Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Yeşilçam’ın karikatür imam tiplemesi bile Hatipoğlu gibiler kadar din algısına zarar vermemiştir”

by aktifhabercom
May 2, 2021
“Yeşilçam’ın karikatür imam tiplemesi bile Hatipoğlu gibiler kadar din algısına zarar vermemiştir”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“‘Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?’ diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün.”


Nihat Hatipoğlu’na şunu sormak isterdim: Hocam size Müslümanların Güzin ablası demek caiz midir? Elbette ki bu konuda onun fetvasına ihtiyacım yok, ancak cevabını cidden merak ediyorum. Diğer konulardaki gibi eğlenceli bir cevap verir miydi dersiniz?

O bir hoca, kelimenin bütün anlamlarıyla hoca… Üniversitede öğretim üyesi hatta rektör; isminin yanında Prof. Dr. ibareleri var. Ama asıl Atv’deki şov programıyla bu unvanı hak ediyor. Ağlamaklı kıssalar anlatarak başladığı televizyon starlığı kariyerine, kalabalık kitlelerin önünde stand-uplarla devam ediyor. Cevaplar kadar sorular da enteresan ve Hatipoğlu ününü biraz da onlara borçlu.


Konular ve bağlamlar farklı olsa da bir dönemin dert ablası Güzin Sayar’a benzetmemin sebebi işte o sorular. Güzin Abla, yayıncılığın dijitalleşmediği yıllarda her gün çuvallar dolusu mektup alırdı. Bir fenomen haline geldikten sonra ilginin düşmemesi adına kurgulanmış sorular da işin içine katıldı. Doğal ortamda yetişen absürtlükler de bir yere kadar.

Nihat Hoca da “Hıristiyan doktora sünnet olmanın sakıncası var mı?” türü cinliklerle ilgiyi hep canlı tutuyor. Halkın büyük çoğunluğunun din algısı ve bilgisi organik absürtlük üretmek için yeterli. Yine de ‘yok artık’ dedirtecek soruların şovu zenginleştirmek üzere kurgulandığını düşünüyorum. Belki de hâlâ topluma hüsnü zan etmeye çalışmamdan kaynaklı bir yanılsama.

Eski Yeşilçam filmlerinde karikatür bir imam tiplemesi vardı. Amerikalı evsizler gibi saçı sakalı kirli ve karışık, çoğunlukla ağzında diş eksik, alabildiğine çirkin bir karakterdi bu. Fazlasıyla yobaz olduğunu eklememe gerek yok herhalde. İşte o tip, Hatipoğlu gibiler kadar din algısına zarar vermemiştir. Bir taraftan oteline kaçak kat çıktığı iddia edilen bir turizm yatırımcısı, öte yandan gasp edilip İslami Bilimler Üniversitesine dönüştürülen üniversitenin rektörü… aynı zamanda YÖK üyesi ve televizyon starı. Fakirlere sabrı telkin eden bir milyoner.

Ücret mukabili gittiği şehir turnelerini de unutmayalım. Popüler kültür tezgahında satılan bir metaya dönüştü din. Albenili bir sosyete pazarı tezgahı da değil bu; yan tezgahtaki adamın kafasına sütyen takarak bağırdığı üçüncü sınıf bir taşra pazarı burası. Sorular, cevaplar ve ortam öylesine itici ki aklı başında kimse o tezgahtan alışveriş yapmaz. Böyle sunulan bir dine ilgi duymaz. Daimi müşterileri dışında dönüp bakan bile olmaz. Alay ve küçümseme amaçlı ilgiler hariç elbette.

Muhatapların önemli bir kısmı bunun bir şov olduğunun farkında ve rollerini oynarken gülmekten kendini alamıyor. Az sayıda samimi soru soran ise konuşması bitmeden kopan kahkaha tufanını anlamlandırmaya çalışıyor. “Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?” diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün. Bunlar olacak ki ‘caps’ yapılsın, sosyal medyada yüzlerce paylaşım alsın ve reytingler fırlasın.

Levent Kırca bir din adamı tiplemesi yapsa herhalde ortaya Nihat Hatipoğlu çıkardı. Erdoğan’ın, rejimini ayakta tutabilmek için kullandığı araçların başında din geliyor ve bütün versiyonlarını sahaya sürüyor. İçki yasağında olduğu gibi yerine göre bir gerilim üretme makinesi… Kemik tabanını bunlarla kenetliyor. Bu bölümün çobanı Hayrettin Karaman. İslamcıların eskiden ‘geleneksel Müslüman’ diyerek aşağıladığı cami cemaatini Diyanet aracılığıyla yönlendiriyor. Bu iletişim kanalını sürekli açık bırakmak adına salgında bile camileri kapatmıyor. Bir toplumsal uyuşturucu olarak ise Hatipoğlu’ndan yararlanıyor. Tabir yerindeyse ‘Ramazan Müslümanlarını’ da bu yolla kapsama alanına alıyor.

Erdoğan, dini bir ticari ve siyasi meta olarak görüyor. Bu anlamda ‘dinci’ ya da ‘İslamcı’ denebilir. Ancak literatürde geçen anlamıyla bir Siyasal İslamcı değil. Öyle olsa ilk önce Hatipoğlu’nu sustururdu. İşine İslamcı algısı yaradığı için o rolü yapıyor. Tıpkı bir dönem en hızlı Avrupa Birliği yanlısı göründüğü gibi. Gemisini yürütmek, gemiciklerini garanti altına almak için en seküler başkan rolü oynarken bile görebiliriz.

“‘Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?’ diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün.”


Nihat Hatipoğlu’na şunu sormak isterdim: Hocam size Müslümanların Güzin ablası demek caiz midir? Elbette ki bu konuda onun fetvasına ihtiyacım yok, ancak cevabını cidden merak ediyorum. Diğer konulardaki gibi eğlenceli bir cevap verir miydi dersiniz?

O bir hoca, kelimenin bütün anlamlarıyla hoca… Üniversitede öğretim üyesi hatta rektör; isminin yanında Prof. Dr. ibareleri var. Ama asıl Atv’deki şov programıyla bu unvanı hak ediyor. Ağlamaklı kıssalar anlatarak başladığı televizyon starlığı kariyerine, kalabalık kitlelerin önünde stand-uplarla devam ediyor. Cevaplar kadar sorular da enteresan ve Hatipoğlu ününü biraz da onlara borçlu.


Konular ve bağlamlar farklı olsa da bir dönemin dert ablası Güzin Sayar’a benzetmemin sebebi işte o sorular. Güzin Abla, yayıncılığın dijitalleşmediği yıllarda her gün çuvallar dolusu mektup alırdı. Bir fenomen haline geldikten sonra ilginin düşmemesi adına kurgulanmış sorular da işin içine katıldı. Doğal ortamda yetişen absürtlükler de bir yere kadar.

Nihat Hoca da “Hıristiyan doktora sünnet olmanın sakıncası var mı?” türü cinliklerle ilgiyi hep canlı tutuyor. Halkın büyük çoğunluğunun din algısı ve bilgisi organik absürtlük üretmek için yeterli. Yine de ‘yok artık’ dedirtecek soruların şovu zenginleştirmek üzere kurgulandığını düşünüyorum. Belki de hâlâ topluma hüsnü zan etmeye çalışmamdan kaynaklı bir yanılsama.

Eski Yeşilçam filmlerinde karikatür bir imam tiplemesi vardı. Amerikalı evsizler gibi saçı sakalı kirli ve karışık, çoğunlukla ağzında diş eksik, alabildiğine çirkin bir karakterdi bu. Fazlasıyla yobaz olduğunu eklememe gerek yok herhalde. İşte o tip, Hatipoğlu gibiler kadar din algısına zarar vermemiştir. Bir taraftan oteline kaçak kat çıktığı iddia edilen bir turizm yatırımcısı, öte yandan gasp edilip İslami Bilimler Üniversitesine dönüştürülen üniversitenin rektörü… aynı zamanda YÖK üyesi ve televizyon starı. Fakirlere sabrı telkin eden bir milyoner.

