Zaman Gazetesi, Gezi’de ne yaptı?

Tr724’ten Yusuf Dereli’nin haberine göre Osman Kavala tartışmaları Gezi eylemlerini yeniden gündeme getirdi. Eylemleri destekleyen kesime göre Zaman Gazetesi, Gezi olayları sırasında AKP rejimini destekledi. Bunu iddia edenler Zaman’ın attığı bir-iki manşeti ‘delil’ olarak sunuyor. AKP yandaşlarına göre ise Cemaat, Gezicileri destekledi. Hatta bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan, Zaman’ı ‘eylemcileri tahrik etmek’le suçladı. Peki gerçekten Zaman ne yaptı? Biz Zaman’ın haber ve yorumlarını kronolojik olarak aktaralım, kararı siz verin…

29 MAYIS: YIKIM BAŞLADI, TEPKİ BÜYÜK

Zaman, konuya ilişkin ilk haberini 29 Mayıs’ta girdi. Haber birinci sayfadan ikinci haber olarak fotolu verilmişti. ‘Gezi Parkında yıkım başladı, tepki büyük’ başlıklı haberde yıkıma karşı çıkan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın sosyal medya paylaşımına yer veriliyordu. Ayrıca Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği ve Ayaspaşa Derneği üyeleri, parkın yıkılmasının hukuka aykırı olduğunu söylüyordu haberde.

        

      

       

      

       

KADIN YAZARLAR: AĞAÇLAR KESİLMESİN

30 Mayıs’ta ise kadın yazarların ‘ağaçlar kesilmesin’ çağrısı birinci sayfaya taşındı. Bir gün sonra ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, hükümeti sükunete çağırdığı açıklamaları gazetenin manşetindeydi. Kılıç, “Dayatmalar, demokratik hukuk devletinin sicilini bozar.” diyordu. Bu arada gazetenin yorum sayfalarında da farklı yazarlar tarafından ağaçların kesilmemesi gerektiği belirtiliyordu.

ABDULLAH GÜL MANŞETE TAŞINDI

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘sağduyu’ çağrısı ve hükümete yönelik uyarıları da 2 Haziran’da yine Zaman’ın manşetine taşındı: ‘Eylemcilere sükunet, hükümete ‘kaygılara kulak ver’ çağrısı… Olaylar çıktıktan sonraki 5 gün boyunca Zaman hem haberleri hem de yorumlarıyla ağaçların kesilmesine karşı çıktı. Hükümetin sert tavrını eleştirdi, halkın taleplerine kulak vermesini istedi.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI MANŞETTE

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı da yine Zaman’ın manşetine taşındı o dönem. Ancak 2 Haziran’dan sonra olaylar çığırından çıktı. 3 Haziran’da ise ‘Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü’ manşeti vardı gazetede. Bu manşeti özellikle Gezi eylemlerini destekleyenler, ‘Zaman’ın hükümeti desteklediğini’ ileri sürmek için sürekli paylaşıyor. İyi niyetli eylemcilerin arasına sızan bazı provokatörlerin şiddeti körüklediği yalan mı? Böyle bir eylemde, çevre hassasiyetiyle bir araya gelmiş binlerce insanın arasında provokatörlerin olmaması mümkün mü?

DUMANLI’DAN HÜKÜMETE: MİLLETE KULAK TIKAMAYIN

Ekrem Dumanlı 3 Haziran’da ‘Basiret lütfen’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hükümetin, halkın taleplerine kulak tıkamasını eleştiriyordu Dumanlı: “Bizim ülkemizde halkı doğrudan ilgilendiren icraatlarda vatandaşın görüşüne pek önem verilmiyor. İnsanların görüşlerini alarak ve onları ikna ederek yönetmek gerekiyor ki art niyetli kişi ve örgütlere fırsat verilmesin…”

