ABD’li Rahip Brunson serbest bırakıldı ve ülkesine döndü. Bu gelişme sonrası Türkiye ile ABD ilişkilerinde esen olumlu hava beklentisi ekonomiye etkisi de tartışma konusu.
Foreignpolicy adlı sitede yayımlanan Julie Honore imzalı makalede, “Erdoğan Brunson’ı serbest bırakmış olabilir ama Türkiye ekonomisi hala çıkmazda. Trump şu an yaptırımları kaldırsa bile, Türk lirası uzun süre toparlanamayacak” yorumu yer aldı.
O makale şöyle:
“Bu ayın başlarında İzmir’deki mahkemenin merdivenlerindeki kalabalığın arasından bir gazeteci ‘’Türkiye’deki en pahalı tutuklu!’’ diye haykırdı. Tam o sırada içeride Amerikalı rahip Andrew Brunson üç yıl hapse mahkûm edildi. Buna rağmen mahkemenin nihai kararı özgürlük oldu: İzmir’deki iki yıllık tutukluluğu Trump yönetimini Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla vurmasına sevk eden Brunson içeride kaldığı süre dikkate alınarak artık ülkesi Amerika’ya dönebilirdi. Ve döndü de. Döndükten birkaç saat sonraysa, Beyaz Saray’da Amerikan Başkanı Donald Trump’la görüştü.
Evanjelik rahip, eşi Norine ile birlikte yaklaşık 25 yıldır Türkiye’de yaşıyordu. Küçük bir Yeniden Doğuş Kilisesi’nin başındaydı. Fakat Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016’da bir darbe teşebbüsüyle yüz yüze kalmasının ardından hayatı kökten değişti. Brunson iki örgüt için casusluk yapmakla suçlandı: Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve Ankara’nın kalkışmanın arkasında olduğuna inandığı din adamı Fethullah Gülen’in cemaati.
Brunson’ın Nisan’daki ilk duruşmasının hemen ardından başlayarak, Trump ve hükümeti, Trump’ın kendi sözleriyle ‘’harika bir Hristiyan eş ve baba’’ olan rahibin Amerika’ya geri iade edilmesi için çağrıda bulundu. Türkiye, kendi hesabınca, bunu reddetti. Erdoğan Eylül 2017’deki bir konuşmasında, Gülen’i kastederek ‘’Sizde de bir papaz var’’ dedi:
“Onu bize verin. … Sonrasında biz de (Brunson için) elimizden geleni yapacağız ve size iade edeceğiz.’’
Bu yaz görülen bir mahkemenin ardından, Brunson’ın cezası serbest bırakılmak yerine ev hapsine çevrildiğinde, Trump yaptırımlarla devreye girdi.
Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’den ithal edilen çelik ve alüminyuma yönelik gümrük vergilerini iki katına çıkardı ve Türkiye’nin içişleri ve adalet bakanlarının Amerika’daki mal varlıklarına el koydu. Türk lirası dolar karşısında değer kaybederek 5.11’i gördü ve enflasyon yüzde 24.5’e ulaştı. Erdoğan Amerika’ya veryansın etti, bazı Türkler de dolar yakma, McDonald’s boykotu ve Apple ürünlerini parçalama gösterileri düzenledi.
Ekonomi kötüleştikçe, Türkiye’nin yakında çökebileceğine ve tarihi 12 Ekim olarak belirlenen duruşmanın akabinde rahibin serbest bırakılacağına ilişkin söylentiler dolaşmaya başladı. Mahkemenin bu nihai kararı beklenen bir şey olsa bile, yine de duruşmayı izlemek hayret vericiydi. Hâkimlerin önünde bir başına duran Brunson sadece birkaç kelime söyledi: ‘’Ben masum bir adamım. İsa’yı seviyorum, Türkiye’yi seviyorum.’’ Duruşma esnasında, Brunson’a karşı ifade vermiş olan birçok tanık durup dururken ifadelerini geri çekti ve birkaç saat içinde, tam da Türkiye’de borsa gün kapanışını yapmadan hemen önce, davanın görülmesi bitti.
Brunson’ın serbest bırakılması Trump için kesinlikle bir zafer, fakat bu meselenin sonuçları Türkiye için daha karmaşık.
Brunson’ın serbest bırakılması Trump için kesinlikle bir zafer, fakat bu meselenin sonuçları Türkiye için daha karmaşık. Karardan sonra, Erdoğan Türkiye’deki adalet sistemine övgüde bulunarak, Twitter’da Türkçe yaptığı açıklamada ’’Sayın Başkan Trump, her zaman vurguladığım gibi Türk yargısı kararını bağımsız bir şekilde verdi. Umuyorum ki ABD ve Türkiye iki müttefike yakışır biçimde iş birliğine devam eder. PKK, DEAŞ ve F… başta olmak üzere terör örgütlerine karşı ortak bir mücadele yürütür” dedi. Erdoğan’ın bu açıklaması, Brunson’ın özgür bırakılmasını engelleyeceğine dair verdiği sözle ve sadece zamanın Türk milletinin kararını değiştirebileceğini haykırmasıyla bir parça çelişiyordu.
Tüm bunlar olup biterken, Türkiye’nin giderek derinleşen ekonomik krizinden yakın zamanda çıkması mümkün görünmüyor. Şu ana dek, Amerika Türkiye üzerindeki yaptırımlarını kaldıracağına dair herhangi bir işaret vermedi. Aynı zamanda, NASA uzmanı Serkan Gölge ve Amerikan elçiliğinin iki Türk çalışanı da dâhil, Türkiye’de tutuklu bulunan diğer Amerikalıların alıkonulmasını kınadı.
Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkiye Programı Direktörü Bülent Ali Rıza “Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Türkiye’nin gözaltında tuttuğu diğer Amerikalıları da serbest bırakmak zorunda olduğunu, yani hikâyenin Brunson’la bitmediğini söylediğini’’ benimle paylaştı. Dahası, Amerika yaptırımlarını geri çekse dahi, bu yeterli olmayabilir. Türkiye’nin ekonomik problemleri yapısal: Yıllardır, altyapı inşa ederek ekonomik büyümesini şişirdi. Şimdiyse, salt yaptırımlarla çözülemeyecek oranda yüksek enflasyon ve yüksek faiz oranları söz konusu.
Ancak öte yandan, eğer Brunson serbest bırakılmasaydı, işler Türkiye için çok daha kötüye gidebilirdi. Ali Rıza’ya göre, Trump Amerikan konsolosluğu personelini Türkiye’den geri çekmeye hazırdı. Şu an için, Ali Rıza ‘Kürt meselesi ortadan kalkmış değil, Gülen meselesi ortadan kalkmış değil, Kudüs konusundaki anlaşmazlık ortadan kalkmış değil, İran meselesi ortadan kalkmış değil.’ diyerek durumu vurguluyor. İki müttefik arasındaki hassas mevzulardan oluşan uzun listeden Brunson’ın çıkarılmış olması hiçbir suretle yardımcı olmasa bile, yine de buna değer.