Ücret mukabili gittiği şehir turnelerini de unutmayalım. Popüler kültür tezgahında satılan bir metaya dönüştü din. Albenili bir sosyete pazarı tezgahı da değil bu; yan tezgahtaki adamın kafasına sütyen takarak bağırdığı üçüncü sınıf bir taşra pazarı burası. Sorular, cevaplar ve ortam öylesine itici ki aklı başında kimse o tezgahtan alışveriş yapmaz. Böyle sunulan bir dine ilgi duymaz. Daimi müşterileri dışında dönüp bakan bile olmaz. Alay ve küçümseme amaçlı ilgiler hariç elbette.

Muhatapların önemli bir kısmı bunun bir şov olduğunun farkında ve rollerini oynarken gülmekten kendini alamıyor. Az sayıda samimi soru soran ise konuşması bitmeden kopan kahkaha tufanını anlamlandırmaya çalışıyor. “Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?” diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün. Bunlar olacak ki ‘caps’ yapılsın, sosyal medyada yüzlerce paylaşım alsın ve reytingler fırlasın.

Levent Kırca bir din adamı tiplemesi yapsa herhalde ortaya Nihat Hatipoğlu çıkardı. Erdoğan’ın, rejimini ayakta tutabilmek için kullandığı araçların başında din geliyor ve bütün versiyonlarını sahaya sürüyor. İçki yasağında olduğu gibi yerine göre bir gerilim üretme makinesi… Kemik tabanını bunlarla kenetliyor. Bu bölümün çobanı Hayrettin Karaman. İslamcıların eskiden ‘geleneksel Müslüman’ diyerek aşağıladığı cami cemaatini Diyanet aracılığıyla yönlendiriyor. Bu iletişim kanalını sürekli açık bırakmak adına salgında bile camileri kapatmıyor. Bir toplumsal uyuşturucu olarak ise Hatipoğlu’ndan yararlanıyor. Tabir yerindeyse ‘Ramazan Müslümanlarını’ da bu yolla kapsama alanına alıyor.

Erdoğan, dini bir ticari ve siyasi meta olarak görüyor. Bu anlamda ‘dinci’ ya da ‘İslamcı’ denebilir. Ancak literatürde geçen anlamıyla bir Siyasal İslamcı değil. Öyle olsa ilk önce Hatipoğlu’nu sustururdu. İşine İslamcı algısı yaradığı için o rolü yapıyor. Tıpkı bir dönem en hızlı Avrupa Birliği yanlısı göründüğü gibi. Gemisini yürütmek, gemiciklerini garanti altına almak için en seküler başkan rolü oynarken bile görebiliriz.

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

Johan Vande Lanotte: AİHM, çığır açan bir karara imza attı

Johan Vande Lanotte: AİHM, çığır açan bir karara imza attı

September 27, 2023
5.1k
Gökhan Güneş: Yeni bir insan hakları mücadelesi süreci başlamıştır

Gökhan Güneş: Yeni bir insan hakları mücadelesi süreci başlamıştır

September 27, 2023
5.1k

“‘Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?’ diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün.”


Nihat Hatipoğlu’na şunu sormak isterdim: Hocam size Müslümanların Güzin ablası demek caiz midir? Elbette ki bu konuda onun fetvasına ihtiyacım yok, ancak cevabını cidden merak ediyorum. Diğer konulardaki gibi eğlenceli bir cevap verir miydi dersiniz?

O bir hoca, kelimenin bütün anlamlarıyla hoca… Üniversitede öğretim üyesi hatta rektör; isminin yanında Prof. Dr. ibareleri var. Ama asıl Atv’deki şov programıyla bu unvanı hak ediyor. Ağlamaklı kıssalar anlatarak başladığı televizyon starlığı kariyerine, kalabalık kitlelerin önünde stand-uplarla devam ediyor. Cevaplar kadar sorular da enteresan ve Hatipoğlu ününü biraz da onlara borçlu.


Konular ve bağlamlar farklı olsa da bir dönemin dert ablası Güzin Sayar’a benzetmemin sebebi işte o sorular. Güzin Abla, yayıncılığın dijitalleşmediği yıllarda her gün çuvallar dolusu mektup alırdı. Bir fenomen haline geldikten sonra ilginin düşmemesi adına kurgulanmış sorular da işin içine katıldı. Doğal ortamda yetişen absürtlükler de bir yere kadar.

Nihat Hoca da “Hıristiyan doktora sünnet olmanın sakıncası var mı?” türü cinliklerle ilgiyi hep canlı tutuyor. Halkın büyük çoğunluğunun din algısı ve bilgisi organik absürtlük üretmek için yeterli. Yine de ‘yok artık’ dedirtecek soruların şovu zenginleştirmek üzere kurgulandığını düşünüyorum. Belki de hâlâ topluma hüsnü zan etmeye çalışmamdan kaynaklı bir yanılsama.

Eski Yeşilçam filmlerinde karikatür bir imam tiplemesi vardı. Amerikalı evsizler gibi saçı sakalı kirli ve karışık, çoğunlukla ağzında diş eksik, alabildiğine çirkin bir karakterdi bu. Fazlasıyla yobaz olduğunu eklememe gerek yok herhalde. İşte o tip, Hatipoğlu gibiler kadar din algısına zarar vermemiştir. Bir taraftan oteline kaçak kat çıktığı iddia edilen bir turizm yatırımcısı, öte yandan gasp edilip İslami Bilimler Üniversitesine dönüştürülen üniversitenin rektörü… aynı zamanda YÖK üyesi ve televizyon starı. Fakirlere sabrı telkin eden bir milyoner.

Ücret mukabili gittiği şehir turnelerini de unutmayalım. Popüler kültür tezgahında satılan bir metaya dönüştü din. Albenili bir sosyete pazarı tezgahı da değil bu; yan tezgahtaki adamın kafasına sütyen takarak bağırdığı üçüncü sınıf bir taşra pazarı burası. Sorular, cevaplar ve ortam öylesine itici ki aklı başında kimse o tezgahtan alışveriş yapmaz. Böyle sunulan bir dine ilgi duymaz. Daimi müşterileri dışında dönüp bakan bile olmaz. Alay ve küçümseme amaçlı ilgiler hariç elbette.

Muhatapların önemli bir kısmı bunun bir şov olduğunun farkında ve rollerini oynarken gülmekten kendini alamıyor. Az sayıda samimi soru soran ise konuşması bitmeden kopan kahkaha tufanını anlamlandırmaya çalışıyor. “Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?” diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün. Bunlar olacak ki ‘caps’ yapılsın, sosyal medyada yüzlerce paylaşım alsın ve reytingler fırlasın.

Levent Kırca bir din adamı tiplemesi yapsa herhalde ortaya Nihat Hatipoğlu çıkardı. Erdoğan’ın, rejimini ayakta tutabilmek için kullandığı araçların başında din geliyor ve bütün versiyonlarını sahaya sürüyor. İçki yasağında olduğu gibi yerine göre bir gerilim üretme makinesi… Kemik tabanını bunlarla kenetliyor. Bu bölümün çobanı Hayrettin Karaman. İslamcıların eskiden ‘geleneksel Müslüman’ diyerek aşağıladığı cami cemaatini Diyanet aracılığıyla yönlendiriyor. Bu iletişim kanalını sürekli açık bırakmak adına salgında bile camileri kapatmıyor. Bir toplumsal uyuşturucu olarak ise Hatipoğlu’ndan yararlanıyor. Tabir yerindeyse ‘Ramazan Müslümanlarını’ da bu yolla kapsama alanına alıyor.

Erdoğan, dini bir ticari ve siyasi meta olarak görüyor. Bu anlamda ‘dinci’ ya da ‘İslamcı’ denebilir. Ancak literatürde geçen anlamıyla bir Siyasal İslamcı değil. Öyle olsa ilk önce Hatipoğlu’nu sustururdu. İşine İslamcı algısı yaradığı için o rolü yapıyor. Tıpkı bir dönem en hızlı Avrupa Birliği yanlısı göründüğü gibi. Gemisini yürütmek, gemiciklerini garanti altına almak için en seküler başkan rolü oynarken bile görebiliriz.

“‘Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?’ diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün.”


Nihat Hatipoğlu’na şunu sormak isterdim: Hocam size Müslümanların Güzin ablası demek caiz midir? Elbette ki bu konuda onun fetvasına ihtiyacım yok, ancak cevabını cidden merak ediyorum. Diğer konulardaki gibi eğlenceli bir cevap verir miydi dersiniz?

O bir hoca, kelimenin bütün anlamlarıyla hoca… Üniversitede öğretim üyesi hatta rektör; isminin yanında Prof. Dr. ibareleri var. Ama asıl Atv’deki şov programıyla bu unvanı hak ediyor. Ağlamaklı kıssalar anlatarak başladığı televizyon starlığı kariyerine, kalabalık kitlelerin önünde stand-uplarla devam ediyor. Cevaplar kadar sorular da enteresan ve Hatipoğlu ününü biraz da onlara borçlu.


Konular ve bağlamlar farklı olsa da bir dönemin dert ablası Güzin Sayar’a benzetmemin sebebi işte o sorular. Güzin Abla, yayıncılığın dijitalleşmediği yıllarda her gün çuvallar dolusu mektup alırdı. Bir fenomen haline geldikten sonra ilginin düşmemesi adına kurgulanmış sorular da işin içine katıldı. Doğal ortamda yetişen absürtlükler de bir yere kadar.

Nihat Hoca da “Hıristiyan doktora sünnet olmanın sakıncası var mı?” türü cinliklerle ilgiyi hep canlı tutuyor. Halkın büyük çoğunluğunun din algısı ve bilgisi organik absürtlük üretmek için yeterli. Yine de ‘yok artık’ dedirtecek soruların şovu zenginleştirmek üzere kurgulandığını düşünüyorum. Belki de hâlâ topluma hüsnü zan etmeye çalışmamdan kaynaklı bir yanılsama.

Eski Yeşilçam filmlerinde karikatür bir imam tiplemesi vardı. Amerikalı evsizler gibi saçı sakalı kirli ve karışık, çoğunlukla ağzında diş eksik, alabildiğine çirkin bir karakterdi bu. Fazlasıyla yobaz olduğunu eklememe gerek yok herhalde. İşte o tip, Hatipoğlu gibiler kadar din algısına zarar vermemiştir. Bir taraftan oteline kaçak kat çıktığı iddia edilen bir turizm yatırımcısı, öte yandan gasp edilip İslami Bilimler Üniversitesine dönüştürülen üniversitenin rektörü… aynı zamanda YÖK üyesi ve televizyon starı. Fakirlere sabrı telkin eden bir milyoner.

Ücret mukabili gittiği şehir turnelerini de unutmayalım. Popüler kültür tezgahında satılan bir metaya dönüştü din. Albenili bir sosyete pazarı tezgahı da değil bu; yan tezgahtaki adamın kafasına sütyen takarak bağırdığı üçüncü sınıf bir taşra pazarı burası. Sorular, cevaplar ve ortam öylesine itici ki aklı başında kimse o tezgahtan alışveriş yapmaz. Böyle sunulan bir dine ilgi duymaz. Daimi müşterileri dışında dönüp bakan bile olmaz. Alay ve küçümseme amaçlı ilgiler hariç elbette.