GÜL: MESAJ ALINMIŞTIR

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘Mesaj alınmıştır’ açıklaması da yine Zaman’ın manşetinde yer buldu. Hükümetin sert tavrını eleştiren Gül, “Demokrasi sadece seçim demek değildir.” diyordu haberde. 16 Haziran’da çadırların yakıldığı operasyonda Zaman yine eylemcilerin yanında yer aldı. Sağduyu çağrılarının karşılık bulmadığını yazdı. Yazarlarından Nazan Bekiroğlu’nun yazısı birinci sayfadan verildi. “Bu gençler hepimizin” diyordu Bekiroğlu…

KÖRÜ KÖRÜNE ELEŞTİRMEK İNSAFSIZLIK

Zaman’ın söz konusu dönemde yayınladığı haberler, attığı manşetler ve yorum sayfasına taşıdığı yazılar arşivlerde duruyor.  Zaman, Gezi eylemleri sırasında bütün haber ve yorumlarında sadece sağduyu ve sükunet çağrısı yaptı. Buna inanmayan, girsin arşivlere baksın… Bütün bunlara rağmen Zaman’ın Gezi eylemleri sırasında AKP rejiminin yanında yer aldığını söylemek (kötü niyet yoksa) en hafif tarifiyle insafsızlıktır.

Tr724’ten Yusuf Dereli’nin haberine göre Osman Kavala tartışmaları Gezi eylemlerini yeniden gündeme getirdi. Eylemleri destekleyen kesime göre Zaman Gazetesi, Gezi olayları sırasında AKP rejimini destekledi. Bunu iddia edenler Zaman’ın attığı bir-iki manşeti ‘delil’ olarak sunuyor. AKP yandaşlarına göre ise Cemaat, Gezicileri destekledi. Hatta bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan, Zaman’ı ‘eylemcileri tahrik etmek’le suçladı. Peki gerçekten Zaman ne yaptı? Biz Zaman’ın haber ve yorumlarını kronolojik olarak aktaralım, kararı siz verin…

29 MAYIS: YIKIM BAŞLADI, TEPKİ BÜYÜK

Zaman, konuya ilişkin ilk haberini 29 Mayıs’ta girdi. Haber birinci sayfadan ikinci haber olarak fotolu verilmişti. ‘Gezi Parkında yıkım başladı, tepki büyük’ başlıklı haberde yıkıma karşı çıkan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın sosyal medya paylaşımına yer veriliyordu. Ayrıca Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği ve Ayaspaşa Derneği üyeleri, parkın yıkılmasının hukuka aykırı olduğunu söylüyordu haberde.

        

      

       

      

       

KADIN YAZARLAR: AĞAÇLAR KESİLMESİN

30 Mayıs’ta ise kadın yazarların ‘ağaçlar kesilmesin’ çağrısı birinci sayfaya taşındı. Bir gün sonra ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, hükümeti sükunete çağırdığı açıklamaları gazetenin manşetindeydi. Kılıç, “Dayatmalar, demokratik hukuk devletinin sicilini bozar.” diyordu. Bu arada gazetenin yorum sayfalarında da farklı yazarlar tarafından ağaçların kesilmemesi gerektiği belirtiliyordu.

ABDULLAH GÜL MANŞETE TAŞINDI

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘sağduyu’ çağrısı ve hükümete yönelik uyarıları da 2 Haziran’da yine Zaman’ın manşetine taşındı: ‘Eylemcilere sükunet, hükümete ‘kaygılara kulak ver’ çağrısı… Olaylar çıktıktan sonraki 5 gün boyunca Zaman hem haberleri hem de yorumlarıyla ağaçların kesilmesine karşı çıktı. Hükümetin sert tavrını eleştirdi, halkın taleplerine kulak vermesini istedi.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI MANŞETTE

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı da yine Zaman’ın manşetine taşındı o dönem. Ancak 2 Haziran’dan sonra olaylar çığırından çıktı. 3 Haziran’da ise ‘Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü’ manşeti vardı gazetede. Bu manşeti özellikle Gezi eylemlerini destekleyenler, ‘Zaman’ın hükümeti desteklediğini’ ileri sürmek için sürekli paylaşıyor. İyi niyetli eylemcilerin arasına sızan bazı provokatörlerin şiddeti körüklediği yalan mı? Böyle bir eylemde, çevre hassasiyetiyle bir araya gelmiş binlerce insanın arasında provokatörlerin olmaması mümkün mü?

