Dünya genelinde aşırı sağ hareketler yükselişe geçerken mülteci sorunu da derin bir krize doğru yol alıyor.
Ancak bunun ters örnekler İskandinav ülkelerinden geliyor.
Danimarka’da 5 Haziran’da yapılan genel seçimlerden sol blok zaferle çıkmış ve Sosyal Demokrat Parti azınlık hükümeti kurulurken yeni yönetim, Birleşmiş Milletler (BM) kotasından sığınmacı kabul etmek üzere Birleşmiş BM Yüksek Komiserliği’ne başvurdu.
NTV’de yer alan habere göre, sol blok destekli Sosyal Demokrat Parti azınlık hükümeti, Danimarka’nın BM kotası çerçevesinde sığınmacı kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı.
Göçmen ve Uyum Bakanı Mattias Tesfaye, basına yaptığı açıklamada, Danimarka’nın bu yıl içinde sığınmacı alımına hazır olduğunu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne bildirdiğini ifade etti.
Gazete Duvar’daki habere göre, Tesfaye, ülkenin bu yıl içinde ne kadar sığınmacı alacağının belli olmadığını ancak gelecek seneden itibaren her yıl 500 sığınmacıyı kabul edeceklerini belirtti.
İktidarı sağ partilerden devralan Sosyal Demokratlar, önceki hükümetin çıkardığı, sığınmacıların bir adada toplanmasını öngören yasayı iptal etmiş, yabancılara yönelik sert düzenlemeleri yumuşatmaya başlamıştı.
Danimarka ve Norveç gibi ülkelerde sayı azlığından dolayı mülteci talebi konusunda olumlu adımlar atılırken özellikle İtalya ve Almanya’da ciddi sorunlar yaşanıyor.
İtalya’da aşırı sağ parti lideri Matteo Salvini, mültecilere yönelik ırkçı politikası ile tepkileri üzerine çekerken Almanya’da da yeni Hristiyan Sosyal Birliği Partisi’den İçişleri Bakanı Horst Seehofer, hükümet politikalarını katılaştırmakla biliniyor.