Muhatapların önemli bir kısmı bunun bir şov olduğunun farkında ve rollerini oynarken gülmekten kendini alamıyor. Az sayıda samimi soru soran ise konuşması bitmeden kopan kahkaha tufanını anlamlandırmaya çalışıyor. “Yeğenimin kulağına besmeleden önce Beşiktaş dedim. Günaha girdim mi?” diyen adama, normal bir ortamda, normal bir hoca ağzının payını verir oturtur. Yok ama Hatipoğlu Şov’un devam etmesi asıl böyle sorularla mümkün. Bunlar olacak ki ‘caps’ yapılsın, sosyal medyada yüzlerce paylaşım alsın ve reytingler fırlasın.

Levent Kırca bir din adamı tiplemesi yapsa herhalde ortaya Nihat Hatipoğlu çıkardı. Erdoğan’ın, rejimini ayakta tutabilmek için kullandığı araçların başında din geliyor ve bütün versiyonlarını sahaya sürüyor. İçki yasağında olduğu gibi yerine göre bir gerilim üretme makinesi… Kemik tabanını bunlarla kenetliyor. Bu bölümün çobanı Hayrettin Karaman. İslamcıların eskiden ‘geleneksel Müslüman’ diyerek aşağıladığı cami cemaatini Diyanet aracılığıyla yönlendiriyor. Bu iletişim kanalını sürekli açık bırakmak adına salgında bile camileri kapatmıyor. Bir toplumsal uyuşturucu olarak ise Hatipoğlu’ndan yararlanıyor. Tabir yerindeyse ‘Ramazan Müslümanlarını’ da bu yolla kapsama alanına alıyor.

Erdoğan, dini bir ticari ve siyasi meta olarak görüyor. Bu anlamda ‘dinci’ ya da ‘İslamcı’ denebilir. Ancak literatürde geçen anlamıyla bir Siyasal İslamcı değil. Öyle olsa ilk önce Hatipoğlu’nu sustururdu. İşine İslamcı algısı yaradığı için o rolü yapıyor. Tıpkı bir dönem en hızlı Avrupa Birliği yanlısı göründüğü gibi. Gemisini yürütmek, gemiciklerini garanti altına almak için en seküler başkan rolü oynarken bile görebiliriz.

ShareTweet
Previous Post

İzmir’de kahvehane esnafı ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaşamına son verdi

Next Post

Sedat Peker, operasyonun ardından ilk kez konuştu: Mehmet Ağar’a şok sözler

İLGİLİ HABERLER

Johan Vande Lanotte: AİHM, çığır açan bir karara imza attı
ANALİZ

Johan Vande Lanotte: AİHM, çığır açan bir karara imza attı

September 27, 2023
5.1k
Gökhan Güneş: Yeni bir insan hakları mücadelesi süreci başlamıştır
ANALİZ

Gökhan Güneş: Yeni bir insan hakları mücadelesi süreci başlamıştır

September 27, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsan kalitesine inanmayanlar ülkelerini içten içe çürütüyorlar
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsan kalitesine inanmayanlar ülkelerini içten içe çürütüyorlar

September 25, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kibri altında ezilenler tarihin çöplüğünde yerini hazırlar
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kibri altında ezilenler tarihin çöplüğünde yerini hazırlar

September 20, 2023
5.1k
15 Temmuz sonrası, yağmalanan daireler şirketler ve sahipsiz televizyonlar…
15 TEMMUZ

15 Temmuz sonrası, yağmalanan daireler şirketler ve sahipsiz televizyonlar…

September 17, 2023
5.3k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Dünyanın alkışladığı en makul çabalar nasıl hasede takıldı?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Dünyanın alkışladığı en makul çabalar nasıl hasede takıldı?

September 11, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

Gezi davasında karar çıktı; Osman Kavala, Can Atalay’ın aralarında bulunduğu 5 kişinin cezası onandı

Gezi davasında karar çıktı; Osman Kavala, Can Atalay’ın aralarında bulunduğu 5 kişinin cezası onandı
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Uluslararası Ceza Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş: Bakan kararı okumamış, AİHM‘in Yalçınkaya kararı bal gibi emsal olur.