DUMANLI’DAN HÜKÜMETE: MİLLETE KULAK TIKAMAYIN

Ekrem Dumanlı 3 Haziran’da ‘Basiret lütfen’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hükümetin, halkın taleplerine kulak tıkamasını eleştiriyordu Dumanlı: “Bizim ülkemizde halkı doğrudan ilgilendiren icraatlarda vatandaşın görüşüne pek önem verilmiyor. İnsanların görüşlerini alarak ve onları ikna ederek yönetmek gerekiyor ki art niyetli kişi ve örgütlere fırsat verilmesin…”

GÜL: MESAJ ALINMIŞTIR

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘Mesaj alınmıştır’ açıklaması da yine Zaman’ın manşetinde yer buldu. Hükümetin sert tavrını eleştiren Gül, “Demokrasi sadece seçim demek değildir.” diyordu haberde. 16 Haziran’da çadırların yakıldığı operasyonda Zaman yine eylemcilerin yanında yer aldı. Sağduyu çağrılarının karşılık bulmadığını yazdı. Yazarlarından Nazan Bekiroğlu’nun yazısı birinci sayfadan verildi. “Bu gençler hepimizin” diyordu Bekiroğlu…

KÖRÜ KÖRÜNE ELEŞTİRMEK İNSAFSIZLIK

Zaman’ın söz konusu dönemde yayınladığı haberler, attığı manşetler ve yorum sayfasına taşıdığı yazılar arşivlerde duruyor.  Zaman, Gezi eylemleri sırasında bütün haber ve yorumlarında sadece sağduyu ve sükunet çağrısı yaptı. Buna inanmayan, girsin arşivlere baksın… Bütün bunlara rağmen Zaman’ın Gezi eylemleri sırasında AKP rejiminin yanında yer aldığını söylemek (kötü niyet yoksa) en hafif tarifiyle insafsızlıktır.

Tr724’ten Yusuf Dereli’nin haberine göre Osman Kavala tartışmaları Gezi eylemlerini yeniden gündeme getirdi. Eylemleri destekleyen kesime göre Zaman Gazetesi, Gezi olayları sırasında AKP rejimini destekledi. Bunu iddia edenler Zaman’ın attığı bir-iki manşeti ‘delil’ olarak sunuyor. AKP yandaşlarına göre ise Cemaat, Gezicileri destekledi. Hatta bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan, Zaman’ı ‘eylemcileri tahrik etmek’le suçladı. Peki gerçekten Zaman ne yaptı? Biz Zaman’ın haber ve yorumlarını kronolojik olarak aktaralım, kararı siz verin…

29 MAYIS: YIKIM BAŞLADI, TEPKİ BÜYÜK

Zaman, konuya ilişkin ilk haberini 29 Mayıs’ta girdi. Haber birinci sayfadan ikinci haber olarak fotolu verilmişti. ‘Gezi Parkında yıkım başladı, tepki büyük’ başlıklı haberde yıkıma karşı çıkan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın sosyal medya paylaşımına yer veriliyordu. Ayrıca Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği ve Ayaspaşa Derneği üyeleri, parkın yıkılmasının hukuka aykırı olduğunu söylüyordu haberde.

        

      

       

      

       

KADIN YAZARLAR: AĞAÇLAR KESİLMESİN

30 Mayıs’ta ise kadın yazarların ‘ağaçlar kesilmesin’ çağrısı birinci sayfaya taşındı. Bir gün sonra ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, hükümeti sükunete çağırdığı açıklamaları gazetenin manşetindeydi. Kılıç, “Dayatmalar, demokratik hukuk devletinin sicilini bozar.” diyordu. Bu arada gazetenin yorum sayfalarında da farklı yazarlar tarafından ağaçların kesilmemesi gerektiği belirtiliyordu.

