri normal ve istikrarlı. Zayiat yok. IAEA durumu takip etmeyi sürdürecek.”
IAEA Genel Direktörü Rafaetl Mariano Grossi, patlamının ardından ajansın teyakkuzda olduğunu söyledi ve “Rehavete yer yok” uyarısında bulundu.
‘Rus insansız hava aracı hedef aldı’
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, saldırıdan Rusya’yı sorumlu tuttu.
X hesabından konuya dair açıklama yapan Zelenskiy, “Yüksek patlayıcı başlıklı bir Rus saldırı insansız hava aracının” nükleer santrali hedef aldığını söyledi.
Zelenskiy, saldırıda dördüncü reaktörün etrafındaki kalkanın hasar gördüğünü ve ilk belirlemelere göre hasarın büyük olduğunu ifade etti.
Paylaşımda patlama anını gösteren bir video ve çelik kalkanda hasar alan noktanın içeriden ve dışarıdan görüntüleri yer aldı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı paylaşımında patlamadan sonra santraldeki radyasyon seviyesinde artış görülmediğine dikkat çekti.
Reuters haber ajansının aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Ukrayna’nın saldırıdan Rusya’yı sorumlu tutmasının “provokasyon” olduğunu söyledi.
Peskov ayrıca saldırıya dair ellerinde detaylı bilgi olmadığını vurguladı ve Rusya’nın nükleer altyapıyı hedef almadığını söyledi.
Çernobil’de ne olmuştu?
Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nin dördüncü reaktöründe 26 Nisan 1986’da yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasının 50 katına eşit miktarda radyasyon yayıldı.
Patlamanın ardından radyoaktif madde yüklü bulutlar Türkiye dahil birçok ülkeyi etkiledi.
Çernobil nükleer faciası bazı bağımsız araştırmalara göre yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne sebep oldu.
Radyoaktif kirliliğin bulunduğu bölgede uzun süre tarım yasak ve yeni yapılaşmaya izin verilmiyordu.
Ancak Haziran 2024’te Londra merkezli New Scientist bilim dergisinde yer alan bir habere göre, Çernobil nükleer reaktörü çevresindeki geniş tarım arazilerinde yapılan ölçümler, radyasyon seviyelerinin düştüğü ve yüzde 80’inin gıda yetiştirmek için güvenli olduğu sonucuna vardı.
Nükleer facianın yaşandığı reaktörün enkazı, radyoaktif sızıntıyı engellemek için 2016 yılında dev bir çelik kalkanla örtüldü.
Yüz yıl boyunca reaktördeki olası radyoaktif sızıntıları engellemek üzere tasarlanan dev çelik kalkan 275 metre genişliğinde ve 108 metre uzunluğunda. Yapımıysa 1,6 milyar dolara (yaklaşık 58 milyar lira) mal oldu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik topyekün işgalinin ardından Ocak 2023’te Çernobil’de güvenlik ve nükleer enerji uzmanlarından oluşan kalıcı bir misyon gönderdi.
Çernobil Nükleer Santrali’nin soğutma havuzunun dibinde halen çok sayıda radyoaktif madde bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, Çernobil faciasının izlerinin günümüzde yaratabileceği olası risklerle ilgili daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyor.