Dünyanın önde gelen medya kuruluşları harekatı manşete çıkardı.
İşte dünya basınında zeytin Dalı Operasyonu…
WASHINGTON POST: Afrin operasyonu Suriye’nin kuzeyinde farklı grupları destekleyen yabancı güçleri karşı karşıya getirebilir.
NEW YORK TIMES: “72 TÜRK UÇAĞI ABD DESTEKLİ GÜÇLERİ BOMBALADI”
New York Times, “72 Türk savaş uçağı Suriye’de ABD destekli Kürt güçleri bombaladı” dedi. Operasyon sırasında bir hava üssünün de bombaladığını belirten gazete, Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu savaşçılarının da sınırı geçerek Afrin’e girdiklerini ve Kürt militanlarıyla çatıştıkları bilgilerini de aktardı.
Haberde, “ABD’nin uyarılarına rağmen rest çeken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör tehdidi olarak nitelediği güçleri ezme sözünü verdi” yorumu da yapılıyor.
CNN INTERNATIONAL: “Türk jetleri vuruyor, askeri harekat derinleşiyor.
FINANCIAL TIMES: TÜRKİYE ABD´YE MEYDAN OKUDU VE SURİYE´YE OPERASYON BAŞLATTI
İngiltere´nin en saygın gazetelerinden Financial Times `Türkiye ABD´ye meydan okudu ve operasyon başlattı´ başlıklı yazısında, Türk savaş jetlerinin Suriye´nin kuzey doğusunu dün akşamdan itibaren bombalamaya başladığını yazdı. Financial Times, Suriye´deki savaşta yeni cephelerin açılmasının Türkiye’nin Suriye’dekileri destekleyen ABD ile ilişkilerini gerginleştireceği yorumunu yaptı.
BBC: TÜRK SAVAŞ UÇAKLARI AFRİN´E OPERASYON BAŞLATTI
İngiliz yayın kuruluşu BBC, Türk savaş uçaklarının Suriye´nin kuzeyine yönelik hava saldırılarında bulunduğunu ve bu hareketin Türkiye ile ABD arasındaki tansiyonu yükseltebileceğini yazdı. BBC, Türkiye’nin terör örgütü YPG´yi Afrin bölgesinden temizlemek istediğini de aktardı.
TELEGRAPH: TÜRKİYE ABD DESTEKLİ GRUPLARA SALDIRI BAŞLATTI
Gazete, Türk savaş uçaklarının Suriye´nin Afrin bölgesindeki ABD destekli terör örgütü YPG´ye karşı bombaladığını yazdı. Telegraph gazetesi, Türkiye´nin dün akşam başlattığı operasyonun, ABD´nin Türkiye ile Suriye arasında omurgasını terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin oluşturduğu 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü kuracağı planının ardından geldiğini ekledi.
GUARDİAN: TÜRKİYE SURİYE´DE KÜRT KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERİ BOMBALIYOR
Guardian da Türk jetlerinin Afrin bölgesini bombalamaya başladıklarını yazdı. Gazete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın YPG’ye karşı Türkiye’nin askeri sınır operasyonlarını genişleteceği sözünü de hatırlattı. Guardian, Zeytin Dalı adı verilen operasyonun terör örgütü YPG´nin Afrin´den temizlenmesini amaçladığını da aktardı
DER SPIEGEL: Türkiye uluslararası endişeye karşın Suriye’nin kuzeyinde çok kapsamlı bir operasyona başladı. Türk Genelkurmay’ı ABD’nin müttefiki YPG’ye karşı operasyonu başlattı.
LE MONDE: Erdoğan: “Afrin operasyonu başladı, sırada Menbiç var.”
RUSSIA TODAY: Türk Silahlı Kuvvetleri, Zeytin Dalı’nın ikinci gününde Afrin’e karadan girmeye başladı.
DAILY MAIL: TÜRKİYE SAVAŞ UÇAKLARIYLA SURİYE´YE OPERASYON BAŞLATTI
İngiliz Daily Mail gazetesi de, Türkiye’nin cumartesi günü `Zeytin Dalı´ operasyonu başlatarak terör örgütü YPG’yi Suriye’nin kuzeyinden temizlemeyi istediğini yazdı.
ALMAN MEDYASI
Alman Medyası da Afrin’e ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Operasyona ilişkin bazı gazeteler IŞİD ile mücadelenin TSK’nın Afrin’e girmesiyle zayıflayacağına dikkat çekti.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Türk silahlı kuvvetlerinin Afrin operasyonunu konu alan yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“ABD kararlı bir şekilde, köşeye sıkışan Kürtlerin yardımına koşacak mı? Batılı hükümetler Türkiye’nin siyasi ve stratejik önemi nedeniyle Erdoğan’ın çoğu hamlesine göz yumdular. Suriye’ye yapılan müdahale nedeniyle Washington ile Ankara’nın araları açılırsa, bu Moskova’nın işine gelir. Kürtler açısından ise yüz yıldır devam eden durum değişmez. Büyük devletler aralarındaki husumet ve stratejik anlaşmazlıkların faturasını Kürtlere çıkartıyorlar. Erdoğan’ın müdahalesi aynı zamanda IŞİD ile mücadeleye de zarar verecektir.”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinde ise şu satırları okuyoruz:
“Erdoğan Suriye’nin kuzeyindeki nefret ettiği Kürtlere karşı taarruza geçmekle, Rusya ile arasının bozulmasını da göze almış oluyor. Ama asıl endişe edilmesi gereken husus Türkiye Cumhurbaşkanı’nın kendini ABD Başkanı’ndan üstün görmesidir. Saldırıya uğrayan Kürtler ABD’nin IŞİD ile mücadeledeki müttefikidirler. Bundan birkaç yıl öncesine kadar Türkiye gibi bir ülkenin ABD’yi böylesine provoke edebileceği tasavvur edilemezdi. Erdoğan ülkesinin dünya liderliğinden elini çekmekte olduğu Donald Trump ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynayabileceğini düşünüyor. Türkiye Cumhurbaşkanı galiba bunu başaracak ve kriz bölgelerindeki diğer otokrat liderleri de benzeri saldırganlıklara özendirecek. Son derece kötü bir manzara.”
Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) olağanüstü kongresinde Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileriyle koalisyon görüşmelerine başlanması az oy farkıyla kabul edildi. Süddeutsche Zeitunggazetesi SPD’nin hükümet ortaklığından kârlı çıkacağına ihtimal vermiyor:
“Sonu kötüye varırsa, SPD Genel Başkanı Martin Schulz kendi yarattığı atmosferin kurbanı olur. Schulz genel seçime büyük koalisyonu istemeyen başbakan adayı olarak katılmıştı. Birlik partileri ve Merkel ile birlikte hükümet kurmanın partisini zehirleyeceğini düşünüyordu. SPD sonunda büyük koalisyon lehinde karar alırsa Martin Schulz seçimden önceki Martin Schulz’u unutturamaması yüzünden kaybetmiş olur. Başardığı takdirde ise SPD tutumunu değiştirmek zorunda kalacaktır. Büyük koalisyon artık ‘kötülerin iyisi olarak’ görülmemelidir. Bir parti tıpkı uçmaktan korkan bir yolcunun Jumbo jete binmesi gibi büyük koalisyona bu kadar gönülsüzce ortak olursa kendini toparlayamaz.”
Die Welt gazetesi SPD kongresindeki oylama sonucunu yorumluyor:
“SPD, kendine karşı ürkekçe savunup, muhtemel koalisyon ortağına sert çıkarak Birlik partileriyle koalisyonu görüşmeyi kabul etti ve aynı zamanda sosyal politikalara odaklanmış kitle partisi korsesini giydi. İlerde başbakan çıkarmayı telaffuz eden bir parti bu kadarıyla yetinemez. Böyle bir parti, istikrarlı Alman hükümeti boyutu kadar istikrarsız dünyadaki Alman hükümeti boyutunu da en sosyal politikalarda öne çıkardığı konulardaki gibi heyecanla tartışmalıdır. Bonn’daki kongrede bundan eser yoktu. Bütün parti üyelerinin katılabileceği koalisyon anlaşmasıyla ilgili oylama öncesinde umarız bunun farkına varılır.”
