Türkiye’nin, Fırat Nehri’nin doğusunda Kürt güçlerin kontrolündeki alanlara operasyon düzenlemeye hazırlandığı iddia ediliyor. Bu gelişme Fırat’ın batısında kalan Tel Rıfat ve Münbiç’te, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki çatışmaları izliyor.
Türkiye’nin hedefinin, nehrin batısında SMO’nun ele geçirdiği topraklar ile doğusunda 2019’da gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekâtı ile kontrolü altına aldığı bölgeleri birleştirmek olduğu değerlendiriliyor. Burada Kobani kenti bulunuyor.
Çatışmanın taraflarından olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
PYD ve onun askeri kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG) SDG’nin omurgasını oluşturuyor. Türkiye terör örgütü saydığı bu yapıları PKK’nın Suriye uzantısı olarak görüyor.
“HTŞ’den henüz yanıt alamadık”
Salih Müslim yeni Şam rejimi ile Kürt yönetiminin geleceğine dair henüz bir müzakere süreci başlamadığını söyledi.
Heyet Tahrir Şam (HTŞ) Suriye’nin başkentini ele geçirip Beşar Esad yönetimini devirdiğinde Suriyeli Kürtlerden HTŞ’ye dair pozitif mesajlar geldi, muhaliflerin üç yıldızlı bayrağını tanıdıklarını ilan eden Kürt otoritesi diyaloğa hazır olduklarını bildirdi.
Şam’a gönderdikleri mesajlara “henüz yanıt alamadıklarını” söyleyen Müslim, yine de olası müzakereleri yürütmek üzere bir heyet hazırladıklarını, umutlu olduklarını belirtti.
Müslim, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın “HTŞ ve Kürtler arasında bir diyaloğu önlemek için aceleyle ve erkenden” Şam’a gitmiş olabileceğini düşündüğünü de söyledi.
HTŞ ile müzakerelerden istedikleri sonucu alamamaları halinde Şam’la bir çatışma ihtimali görüp görmediğinin sorulması üzerine Müslim, “Bu olmazsa kendimizi siyasi olarak savunacağız. Her şey masada ancak iyi niyetle yaklaşıyoruz” dedi.
Hem HTŞ hem SMO için “cihatçı” nitelemesi yapan Müslim, yine de HTŞ’nin geçmişte kendilerine yönelik operasyonlara katılmadığına dikkat çekti. Fakat bu yapının da “Türkiye ile koordinasyon halinde olduğunun” farkında olduklarını kaydetti.
İsrail askeri destek mi verecek?
İsrail basınında son günlerde çıkan “İsrail’in Suriyeli Kürtleri Türkiye’ye karşı koruması gerektiği” şeklindeki yorumların sorulması üzerine Müslim, “Özellikle İsrail’den değil, herkesten destek istediklerini” söyledi.
Salih Müslim, “İsraille iletişimimiz yok, eğer böyle bir (Kürtlere destek) açıklamaları varsa elbette takdirle karşılarız” dedi, Türkiye’nin Ortadoğu’da izlediği tutumun “İsrail’i de rahatsız ettiğini” savundu.
İsrailli Jerusalem Post gazetesi 9 Aralık tarihinde, “Suriye Kürtlerinin temsilcileri yardım ve koruma talebiyle İsrailli yetkililere başvurdu” diye yazmıştı.
İsrail’in Türkiye’ye karşı açık desteğinin SDG kontrolündeki bölgelerde yaşayan Arap halkları huzursuz edip etmeyeceği sorusu üzerine Müslim, “Mısır, Fas, Tunus, Körfez ülkeleri… tüm bu Arap ülkelerinin zaten İsraille ilişkisi var” dedi, Arap aşiretlerinin sırf bu yüzden kendileri aleyhine tutum almasını beklemediğini anlattı.
Esad’ın devrilmesiyle SDG bölgelerinde yaşayan bazı Arap aşiretlerinin yeni rejim lehine saf değiştirmesi Kürt idaresini iç baskıyla karşı karşıya bırakmıştı. Uzmanlar, Arap toplulukların Esad’a tercih ettikleri SDG’yi daha fazla desteklemek için bir gerekçe bulamayabileceğini belirtiyor.
ABD’nin katkısı azaldı mı?
Müslim, göreve geldiğinde Suriye’den asker çekmek istediğini söyleyen yeni ABD Başkanı Donald Trump ve ekibi ile henüz temas kurmadıklarını ancak hem Kongre’de hem de müstakbel hükümette konuyu geçmişten beri takip eden ve kendilerini destekleyen çok sayıda isim bulunduğunu savundu.
Türkiye’nin bir saldırı için Kobani etrafına yığınak yaptığını iddia eden Müslim, “karşı koymaya hazır olduklarını” söyledi.
Washington’un desteğinin 2019’a kıyasla değişip değişmediği sorulduğunda, “ABD’nin hâlâ bir ateşkes sağlanmasına çalıştığını” belirtti, kendilerine yönelik desteğinin azalmadığını belirtti.
Barış Pınarı Harekâtının yapıldığı 2019 yılında Trump “Türk ekonomisini mahvetme” tehdidinde bulunmuş, Kongre’nin Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeleri Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını teklif etmişti.
ABD’li önde gelen senatörler Lindsey Graham ve Chris Van Hollen yaptıkları ortak yazılı açıklama ile yeni bir saldırı halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına çalışacaklarını duyurdular.