İtalyan Yargıtay’ı, Türkiye’nin iadesini talep ettiği Barış Boyun hakkındaki Roma Mahkemesi kararını bozdu. Yüksek Mahkeme, Türkiye’nin sunduğu delilleri yetersiz ve güvenilmez bulurken Boyun’un etnik, siyasi ve dini kimliği nedeniyle Türkiye’de insan hakları ihlallerine uğrayabileceğini belirtti.
Kararı Dr. Gökhan Güneş ve avukat Ali Yıldız sosyal medya hesaplarından duyurdu.
Türkiye’nin delilleri yetersiz ve güvenilmez
TR724’ten Ensar Nur’un haberine göre, Yargıtay kararına göre, Türkiye’nin sunduğu deliller ciddi eksiklikler taşıyor. Mahkeme, delillerin “duyum niteliğinde” olduğunu, bazı suçlamaların ise geri alınmış ifadeler gibi güvenilir olmayan kaynaklara dayandığını belirtti. Ayrıca, Roma Mahkemesi’nin kararında İtalya’daki Milano merkezli soruşturmalara dayandığı, oysa iade prosedüründe yalnızca talep eden devletin (bu durumda Türkiye’nin) sunduğu delillerin dikkate alınabileceği vurgulandı.
Barış Boyun’un Kürt ve Alevi kimliğine vurgu yapan Yargıtay, Türkiye’de siyasi kimliği nedeniyle zulme uğrama riskinin göz ardı edildiğini belirtti. Boyun’un doğum yeri, dil yetkinliği, gazete arşivleri ve HDP ile bağları gibi belgeler mahkemeye sunulmuştu. Buna rağmen Roma Mahkemesi yalnızca yerel bir komisyonun kararına dayanarak bu iddiaları reddetmişti.
Cezaevi koşulları alarm veriyor
Yüksek Mahkeme, Türkiye’deki cezaevi koşulları hakkında çok sayıda uluslararası rapora işaret etti. Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Amnesty International, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Avrupa Komisyonu’nun raporlarında Türkiye’de sistematik işkence, keyfi tutuklamalar, aşırı kalabalık ve kötü muameleye dikkat çekiliyor.
Mahkeme, Roma Mahkemesi’nin yalnızca Türk hükümetinin Dumlu Cezaevi hakkındaki olumlu beyanlarına dayanmasını hukuka aykırı buldu. Avrupa Adalet Divanı’nın içtihatlarına da atıf yaparak, böyle bir değerlendirme için bağımsız, güvenilir ve güncel veriler gerektiğini hatırlattı.
AİHM kararları ve Türkiye’nin tavrı
Yargıtay kararında ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’ye karşı verdiği çok sayıda ihlal kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme ve AİHM kararlarını uygulamama gibi örnekler de hatırlatıldı. Bu durumun, Türkiye’nin insan hakları alanındaki güvenilirliğini zedelediği ve iade talebini daha da tartışmalı hale getirdiği vurgulandı.
Yargıtay, iade dosyasının eksik ve hatalı şekilde ele alındığını belirterek, yeni bir dairede yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. Yeni duruşmada Türkiye’nin sunduğu delillerin güvenilirliği, Boyun’un siyasi zulüm görme riski ve Türkiye’deki cezaevi koşullarının detaylı biçimde ele alınması istendi.
İtalyan Yargıtayı, 15 Temmuz ihlallerine karşı dayanışmaya ev sahipliği yapmıştı
Roma’daki Piazza Cavour Meydanı’nda bulunan Yargıtay binası, 13 Ekim 2016 tarihinde Türkiye’deki darbe girişiminin ardından yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla yargıçlar ve avukatların katıldığı sessiz bir oturma eylemine de şahitlik etmişti.
Yargı mensupları, avukatlar ve gazeteciler, Türkiye’deki gelişmelere karşı “assordante silenzio” (sağır edici sessizlik) ifadesiyle tanımlanan uluslararası kayıtsızlığa tepki göstermek üzere bir araya gelmişti.
Etkinlik, İtalya Yargıçlar Birliği’nin parçası “Area”, Roma Ceza Avukatları Derneği ve Ulusal Gazeteciler Federasyonu (FNSI) tarafından organize edilmişti. Protestonun ardından, Başsavcılık Kütüphanesi’nde bir panel düzenlenmişti.
Panel’de o dönemki Yargıtay Başkanı Giovanni Canzio ve Roma İstinaf Mahkemesi Başsavcısı Giovanni Salvi de konuşma yapmıştı.
Barış Boyun kimdir?
Barış Boyun’un liderliğini yaptığı organize suç örgütü, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Kasten Öldürme dahil 23 ayrı suçtan aranıyordu. Toplam 56 ayrı suç kaydı bulunan ve 3’ü cinayet olmak üzere; Kasten Yaralama, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet, Yağma vb. suçlarından Kırmızı Bülten’le aranan Boyun çetesine yönelik bugüne kadar Türkiye’de 26 ayrı operasyon düzenlendi. Bu operasyonlarda 317 kişi yakalanırken, 175’i tutuklandı, 100’ü hakkında adli kontrol kararı verildi.
Suç örgütü lideri Barış Boyun, 22 Mayıs 2024 tarihinde İtalya’da yapılan bir operasyonla yakalanmış ve Türkiye’ye iadesi talebiyle süreç başlatılmıştı.