Dünyanın önde gelen medya kuruluşları harekatı manşete çıkardı.
İşte dünya basınında zeytin Dalı Operasyonu…
WASHINGTON POST: Afrin operasyonu Suriye’nin kuzeyinde farklı grupları destekleyen yabancı güçleri karşı karşıya getirebilir.
NEW YORK TIMES: “72 TÜRK UÇAĞI ABD DESTEKLİ GÜÇLERİ BOMBALADI”
New York Times, “72 Türk savaş uçağı Suriye’de ABD destekli Kürt güçleri bombaladı” dedi. Operasyon sırasında bir hava üssünün de bombaladığını belirten gazete, Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu savaşçılarının da sınırı geçerek Afrin’e girdiklerini ve Kürt militanlarıyla çatıştıkları bilgilerini de aktardı.
Haberde, “ABD’nin uyarılarına rağmen rest çeken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör tehdidi olarak nitelediği güçleri ezme sözünü verdi” yorumu da yapılıyor.
CNN INTERNATIONAL: “Türk jetleri vuruyor, askeri harekat derinleşiyor.
FINANCIAL TIMES: TÜRKİYE ABD´YE MEYDAN OKUDU VE SURİYE´YE OPERASYON BAŞLATTI
İngiltere´nin en saygın gazetelerinden Financial Times `Türkiye ABD´ye meydan okudu ve operasyon başlattı´ başlıklı yazısında, Türk savaş jetlerinin Suriye´nin kuzey doğusunu dün akşamdan itibaren bombalamaya başladığını yazdı. Financial Times, Suriye´deki savaşta yeni cephelerin açılmasının Türkiye’nin Suriye’dekileri destekleyen ABD ile ilişkilerini gerginleştireceği yorumunu yaptı.
BBC: TÜRK SAVAŞ UÇAKLARI AFRİN´E OPERASYON BAŞLATTI
İngiliz yayın kuruluşu BBC, Türk savaş uçaklarının Suriye´nin kuzeyine yönelik hava saldırılarında bulunduğunu ve bu hareketin Türkiye ile ABD arasındaki tansiyonu yükseltebileceğini yazdı. BBC, Türkiye’nin terör örgütü YPG´yi Afrin bölgesinden temizlemek istediğini de aktardı.
TELEGRAPH: TÜRKİYE ABD DESTEKLİ GRUPLARA SALDIRI BAŞLATTI
Gazete, Türk savaş uçaklarının Suriye´nin Afrin bölgesindeki ABD destekli terör örgütü YPG´ye karşı bombaladığını yazdı. Telegraph gazetesi, Türkiye´nin dün akşam başlattığı operasyonun, ABD´nin Türkiye ile Suriye arasında omurgasını terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin oluşturduğu 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü kuracağı planının ardından geldiğini ekledi.
GUARDİAN: TÜRKİYE SURİYE´DE KÜRT KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERİ BOMBALIYOR
Guardian da Türk jetlerinin Afrin bölgesini bombalamaya başladıklarını yazdı. Gazete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın YPG’ye karşı Türkiye’nin askeri sınır operasyonlarını genişleteceği sözünü de hatırlattı. Guardian, Zeytin Dalı adı verilen operasyonun terör örgütü YPG´nin Afrin´den temizlenmesini amaçladığını da aktardı
DER SPIEGEL: Türkiye uluslararası endişeye karşın Suriye’nin kuzeyinde çok kapsamlı bir operasyona başladı. Türk Genelkurmay’ı ABD’nin müttefiki YPG’ye karşı operasyonu başlattı.
LE MONDE: Erdoğan: “Afrin operasyonu başladı, sırada Menbiç var.”
RUSSIA TODAY: Türk Silahlı Kuvvetleri, Zeytin Dalı’nın ikinci gününde Afrin’e karadan girmeye başladı.
DAILY MAIL: TÜRKİYE SAVAŞ UÇAKLARIYLA SURİYE´YE OPERASYON BAŞLATTI
İngiliz Daily Mail gazetesi de, Türkiye’nin cumartesi günü `Zeytin Dalı´ operasyonu başlatarak terör örgütü YPG’yi Suriye’nin kuzeyinden temizlemeyi istediğini yazdı.
