CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenen saldırı, Türkiye gündeminde.
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, “Eğer bu medya düzeni devam ederse, eğer bu üslup ve bu yayınlar sürerse, kızgın demirin soğutulması mümkün olmayacağı gibi, daha kötü olaylar da yaşarız” yorumunu yapıyor.
Öztürk, normalleşme olmadığı takdirde AKP için 2023’ün bile tehlikeye girebileceğini söylüyor.
Öztürk, Soylu, Bahçeli ve Erdoğan’ın sözlerine gönderme yaparak, “Ülkenin ana muhalefet partisini, onun seçilmiş liderlerini, belediye başkanlarını terör örgütleriyle özdeşleştirmek siyasi liderler için sadece retorik olsa da, tabana indikçe bu şiddete doğru evrilir. Sonunda ana muhalefet liderini linç etme girişimine kadar varır” ifadesini kullanıyor ve ekliyor:
“Daha ne olacaktı? Bundan daha önemli bir uyarı olabilir mi? Allah korusun bunun ilerisini konuşmak bile istemeyiz.”
Bahçeli ve Erdoğan arasında karşılıklı atışmaya da neden olan “kızgın demir” söylemine de değinen yazar, “Erdoğan’a rağmen birilerinin bu demiri soğutmamak için direndiği de aşikar. Özellikle medyanın ve onun türevlerinin etkisi altında olan sosyal medyanın bitmeyen nefret ve ötekileştirme yayınları artık herkesi usandırdı” eleştirisini yöneltiyor.
“AK Parti’nin ve onun sosyal medya fenomenlerinin yaptığı her şey, AK Parti hanesine yazılıyor” diyen Öztürk, “AK Parti yöneticilerinin bunun farkında olmaması mümkün değil. Neden müdahale etmiyorlar? İşte orasını hala aklım almıyor” diyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenen saldırı, Türkiye gündeminde.
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, “Eğer bu medya düzeni devam ederse, eğer bu üslup ve bu yayınlar sürerse, kızgın demirin soğutulması mümkün olmayacağı gibi, daha kötü olaylar da yaşarız” yorumunu yapıyor.
Öztürk, normalleşme olmadığı takdirde AKP için 2023’ün bile tehlikeye girebileceğini söylüyor.
Öztürk, Soylu, Bahçeli ve Erdoğan’ın sözlerine gönderme yaparak, “Ülkenin ana muhalefet partisini, onun seçilmiş liderlerini, belediye başkanlarını terör örgütleriyle özdeşleştirmek siyasi liderler için sadece retorik olsa da, tabana indikçe bu şiddete doğru evrilir. Sonunda ana muhalefet liderini linç etme girişimine kadar varır” ifadesini kullanıyor ve ekliyor:
“Daha ne olacaktı? Bundan daha önemli bir uyarı olabilir mi? Allah korusun bunun ilerisini konuşmak bile istemeyiz.”
Bahçeli ve Erdoğan arasında karşılıklı atışmaya da neden olan “kızgın demir” söylemine de değinen yazar, “Erdoğan’a rağmen birilerinin bu demiri soğutmamak için direndiği de aşikar. Özellikle medyanın ve onun türevlerinin etkisi altında olan sosyal medyanın bitmeyen nefret ve ötekileştirme yayınları artık herkesi usandırdı” eleştirisini yöneltiyor.
“AK Parti’nin ve onun sosyal medya fenomenlerinin yaptığı her şey, AK Parti hanesine yazılıyor” diyen Öztürk, “AK Parti yöneticilerinin bunun farkında olmaması mümkün değil. Neden müdahale etmiyorlar? İşte orasını hala aklım almıyor” diyor.