ABDULLAH GÜL MANŞETE TAŞINDI

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘sağduyu’ çağrısı ve hükümete yönelik uyarıları da 2 Haziran’da yine Zaman’ın manşetine taşındı: ‘Eylemcilere sükunet, hükümete ‘kaygılara kulak ver’ çağrısı… Olaylar çıktıktan sonraki 5 gün boyunca Zaman hem haberleri hem de yorumlarıyla ağaçların kesilmesine karşı çıktı. Hükümetin sert tavrını eleştirdi, halkın taleplerine kulak vermesini istedi.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI MANŞETTE

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı da yine Zaman’ın manşetine taşındı o dönem. Ancak 2 Haziran’dan sonra olaylar çığırından çıktı. 3 Haziran’da ise ‘Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü’ manşeti vardı gazetede. Bu manşeti özellikle Gezi eylemlerini destekleyenler, ‘Zaman’ın hükümeti desteklediğini’ ileri sürmek için sürekli paylaşıyor. İyi niyetli eylemcilerin arasına sızan bazı provokatörlerin şiddeti körüklediği yalan mı? Böyle bir eylemde, çevre hassasiyetiyle bir araya gelmiş binlerce insanın arasında provokatörlerin olmaması mümkün mü?

DUMANLI’DAN HÜKÜMETE: MİLLETE KULAK TIKAMAYIN

Ekrem Dumanlı 3 Haziran’da ‘Basiret lütfen’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hükümetin, halkın taleplerine kulak tıkamasını eleştiriyordu Dumanlı: “Bizim ülkemizde halkı doğrudan ilgilendiren icraatlarda vatandaşın görüşüne pek önem verilmiyor. İnsanların görüşlerini alarak ve onları ikna ederek yönetmek gerekiyor ki art niyetli kişi ve örgütlere fırsat verilmesin…”

GÜL: MESAJ ALINMIŞTIR

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘Mesaj alınmıştır’ açıklaması da yine Zaman’ın manşetinde yer buldu. Hükümetin sert tavrını eleştiren Gül, “Demokrasi sadece seçim demek değildir.” diyordu haberde. 16 Haziran’da çadırların yakıldığı operasyonda Zaman yine eylemcilerin yanında yer aldı. Sağduyu çağrılarının karşılık bulmadığını yazdı. Yazarlarından Nazan Bekiroğlu’nun yazısı birinci sayfadan verildi. “Bu gençler hepimizin” diyordu Bekiroğlu…

KÖRÜ KÖRÜNE ELEŞTİRMEK İNSAFSIZLIK

Zaman’ın söz konusu dönemde yayınladığı haberler, attığı manşetler ve yorum sayfasına taşıdığı yazılar arşivlerde duruyor.  Zaman, Gezi eylemleri sırasında bütün haber ve yorumlarında sadece sağduyu ve sükunet çağrısı yaptı. Buna inanmayan, girsin arşivlere baksın… Bütün bunlara rağmen Zaman’ın Gezi eylemleri sırasında AKP rejiminin yanında yer aldığını söylemek (kötü niyet yoksa) en hafif tarifiyle insafsızlıktır.

Tr724’ten Yusuf Dereli’nin haberine göre Osman Kavala tartışmaları Gezi eylemlerini yeniden gündeme getirdi. Eylemleri destekleyen kesime göre Zaman Gazetesi, Gezi olayları sırasında AKP rejimini destekledi. Bunu iddia edenler Zaman’ın attığı bir-iki manşeti ‘delil’ olarak sunuyor. AKP yandaşlarına göre ise Cemaat, Gezicileri destekledi. Hatta bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan, Zaman’ı ‘eylemcileri tahrik etmek’le suçladı. Peki gerçekten Zaman ne yaptı? Biz Zaman’ın haber ve yorumlarını kronolojik olarak aktaralım, kararı siz verin…

29 MAYIS: YIKIM BAŞLADI, TEPKİ BÜYÜK

Zaman, konuya ilişkin ilk haberini 29 Mayıs’ta girdi. Haber birinci sayfadan ikinci haber olarak fotolu verilmişti. ‘Gezi Parkında yıkım başladı, tepki büyük’ başlıklı haberde yıkıma karşı çıkan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın sosyal medya paylaşımına yer veriliyordu. Ayrıca Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği ve Ayaspaşa Derneği üyeleri, parkın yıkılmasının hukuka aykırı olduğunu söylüyordu haberde.