ALMAN MEDYASI
Alman Medyası da Afrin’e ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Operasyona ilişkin bazı gazeteler IŞİD ile mücadelenin TSK’nın Afrin’e girmesiyle zayıflayacağına dikkat çekti.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Türk silahlı kuvvetlerinin Afrin operasyonunu konu alan yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“ABD kararlı bir şekilde, köşeye sıkışan Kürtlerin yardımına koşacak mı? Batılı hükümetler Türkiye’nin siyasi ve stratejik önemi nedeniyle Erdoğan’ın çoğu hamlesine göz yumdular. Suriye’ye yapılan müdahale nedeniyle Washington ile Ankara’nın araları açılırsa, bu Moskova’nın işine gelir. Kürtler açısından ise yüz yıldır devam eden durum değişmez. Büyük devletler aralarındaki husumet ve stratejik anlaşmazlıkların faturasını Kürtlere çıkartıyorlar. Erdoğan’ın müdahalesi aynı zamanda IŞİD ile mücadeleye de zarar verecektir.”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinde ise şu satırları okuyoruz:
“Erdoğan Suriye’nin kuzeyindeki nefret ettiği Kürtlere karşı taarruza geçmekle, Rusya ile arasının bozulmasını da göze almış oluyor. Ama asıl endişe edilmesi gereken husus Türkiye Cumhurbaşkanı’nın kendini ABD Başkanı’ndan üstün görmesidir. Saldırıya uğrayan Kürtler ABD’nin IŞİD ile mücadeledeki müttefikidirler. Bundan birkaç yıl öncesine kadar Türkiye gibi bir ülkenin ABD’yi böylesine provoke edebileceği tasavvur edilemezdi. Erdoğan ülkesinin dünya liderliğinden elini çekmekte olduğu Donald Trump ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynayabileceğini düşünüyor. Türkiye Cumhurbaşkanı galiba bunu başaracak ve kriz bölgelerindeki diğer otokrat liderleri de benzeri saldırganlıklara özendirecek. Son derece kötü bir manzara.”
Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) olağanüstü kongresinde Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileriyle koalisyon görüşmelerine başlanması az oy farkıyla kabul edildi. Süddeutsche Zeitunggazetesi SPD’nin hükümet ortaklığından kârlı çıkacağına ihtimal vermiyor:
“Sonu kötüye varırsa, SPD Genel Başkanı Martin Schulz kendi yarattığı atmosferin kurbanı olur. Schulz genel seçime büyük koalisyonu istemeyen başbakan adayı olarak katılmıştı. Birlik partileri ve Merkel ile birlikte hükümet kurmanın partisini zehirleyeceğini düşünüyordu. SPD sonunda büyük koalisyon lehinde karar alırsa Martin Schulz seçimden önceki Martin Schulz’u unutturamaması yüzünden kaybetmiş olur. Başardığı takdirde ise SPD tutumunu değiştirmek zorunda kalacaktır. Büyük koalisyon artık ‘kötülerin iyisi olarak’ görülmemelidir. Bir parti tıpkı uçmaktan korkan bir yolcunun Jumbo jete binmesi gibi büyük koalisyona bu kadar gönülsüzce ortak olursa kendini toparlayamaz.”
Die Welt gazetesi SPD kongresindeki oylama sonucunu yorumluyor:
“SPD, kendine karşı ürkekçe savunup, muhtemel koalisyon ortağına sert çıkarak Birlik partileriyle koalisyonu görüşmeyi kabul etti ve aynı zamanda sosyal politikalara odaklanmış kitle partisi korsesini giydi. İlerde başbakan çıkarmayı telaffuz eden bir parti bu kadarıyla yetinemez. Böyle bir parti, istikrarlı Alman hükümeti boyutu kadar istikrarsız dünyadaki Alman hükümeti boyutunu da en sosyal politikalarda öne çıkardığı konulardaki gibi heyecanla tartışmalıdır. Bonn’daki kongrede bundan eser yoktu. Bütün parti üyelerinin katılabileceği koalisyon anlaşmasıyla ilgili oylama öncesinde umarız bunun farkına varılır.”