Uluslararası Ceza Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş: Bakan kararı okumamış, AİHM‘in Yalçınkaya kararı bal gibi emsal olur.
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AKP – MHP’liler Adliyelerde rüşvet ağını nasıl kurdu, nasıl işliyor?

AKP – MHP’liler Adliyelerde rüşvet ağını nasıl kurdu, nasıl işliyor?
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

‘Artık adil bir iltica başvuru süreci mümkün olmayacak’

‘Artık adil bir iltica başvuru süreci mümkün olmayacak’
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.4k

Devamını oku

Erdoğan’ın uçak sayısını neden saklıyorlar; Tek cümlelik açıklama var, cevap yine yok

Erdoğan’ın uçak sayısını neden saklıyorlar; Tek cümlelik açıklama var, cevap yine yok
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Wagner uçağı kaza yaptı: 140 kişi hayatını kaybetti

Wagner uçağı kaza yaptı: 140 kişi hayatını kaybetti
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Alman Avukatlar Birliği’nden AYM’ye çağrı: Binlerce kişi yanlış yere suçlandı, artık AİHM kararını dikkate alın

Alman Avukatlar Birliği’nden AYM’ye çağrı: Binlerce kişi yanlış yere suçlandı, artık AİHM kararını dikkate alın
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5k

Devamını oku

Ceza Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş, AİHM’in Yalçınkaya kararının kimler için emsal olabileceğini anlattı

Ceza Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş, AİHM’in Yalçınkaya kararının kimler için emsal olabileceğini anlattı
by Özkan yazar
September 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Hukukçu Salim Şen: AİHM kararlarının uygulanması zorunluluktur

Hukukçu Salim Şen: AİHM kararlarının uygulanması zorunluluktur
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Ek MTV’ye Anayasa Mahkemesi’nden onay

Ek MTV’ye Anayasa Mahkemesi’nden onay
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Antalya Adliyesi’nde memurların uyuşturucu ticareti: Emanetten çalıp satıyorlarmış

Antalya Adliyesi’nde memurların uyuşturucu ticareti: Emanetten çalıp satıyorlarmış
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Yerel seçim için adres değişikliğinde son gün 1 Ekim

Yerel seçim için adres değişikliğinde son gün 1 Ekim
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5k

Devamını oku

Organize suçta birinci Türkiye

Organize suçta birinci Türkiye
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5k

Devamını oku

Bakanlık Altın Portakal’dan çekildi

Bakanlık Altın Portakal’dan çekildi
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Altın Portakal’dan geri adım: Kanun Hükmü belgeseli seçkiye yeniden alındı

Altın Portakal’dan geri adım: Kanun Hükmü belgeseli seçkiye yeniden alındı
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Washington’tan Türk şirketlerine yeni yaptırım kararı

Washington’tan Türk şirketlerine yeni yaptırım kararı
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ChatGPT artık güncel verileri de kullanabilecek

ChatGPT artık güncel verileri de kullanabilecek
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Atatürk Olimpiyat’ta boya skandalı: Bakım firmasının sözleşmesi feshedildi

Atatürk Olimpiyat’ta boya skandalı: Bakım firmasının sözleşmesi feshedildi
by aktifhabercom
September 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Kanun Hükmü’ne sansüre tepki! Jüriden sonra yönetmenler de Altın Portakal’dan çekildi

Kanun Hükmü’ne sansüre tepki! Jüriden sonra yönetmenler de Altın Portakal’dan çekildi
by Özkan yazar
September 27, 2023
0
5.2k

Devamını oku

AİHM’in tarihi Yalçınkaya kararı dünya medyasında da yankı buldu

AİHM’in tarihi Yalçınkaya kararı dünya medyasında da yankı buldu
by Özkan yazar
September 27, 2023
0
5.2k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.