        

      

       

      

       

KADIN YAZARLAR: AĞAÇLAR KESİLMESİN

30 Mayıs’ta ise kadın yazarların ‘ağaçlar kesilmesin’ çağrısı birinci sayfaya taşındı. Bir gün sonra ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, hükümeti sükunete çağırdığı açıklamaları gazetenin manşetindeydi. Kılıç, “Dayatmalar, demokratik hukuk devletinin sicilini bozar.” diyordu. Bu arada gazetenin yorum sayfalarında da farklı yazarlar tarafından ağaçların kesilmemesi gerektiği belirtiliyordu.

ABDULLAH GÜL MANŞETE TAŞINDI

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘sağduyu’ çağrısı ve hükümete yönelik uyarıları da 2 Haziran’da yine Zaman’ın manşetine taşındı: ‘Eylemcilere sükunet, hükümete ‘kaygılara kulak ver’ çağrısı… Olaylar çıktıktan sonraki 5 gün boyunca Zaman hem haberleri hem de yorumlarıyla ağaçların kesilmesine karşı çıktı. Hükümetin sert tavrını eleştirdi, halkın taleplerine kulak vermesini istedi.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI MANŞETTE

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı da yine Zaman’ın manşetine taşındı o dönem. Ancak 2 Haziran’dan sonra olaylar çığırından çıktı. 3 Haziran’da ise ‘Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü’ manşeti vardı gazetede. Bu manşeti özellikle Gezi eylemlerini destekleyenler, ‘Zaman’ın hükümeti desteklediğini’ ileri sürmek için sürekli paylaşıyor. İyi niyetli eylemcilerin arasına sızan bazı provokatörlerin şiddeti körüklediği yalan mı? Böyle bir eylemde, çevre hassasiyetiyle bir araya gelmiş binlerce insanın arasında provokatörlerin olmaması mümkün mü?

DUMANLI’DAN HÜKÜMETE: MİLLETE KULAK TIKAMAYIN

Ekrem Dumanlı 3 Haziran’da ‘Basiret lütfen’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hükümetin, halkın taleplerine kulak tıkamasını eleştiriyordu Dumanlı: “Bizim ülkemizde halkı doğrudan ilgilendiren icraatlarda vatandaşın görüşüne pek önem verilmiyor. İnsanların görüşlerini alarak ve onları ikna ederek yönetmek gerekiyor ki art niyetli kişi ve örgütlere fırsat verilmesin…”

GÜL: MESAJ ALINMIŞTIR

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘Mesaj alınmıştır’ açıklaması da yine Zaman’ın manşetinde yer buldu. Hükümetin sert tavrını eleştiren Gül, “Demokrasi sadece seçim demek değildir.” diyordu haberde. 16 Haziran’da çadırların yakıldığı operasyonda Zaman yine eylemcilerin yanında yer aldı. Sağduyu çağrılarının karşılık bulmadığını yazdı. Yazarlarından Nazan Bekiroğlu’nun yazısı birinci sayfadan verildi. “Bu gençler hepimizin” diyordu Bekiroğlu…

KÖRÜ KÖRÜNE ELEŞTİRMEK İNSAFSIZLIK

Zaman’ın söz konusu dönemde yayınladığı haberler, attığı manşetler ve yorum sayfasına taşıdığı yazılar arşivlerde duruyor.  Zaman, Gezi eylemleri sırasında bütün haber ve yorumlarında sadece sağduyu ve sükunet çağrısı yaptı. Buna inanmayan, girsin arşivlere baksın… Bütün bunlara rağmen Zaman’ın Gezi eylemleri sırasında AKP rejiminin yanında yer aldığını söylemek (kötü niyet yoksa) en hafif tarifiyle insafsızlıktır.