Yedi yıl süren görüşmelerin ardından varılan anlaşma, AB’nin Çin pazarında elini rahatlatacak. Anlaşmayla birlikte Avrupalı şirketlere daha adil rekabet şartları sağlanacağı belirtiliyor.
Avrupa Birliği (AB) ve Çin, yedi yıl süren müzakerelerin ardından, geleceğe yönelik yatırım anlaşmasının şartlarına ilişkin mutabakata vardı.
Müzakerelerin sona erdiğine ilişkin haberi, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yanı sıra Çin devlet televizyonu çarşamba günü duyurdu.
İki taraf arasında öğleden sonra düzenlenen video konferansa von der Leyen’in yanı sıra, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel katıldı.
Ayrıca Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da görüşmede yer aldı.
Söz konusu anlaşma, AB’nin, dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin ile ekonomik ilişkileri modernize etme yönündeki en kapsamlı teşebbüsü olma niteliğini taşıyor.
DW Türkçe’nin haberine göre, anlaşma kapsamında, Avrupalı şirketlerin Çin pazarına girmesinin kolaylaşması öngörülüyor.
Aynı zamanda anlaşma ile birlikte daha adil rekabet şartları ve yeni iş fırsatları mümkün kılınacak.
Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, söz konusu anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Anlaşmanın bir kilometre taşı olduğunu söyleyen Altmaier, yedi yıllık sürecin ardından mutabakata varılmış olmasını, “büyük bir başarı ve Avrupa’nın birlik ve beraberliğinin bir ifadesi” olarak nitelendirdi.
Altmaier, “Anlaşma, Avrupalı şirketler için Çin’de daha fazla pazara erişim ve hukuk güvenliğinin yanı sıra daha iyi bir rekabet ortamı anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
İŞ DÜNYASI MEMNUN
Anlaşmayla ilgili en büyük sevinç gösterisi, Alman otomobil endüstrisinden geldi. Otomobil Endüstrisi Derneği (VDA), yatırım anlaşmasının “Almanya, uluslararası ticaret ve rekabetin güçlendirilmesi” anlamına geldiğini söyledi.
Alman Sanayicileri Birliği (BDI) ise daha temkinli bir tavır benimseyerek “taşlı bir yol” vurgusu yaptı.
BDI Başkanı Joachim Lang, “Hayal kurmamalıyız. Bu anlaşma ile bile yatırımcılar Çin pazarına gerçekten serbest bir erişim elde etmiyor” uyarısında bulundu.
Anlaşmayı iş dünyası memnuniyetle karşılasa da, anlaşmadan ötürü AB’ye sert eleştiriler de yöneltildi.
Söz konusu eleştirilerin odağında, Çin’de insan haklarının durumu yer alıyor.
Komisyon Başkanı von der Leyen, anlaşmayla birlikte AB’nin eline “zorla çalıştırmayla mücadele etmek için bir koz” geçtiğini savundu.
